KAMPTAYIM..

179 5 3
                                    

 Multide Yağız...

Bir el in beni dürtmesiyle zorla uyandım.

Gözlerimi yeni açmaya başlamıştım ki  herhalde beni uyandıran kişi sayıklamaya başladı.

" hey hey uyan "

Gözlerimi açtığımda etrafımı incelemeye başladım.

Biir arabanın içindeydim. Aklıma kötü şeyler gelmeye başlayınca birden irkildim.

" sen kimsin yaa ne yaptın bana "

Diye bağırdım.

"  kulak bu kulak sakin ol biraz "

" nasıl sakin olmamı bekliyorsun yaa !!! Uykuya dalıyorum  ve birden gözlerimi açtığımda hiç tanımadığım birinin arabasındayım. Ve bu arada sen kimsin!?!?  "

Sürücü koltuğundan benimle konuşan çocuk kumraldı.  Gözleri de kahverengiydi. Hayal gücüme göre çocuk vampire benziyordu. Ama tatlıydı.

" üzgünüm ama valiziyle yola yığılıp uyuyakalmış birini görünce insan hali böyle arabaya alır. "

" teşekkür ederim ama bu yaptığın.adam  kaçırma denir ve beni nereye götürüyorsun. "

" ben kampa gidiyorum. Senin valizinin üz erinde de bizim turun adını görünce herhalde bizdendir diye düşündüm "

Sustum ve önüme döndüm. Bi süre sonra elimi uzattım .

" ben Serra "

"Ben de Yağız. "

Bi süre sonra araba durdu ve indik.

"Geldik"

Dedi ve valizimi alıp yürümye başladı.

Bi süre sonra gelmediğimi görünce seslendi.

" sabaha kadar orda dikilip duracak mısın?  "

Arkasından ben de yürümeye başladım.

Kamp alanına geldiğimizde ortada bi .ateş ve etrafonda toplanmış 9 10 kişi vardı.

Hepsi birden selam diye bağır ılar.  Yağız da selam verip araya bir yere oturd u.

Ben orda dikilip kalınca kızlardan birisi kayıp bana yer açttı ve " gel ! " diye seslendi.

Ben de mecbur yabancı küçük emrah gibi gidip oturdum.

Tanışma faslı sohpet falan derken gece geç olmuştu. Herkes nlaşmalı olarak çadırlarına girdi.

Ben ortada sap gibi dikilmiştim.

Adını Anıl olarak bildiğim birisi yanıma geldi.

" uyumayı düşünmüyormuun ? "

" nerde " dedim ve kollarımı iki yaba açtım.

" senin için sorun olmazsa Yağızın çadırında bi kişilik yer var....."

" ne!!!  Çıldırdın mı sen onunla aynı çadırda kalır mıyım ben?  "

" peki.. sen bilirsin yime de iyigeceler"

" iyi geceler "

Şimdi ne yapacaktım . Ateş de sönmeye başlamıştı. Üşüyordum

Başka çarem kalmadığını düşünerek Yağızın çadırına doğru gittim. 

"Girebilir miyim?  "

" why"

" Yağız benim türkçe konuş "

" what"

"  bak benimle oyun oynama "

Dememle içe içeriye dalmam bir oldu.

Aynı anda da ağzım açık kaldı.

Bu çocuk Yağız  değildi. Hava alanında gördüğüm ve tosladığım çocuktu.

O da şaşırmıştı. Bu sefer ingilizcemin tüm birikimleriyle konuştum.

" hello. My name i .Serra. what is your name ?"

Tam teferruatlı konuşmuş olmalıtım ki o da cevap verdi.

" my name is Lee Shin Woo "

Arkadan çaktırmadan o ne biçim isim lan diye  keni kendime konuştum.

Sonra  elimle uyku işareti yaparak " please " dedim.  Önce biraz durdu ama sonra kabul etmiş olmalı ki yer açıp uzandı.

Ben de az yer kaplayarak uzandım ve arkama döndüm.

" good night " dedim ve uykuya daldım.

************************************

UKALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin