a

22 4 7
                                    


Taehyung

Sınıfımıza iki gündür yeni biri geldiğini sınıfın grubundan öğrenmiştim. Yeni birinin gelmesi beni yakından uzaktan pek ilgilendirmiyordu. Okula pek sık gitmiyordum bu aralar...

Şuan evden çıkıp okula gidiyordum.Aynı şeyler yine olacaktı. Okula girecektim her kes beni üzerime, sanki ben tanrıymışım gibi, saldıracaktı. Ben bundan sıkılmaya başlamıştım.

Bahçeye girdiğimde arkadaşlarımı gördüm ve onların yanına gitmek için adım atmıştım ki, az önce düşündüklerimi yaşamaya başladım. Gereksiz kızlar, onlardan daha gereksiz olan erkekler...

Arkadaşlarımın yanına zorla da olsa ulaştığımda hepsiyle selamlaştım.

" Merhaba" dedim sadece bu gün moralim yoktu. Yaşadıklırım ağır gelmeye başlamıştı şimdi de.

"Merhaba, popi Tae" dedi Suga hyung ."Galiba moralin bozuk senin? Ne oldu?". Yoongi hyungu bu yüzden daha çok seviyordum. İşte bir şey demesem bile beni anlıyordu bu bana yetiyordu.

"Yok, iyiyim " diyerek geçiştirmek vardı aklımda ama "Sana kesin bir şey oldu" diyerek üzerime atlayan bir Hobi hyungum olmasaydı.

"Tae, cidden iyi misin?". Namjoon hyungun sesinden ne kadar endişelendiği belliydi.Onları endişelendirmek hiç istemiyordum ama galiba boğuluyordum. Cidden boğuluyordum Hobi hyung kolları tarafından.

"İyi olucağım ama Hobi hyung kollarıyla beni boğmaktan vaz geçse" Hobi hyung somurtarak yanımdan ayrılıp Yoongi hyungun yanına gitti.

"Hadi kızlarüzerimize gelmeden sınıflara gidelim". Bu kelimelerimden sonra hepimiz kendi sıınıfına gitmek için okula girecektik ki, Namu hyungun gelmediğini fark ettim.
Namu hyung bunları yaparken o kadar ses içinden küçük kıkırtılar duydum, ses gelem tarafa doğru baktığımda dünkü çocuğu gördüm. Çocukla bakışlarımız saniyelik bir şekilde kesişti.

"Ne yapıyorsun hyung ?" sorar gözlerle ona bakıyorduk üçümüzde. "Ama ben bu kızların bana verdikleri çikolataları seviyorum" . Yoongi hyungun Namu hyunga olan bakışlarından ben bile korktum, ki Namu hyung da korkmuş olucak ki, sessizce kolunu boynumdan geçirip, yanıma geçti. "Sadece şakaydı be. Bana öyle bakmaya devam etme". Bu dediklerinin üzerine kıkırdadım. Moralim yerine gelmişti. Bunu ne kadar söylemiştim bilmiyorum ama onlar benim her şeyimdi...

Sınıfa girip, yerime geçicektim, ki sınıfa girdikten sonra yerimde az önce gördüğüm çocuğu gördüm ve benim sıramda oturmuştu?

Kafasını sıraya koymaya çalışan, yeni çocuğun o olduğunu anladığım çocuğun yanına ilerlemeye başladım. Sakince yerime oturmak istiyordum ki, birden kafasını kaldırıp şaşkın bakışlarla bana bakmaya başladı. Bakışlarına aldırış etmeden sakince kafamı sırama koydum.

Bay Kang'ın dersleri sıkıcı değildi, ama ben ders sevmezdim. Öğretmen tahtada bir şeyler yazarken birden arkaya dönüp "Kim çözmek ister?" diye sordu. Daha sonra en arkaya bakarak "Hey, yeni gelen çocuk, gel sen çöz ". Adını bilmediğim yeni gelen çocuk ayağa  kalkarak yüzüme bakıyordu, neden baktığını anlamayarak kafamı sıradan kaldırıp " Ne var?" sorusunu az önce Bay Kangın onu tahtaya çağırdığını unutarak sordum.
  
   " Öğretmen çağırdı ya, nasıl geçeyim? Üzerinden mi geçeyim?" dedi düşünmeden. "ah, özür dilerim" dedim salaklığımın farkına vararak. Ayağa kaldırıp ona geçmesi için yer verdim.

Tahtaya çıktığında hoca ona "Adın ne? Hangi lisede okuyordun?" gibi sorular sormaya başladı.

"Adım Jungkook, Efendim"dedi sakince yeni gelen güzel çocuk. Daha sonra eskiden okuduğu lisenin ismini söylese de aklım onun isminin de kendisi kadar güzel olduğundaydı. Bunları neden düşündüğümü sorguladım bir an. Sonra hepsinin boş verip kafamı açık pencere tarafa çevirdim. Düşüncelere dalmış dışarıya bakıyordum taki hoca benim adımı bilmem kaçıncı defa bağırınca   "Taehyung salak mısın oğlum? Neden cevap vermiyorsun". Tüm sınıf kahkahalar boğulmuştu ama ben ilk tahtaya bakıp onun gülüp gülmediğine baktım. Gülmüyordu. Acaba salak mıydı? Çünkü bu benim her hangi bir sınıf  arkadaşımın başına gelseydi çoktan gülmüştüm. "Tahtaya çık, bunu yap, oğlum. Hadi" Sıramdan kalkıp tahtaya çıktım. O an adının Jungkook olduğunu öğrendiğim çocuk kendi sorusunu yapmış yerine geçiyordu. Salak kafam 5 dakikada düşüncelerimde kaybolmuştum. Tam soruya bakacaktım ki zil çaldı. İçimden derin bir ah çektim.

Arkadaşlarımla kantinde buluşacağımız hatırlayarak tam arkamı dönüyordum ki birine çarptığımı fark ettim."Salak düzgün baksana bir" dedim her hangi salak sınıf arkadış olduğunu varsayarak. Arkamı döndüğümde güzel çocuğu göreceğimi bilmiyordum. "Çok özür dilerim benim hatamdı. Dönerken dikkatli olmalıydım"dedim çabucak kelimelerimi toplayarak. Beni hiç umursamadan yanımdan geçip gitti. Kendi içimden hakikaten de salak olduğunu düşündüm. Kantine gitmeli olduğumu yine unuttuğumu hatırlayıp koşar adımlarla sırama geçip telefonumu çantamdan alıp cebime attım.

Merdivenler koşarak gittim. Çünkü eğer biraz daha geç kalsaydım arkadaşlarım beni öldüreceklerdi. Kantine gitmek için yeniden koşacaktım, birden karşımda birini görmemle durdum, ki durmasaydım ikinci kez çarpacaktım. Jimin ile yeni gelen çocuğun yanından geçerken Jimin beni sesledi. Onun yanında durdum.

"Taehyung, sen benden kimya ödevlerimi istemiştim. Yarın ders var, unutma evde". ah düşünüyordum da bunun sonunda seni Bayan Choi'ye ispiyonlamakla tehdit etmem olmasaydı bunu yine yapar mıydın?

"Ah, teşekkürler. Jimincim" sahte gülücüğüm yüzümde gülümsedim.

Namu hyungun adımı bağırarak kantinden çıktı, İşte şimdi korkuyordum ama şansımdan o gülerek bana yaklaşıp kolunu boynumdan geçirdi. Jimine dönerek "İki arkadaşımın aynı anda kalbini çaldığın yetmezmiş gibi şimdi de biriciğimizi mi bizden çalıyorsun" gülerek dedikten sonra beni kantine taraf yönlendirdi. Ahh acıkmıştım.

"Namu hyung, ben açıktım bana yemek ala bilir misin? " ola bildiğince nazik sormaya çalıştığım sorumu  Namu hyunga yönlendirdim. "Salak, senin paran benimkinden çok. Neden benden istiyorsun?". Ciddi ses tonuyla bana sorduğunda ne diyeceğimi bilemedim

"Ama az önce miniciğinizdim. Şimdi ne oldu?"

"Tamam lan gel alacağım" diyerek kafama vurdu. Kıkırdamaktan başka bir şey yapmıyordum.Ve yiyeceğim tostu düşünüyordum. Her ne kadar zengin aileye sahip olsam da "nerede beleş oraya yerleş" demişler.

Holy ShitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin