Bir Düşünce Bir His

268 6 3
                                    

"İyi biriyim, göreceksin." Dediği şey ile duraksamıştım ancak hemen ondan ayrılıp boğazımı temizledim. Uraz abim 1.90'ın yüzüne bakma zahmetine bile girmediği için hemen araya girdim. "Kendine iyi bak, yarın görüşürüz."

Birlikte arabaya doğru ilerlerken yine ve yine sessizdik, ilk kez sahile gelmekten memnun değildim. Eğer sadece babam ile gelseydim gülmekten karnımın ağrıyacağına emindim.

Babam kapıları açtığında koltuklara yerleştik ve babam arabayı sürmeye başladı. Camımı biraz aralayıp arkama yaslandım, mayışmıştım.

Bir an da 1.90'ın hayatıma girmesi ve sürekli karşılaşmamız bana anlamsız gelmeye başlamıştı. Daha dün bir, bugün iki. Nasıl bu kadar tesadüf olabiliyordu? Ve bana neden o bisküviyi almıştı? Bunların hepsini yarın ona soracak ve öğrenecektim.

"O çocukla yeni mi tanıştınız Dora? Daha önce bahsetmemiştin." Abimin sesi ile kaşlarım çatıldı ama cevap vermedim. Yalan söylememek ve ona hesap vermek istemediğim için uyuyor numarası yapmak kesinlikle en iyisiydi.

Ona cevap vermediğim için içine derin bir nefes çektiğini duydum ama takmadım. Zaten evimizin sokağına girmiştik.

Şimdi ne yapacaksın? Az önce uyuyordun ama bir an da geldiğinizi sezdin ve uyandın mı? Salaksın.

İç sesim az da olsa haklıydı, şimdi ne yapacaktım? Aman, çok da önemli değildi aslında. Beni uyuyor olarak da görebilirlerdi, uyanmış olarak da.

Eskiden uzun yolculuk sonrası vardığımızda yürümemek için uyuyor numarası yapar ve beni taşımalarını sağlardım. Tabii o zamanlar küçüktüm, şimdi sığır gibi olmuştum maşallah.

54 kilosun.

Şşt sessizlik.

Babam arabayı durdurduğunda camımı kapatıp aşağıya indim. Bedenimi esnetip ellerimi kıtlatıktan sonra babamları beklemeden merdivenleri çıkıp eve girdim. Biraz daha abime tahammül edemezdim.

"Şeref, siz misiniz?" Annem salondan konuşmuştu.

"Ben geldim anne, babamlar da geliyor." diye seslendikten sonra odama doğru adımladım.

Evimiz 3+1 olduğu için abimler aynı odada kalıyordu, Yaman abim ile konuşmak istesem onun benim odama gelmesi gerekiyordu ve bu can sıkıcıydı. İstediğim zamanlar Uraz abim yüzünden odaya giremeyecektim artık.

Evimi seviyordum, geniş ve kullanışlıydı. Odamı da kendim seçmiş ve dekore etmiştim.

Kapının arka tarafında boylu boyunca bir kütüphane ve oturma pufları vardı. Kapının tam ilerisinde bir pencere, pencerenin solunda gardolap sağında ise makyaj masam vardı.

Kapının solunda çalışma masam ve masamın önünde yatağım vardı, yatağımla makyaj masam arasında da bir duvar vardı bu yüzden hiç bir şey birbirine yapışık değildi.

Telefonumu yatağa fırlattıktan sonra kapıyı kilitledim ve mavi pijamalarımı giyindim.

Erken uyumak en iyisi olacaktı, bugün adam akıllı ders çalışamamıştım o yüzden erkenden kalkar biraz çalışırdım.

Yatağa girip yorganı üzerime çektikten sonra alarmımı saat 4'e kurdum. Sonra da kendimi derin bir uykuya bıraktım.

🫧

"Hocam," nefes nefese kalmama rağmen Yavuz hocaya yetişip tam karşısında durdum. "Hocam yapmayın. Bu sene çok önemli bir sınavım olduğunu biliyorsunuz, 1 ay bile benim için çok değerli. Lütfen alt sınıflara verin bu görevi, ben gerçekten zaman ayıramam." Okula geldiğimden beri adama yalvarıyordum ama yok, vazgeçmiyordu.

İHLAL / +18 /Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin