SEVGİLİM OLACAKSIN

86 6 0
                                    

Hayır hayır bunu söyleyen kisi ne Serra ne de Shin woo değil. Bu bölümde aslında daha önce sözü geçen ancak artık pek fazla bahsedilmeyen bir isim multide Anıl....

İyi. okumalarr.....

"Senden NEFRET EDİYORUM BAY EGOLAMAN"tek kelime etmeden gitmişti.

Nasıl yani hiçbir şey demiyecekmiydi. Az önce ondan nefret ettigimi söylemiştim. O ise arkasına bakmadan gitmişti.

Off niye kafaya takıyosun ki

Haklısın. İç sesime hak verip onu susturduktan sonra yanağımda biriken gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim ve kendimi tutamayarak uykuya daldım.
******************

Uyandığımda etrafıma bakındım.
Birkaç ağacın arkasından bütün kamp görünüyordu. Dün karanlık oldugu için farkedememişiz.

Mişiz?!??!?!?!?!

Pardon mişim. -,-

Tam ayağı kalkacağım sırada birinin kolumu kendine çekmesiyle yere kapaklandım. Bir dakika bir dakika bu şey kesinlikle yeşil otlarla kaplanmış zemin değildi.

Birinin üstüne düşmüştüm. Yüzüne dogru yöneldiğimde tek kelimeyle afalladım. Anıl'ın burda ne işi vardı?Pardon şöyle soruyum benim Anıl'ın üstünde ne işim vardı?

Yüzünde tabiri caizse ahlaksız bir sırıtma vardı.

Yüzümün halini düşünemiyorum artık. Şu an yüksek ihtimalle kırmızìdan mora geçiş evresindedir.

Daha fazla oyalanmayıp üstünden kalkmaya çalıştığımda beni tutup yere çekti. Bu sefer üstte olan oydu.

Tövbe Allam çk tövbe düştüğüm durumlara bak!

"N'aptığını zannediyorsun sen ya !"diye cırladım.

"Şşş!Seninle ufak bir anlaşma yapacağız güzelim"dedi piç smile yaparak.

"Bu halde mi?"

"Evet.Lafı fazla uzatmadan sadede geliyorum. Sevgilim olacaksın!"dedi.

"Ne!Oha!Baska bir isteğiniz beyefen-"

Konuşmamı kesen onun igrenç  dudakları olmuştu.

Onu itmeye çalışıyordum ama güçlü kolları buna izin vermiyordu.
*****************

Shin woo nun ağzından.....

Uyandığımda etrafımda kimse yoktu.  Serranın sesini duyduğumda o tarafa dogru yöneldim.

Yanına ulaştığımda kamptan adını Anıl olarak bildigim bir piçle öpüşüyordu.

Ne bekliyordun ki o da diger kızlardan farksız ve bir sürtük dedi içsesim.

İçsesimi haklı bularak onları kendi halinde bıraktım ve kamp alanına dogru yürümeye başladım.

**************

Serra'nın ağzından...

Sonunda üzerimden kalktığında yanağına okkalı bir tokat yapıştırdım. O ise o iğrenç sırıtmasını hala yüzünden silmemişti.

"Ya sen ne utanmaz bir adamsın!Seni piç kurusu!O benim ilk öpücüğümdü!!"

Duyduklarına karşın biraz afallasa da sırıtmasını bozmamıştı.

Hatta dudakları sanki mümkünmüş gibi daha da yukarı kıvrılmıştı.

"İlk olması işime gelir güzelim ! Şu an bu dudakları öpmek isteyen o kadar kız varki!"

"Git o kızları öp o zaman!" dedim ve cevap vermesine fırsat vermeden hızlı adımlarla kamp alanına doğru yol aldım.

Kısa bir süre sonra herkesin masalarda toplandığını gördüm. Ne olduğunu anlamam fazla uzun sürmemişti. Muhtemelen korece kursu içindi.

Daha fazla oyalanmadan bizimkilerin olduğu masaya gittim. Shin woo hararetli bir şekilde ders anlatıyordu.

Ve yüzündeki ifade çok.....garipti. Onu ilk defa böyle görüyordum.

Sanki.........hayal kırıklığı?

Evet biliyorum kısa oldu ama gerçekten üzgünüm. Bölümü yazdıktan sonra silinmiş sinirden yazamıyorum artık. İlham perilerim beni terk etti galiba...

UKALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin