Bölüm 7: Kamos' u Affetmek

33 7 30
                                    

-

Oylama sonuçları: Herkes Kamos dostumuz dedi!  

Sebebini anlamadığım şekilde... Şahsen ben olsam gebersin derdim FOĞSZXOGĞRXMOPRDG

Ve bu da bizi mutlu sona yönlendiriyor! 

-

Kamos Azula' ya ve ona uzattığı minnat eline baktı. Çıktığı yükseklikten yine aşağı indi. Azula'  nın elini tutacağı esnada duraksadı ve elini geri çekti. "Ama artık beni sevmiyorsunuz..." dedi Dolly ve Storm'a bakarken. "Siz söylediniz... Benden nefret ediyorsunuz!"

"Bak, gözüm senin yüzünden yok ve bu konuda sinirli olsam da... Seninle dost olmak isterim." dedi Dolly. "Anlaşılan sen de yaşarken buradaki herkes gibi kötü şeyler yaşadın, biz de burada kötü şeyler yaşadık ve bence eşitlendik diyebiliriz."

"Gözün için özür dilerim, ama telafi edeceğim!" dedi Kamos hemen.

"Sen de bir gözünü çıkartırsan anlaşırız." dedi Dolly gülerek. Kamos kılıcı gözüne sokacağı sırada onu tuttu. "ŞAKA YAPIYORUM *SANSÜR* DELİSİ!" 

Kamos kılıcını indirirken gülümsedi ve Storm' a baktı. "Yüzümü, parçalamayacaksın değil mi?"

"Ben vahşi bir hayvan değilim. O zamanlar için kusura bakma, kendimde değildim ve kontrolümü kaybetmiştim." dedi Storm. "İntikam arayışında olmak hiçbir şeyi çözmez. Jax her ne kadar 'vahşet meraklısı' gözükse de o da dostlarını umursuyordu, eminim o da seni affetmeye çalışmamı isterdi." 

"Yeniden beni arkadaş olarak görmezsen gerçekten anlarım ve soyutlananlar için özür dilerim..." dedi üzgünce. "Onlara bu dünydan müdahale etmenin bir yolu  yok ama aklımda bir fikir var, söz veriyorum ama deneyeceğim!"

Kamos ardından kafeslere baktı. Parmaklarını  şıklattığında El' in parçaları bir araya gelmiş ve Jack' de kutudan fırlamıştı. 

"El konuşmaları duydu. El kamostan nefret etmiyor, Kamos El' in şakalarına gülüyor, El mutlu!" dedi El. "Sadece El' i bir daha parçalara ayırma..."

"Bir daha asla şaka makinesi." dedi Kamos "Bana istediğin kadar şaka yapabilirsin." ve Jack' e baktı. "Sanırım benden pek hoşlanmıyorsun..."

"Seni çok seviyorum diyemeyeceğim ama  arkadaş olmayı isterim. En azından düşman olmaktan kat ve kat iyi." dedi Jack.

"O kadar huysuz değilmişsin." dedi Kamos. Şimdi zor kısımdaydı... Cameron. Kamos onun da kafesini indirdi. Cameron ayaktaydı ve her şeyi duymuştu. "Özür dilerim... Dünyanı cehenneme çevirdim..."

Cameron'un tedirgin olduğu açıktı ama yine de Kamos' a sarıldı. "Sadece artık kendinde olmanı istiyorum..."

"Kendimdeyim. Ve her şeyi telafi edeceğim." dedi Kamos. "Sizi özgür bırakacağım."

"Nasıl?" dedi herkes hep bir ağızdan. "Ve Nari ye ne olacak?" dedi Azula.

"Onu yeniden programlamak gerek, bu sayede yapay zekasının farkında olacak. Kişiliği değişmeyecek ama günün farkında olduğundan daha dengeli olacak. Şu an onu geri getirirsem pek iyi sonuçlar olmaz o yüzden o son kısım." dedi Kamos ve önünde durdukları sahneye ilerledi. 

Kılıçla sahnenin zeminindeki tahtaları yok etti ve altındaki bilgisayar sitemini ortaya çıkardı.

"Bu makine her zaman orada mıydı?" dedi Jack meraklı bir şekilde.

"El bu makineyi sevdi!" dedi El.

"Elbette seversiniz. Bu makinenin gerçek hayattaki halini ikiniz tasarladınız, bir ekip olarak bilgisayar dâhilerisiniz. Ben şimdilik buradaki versiyonu halledebilirim ama geri kalan gerçek dünyaya gittiğinizde siz ikinize kalmış durumda. Burayı istediğiniz gibi değiştirebilir ve düzenleyebilirsiniz!"  dedi Kamso ve kılıcı makinenin kenarındaki boşluğa sabitledi. Bu makinenin çalışmasını sağlamıştı. "Sanal gerçeklik gözlüklerine yeniden dokunabilmenizi sağlayacağım, bu sayede onları çıkartıp gidebilirsiniz." dedi Kamos ve makinenin çekmecesini açarak içinden bir flaş bellek çıkardı." Jack, yakala!" dedi ve flaşbelleği fırlattı. Jack onu yakalamıştı. Orada Nari' nin kodları var, onu düzetmeden yüklemeyin sakın!"

"Sana ne  olacak?" dedi Azula.

"Beni düşünmeyin, sonuçta çoktan öldüm ve artık bir önemim yok." dedi Kamos. "Bu günahlarımın, size ve eski ekibe yaptıklarımın bedeli."

"Seni elbette düşüneceğiz." dedi Cameron. "Ayrıca ben gerçekliğe gitmek istemiyorum!"

Herkes bunu normal karşıladı, Cameron buraya çok değe veriyorrdu. "Orada hiç kimsem yok... Şirkette çalışırken bu projeye gönüllü oldum çünkü kaybedecek bir şeyim kalmadı. Ne ailem var, ne arkadaşlarım ne de sevgilim... Arkadaşlarım hiç olmadı, ailemi tanımadım ve sevgilim zaten aniden öldü..." Tüm yaşadıkları aklından bir bir geçiyordu. Ne kadar kötü bir hayat... Ama burası. Burası kendisi olabildiği yegane yerdi.

Kamos bir şey diyecek gibi oldu ama ne diyebileceğini bilemedi. Ölen sevgilin bendim dese ne değişecekti ki? 

"Sen bir yere gitmiyorsun. Bu sirkin yeni bir şefe ihtiyacı var. Nari iyi biri ama liderlik becerisi sıfır." dedi Kamos gülerken.

"Şeflik görevini senden alamam." dedi Cameron.

"Taht devri gibi düşünelim. Kral oldu ve yerine yenisi geçiyor." dedi Kamos ve düğmelere basmaya devam etti.

"Öldü mü!?" diye bir ses çıktı hep bir ağızdan.

"Ben bu dünya için bir virüsüm. Jack ve El burayı düzenlediğinde sistem benim kodlarımı tehdit olarak algıladığı için silecek." dedi Kamos mırıldanır bir şekilde. "Her şey bitmek üzere!"

"Hey, Nari'nin kodlarını verdin, kendi kodlarını da ver!" dedi Jack.

"El sana bir robot bedeni yapabilir!" dedi El hemen.

"Ben de yardım ederim. Robotikten anlıyorum." dedi Storm ve gülümsedi. "Seni lanet bir tavşan yapacağım."

Kamos iç çekti. "Karşı çıkmam bir şeyi değiştirecek mi?" 

"Hayır çok bilmiş, sayıca üstünüz bu yüzden pes et!" dedi Dolly. "Seni sarıya boyayacağım. Gerçek hayat Springtrap olacaksın!"

"O ne be?" dedi Kamos kaşlarını çatarak.

"Konuşacak çok şeyimiz var..." dedi Dolly dramatikçe. "Hadi, gönder bizi."

Ardından sanal gerçeklik gözlükleri görünür hale gelmişti. Cameron hariç herkes gözlükleri tuttu ve başlarından çıkardı.

----

Sıradaki bölüm gerçek dünya! 1 ya da 2 bölüm falan kaldı! Belki yapabilirsem daha sonrasında bir çizim bölümü atarım ama kesin değil!

Watty Yapay Zekalarıyla TADC-Katılımlı Kitap- -BİTTİ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin