𝟑 / 𝟐 𝟎

718 135 215
                                    

Sınır elli oy elli yorum, iyi okumalar 🌷

Sınır elli oy elli yorum, iyi okumalar 🌷

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

─────────────────────

"Tamam.. vee, evet! Bu da bitti." Kontrol ettiğin son kağıdı da diğer kağıtların üzerine koyarak kollarını esnetmeye başladın. Kaç saattir oturuyordun, en son ne zaman saatine bakmıştın.. hatırlamıyordun bile. "Daha yapılacak, kontrol edilecek şeyler var mı Profesör? Ses tonumun kusuruna bakmayın, biraz yoruldum da."

"Yok, gidebilirsin."

Tam kapıyı açacakken seni durdurdu. "Bir dakika Y/N, gitmeden önce bana numaranı ver."

"Ben size yazarım, numaranız var bende." Elin kapı kolunda kalmıştı.

"Hm?" Diye mırıldandı, tek kaşını kaldırarak. "Nasıl? Özellikle hiçbir öğrencinin olmadığı gruplardayım."

"Yani- Profesör Tanaka sizi geçen bir gruba almıştı. Diğer öğretim görevlileri de var hatta."

"Fark etmedim. İşlek bir grup mu? Ona göre çıkacağım." Dedi, telefonunu cebinden çıkarırken.

"Sanmam.. ortak etkinlikler, geziler duyuruluyor."

"Tamam, bir boka yaramaz o zaman." Dedi, telefonunda bir iki şeye tıkladı. Gözlerin onun ettiği hakaret yüzünden aralanmıştı. Bu adamı anlamıyordun, anksiyetenin ondan korktuğuna emindin.

"Yanlış anlamayın, unutursanız diye söylüyorum.. bana programınızı atarsınız, kendi programımı da göz önünde bulundurarak çalışma saatlerimizi ayarlayacağım."

"Unutmam, hem- niye yanlış anlayayım? Oradan bakılınca aptala mı benziyorum?" Başını elindeki kağıtlardan kaldırmadan söyledi.

"Hayır hayır." Dedin, ellerini iki yana sallayarak. "Size emir vermek gibi olmasın diye öyle şey ettim- unutmak insanlık hali sonuçta, hatırlatmak istedim. Mesela bunu yanlış anladınız." Sukuna tam sana yanıt vermek için ağzını açmıştı ki onun konuşmasına izin vermedin.

"Eğer ilk başta 'yanlış anlamayın' demeseydim size emir verdiğimi falan düşünürdünüz." İç çektin, o kadar sinirin bozulmuştu ki alayla sırıtmamak için kendini zor tutuyordun. "Hoş, desem de demesem de.. yanlış anladınız." Bir nevi ona aptal demiş oldun.

Senin hızlı hızlı söylediğin kelimelere karşı kaşları havaya kalkmıştı. Böyle bir tepki beklemiyordu.

"Çok konuşuyorsun."

"Affedersiniz. Artık gidebilir miyim?"

Kaşlarını çattı, "Gidebilirsin, maaş ödemeni sonra konuşalım yoksa birazdan asistansız kalacağım." Sertçe yutkundun. Fazla konuştum, evet evet, fazla. Anlaşılan, Sukuna Ryomen'in yanında çeneni kapalı tutman gerekiyordu.

❃ ᴛᴇᴀᴄʜᴇʀ'ꜱ ᴘᴇᴛ ❃ -「𝐒𝐮𝐤𝐮𝐧𝐚 𝐱 𝐑𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin