t

11 4 0
                                    

Jungkook

Arkadaşlarlımın söyledikleri biraz ağır gelmişti, kafamı toplamam lazımdı, dediklerini düşünmüliydim, ama önce bir duş alsam iyi olacaktı.

Odamın içinde olan banyoya gitmek için ayağa kalktım. Kalktıktan sonra kafam dönmeye başladı, takmadan ilk önce banyoya girdim, geçerken kendimi aynada görmüş, halime acımışdım. Oysaki kendime söz vermiştim, bir daha bu halde olmayacaktım. Bakın yine kim sözünü tutmadı, tabii ki ben

Suyu açtım, ilk önce sıcak suyun saçlarımı ıslatarak bedenimin her yerine değmesini sağladım, daha sonra suyu yavaş yavaş soğuttum. Soğuk su tenime temas ettiği gibi bedenim sıkılaştı. İşte yaşadıklarım da bunun gibiydi, her şey çok iyiydi mayıştırıyordu, daha sonra her şey buz gibi oldu. Nefes almayı unuttum.

Düşündüm her şeyi en baştan... Markla olan arkadaşlığımız, benim hakkımdaki asılsız dedikodular, daha sonra Marka aşık olmam ve her şey bundan sonra tamamen değişti, sanki Mark benim sevdiğim Mark değil de, başka biriydi. Kendime inandıramasam da belki de ona karşı hislerim devam ediyordu, ama şu an değil, kendime söz vermeden önce.

Onun bana yaptıklarını ona yaşatamazdım bende bu güç falan yoktu, ama yaşadıklarımı anlamalıydı, ama bunun için ilk önce ben kendimi anlamalıydım, neden Taehyungla küs olmam bana bu kadar etki ediyordu? Neden onla barışmak istiyordum, ama o adım atmalıymış gibi geliyordu? Kırılan taraf yoktu, ikimiz de hatalıydık, salaktık, sadece kırılmışı oynamak iyiydi.

Duştan çıkmalıydım, su bana iyi gelmiyordu şu an. Duştan çıktıktan sonra havluyu kafama atıp saçlarımı kurutmaya başladım, dolabımın karşısına geçip pijamalarımı aldım, üzürinde küçük ayıcıklar olan mavi renkte bir pijamaydı.
Havlumu odanın bir yerlerine fırlatarak kendimi yatağıma attım. Sırtüstü uzandığım yatağımda tavana bakmaktan ve düşünmekten başka bir şey yapmıyordum. Düşünüyordum, ama kimi? Markı mı, Taehyungu mu?

Gözlerimi kapadıktan sonra aklıma Markla yaptığımız güzel aktiviteler, kendi ağacımız olarak adlandırdığımız ağaç altında saklı bir şekilde hamburger yememiz, onunla okulu asıp oyun oynamaya gitmelerimizi hatırladım, ama bana yaptıkları da ardınca aklıma geldi.

Taehyungla neler yapmıştık? Yanında oturduğun her gün beni güldürmeye çalışıyordu, beni bir yerlere götürür, benim hakkımda daha fazla şey bilmek isterdi, aslında zeki bir insan olarak, ya bana boş değil, ya da arkadaşlarıyla olan iddiası devam ediyor diye tahmin ediyordum, ama bana karşı boş olmaması ihtimali beni heyecanlandırmıştı. Bu hisler tanıdıktı, ama istemiyordum, bir daha o bok çukuruna düşmek istemiyordum. Belki hayatım değişicek en iyi insan Taehyung olacaktı, ama yine yapamıyordum, güven veriyordu, ama 2 hafta tanıdığım birinin vereceği kadar, iyiydi, daha iyisiyle tanışana kadar.

Kafam tamamen sikilmişti, şu an olduğum durum bir çıkmaz sokaktı, 25 dakikadır yatağımda uzanmış, Mark yüzünden küsmediğim kararına varmıştım, ta ki şimdi aklıma gelen düşünceyle, İnkar etmeyecektim, en azından kendime ve ilk defa itiraf edip bunu gömecektim. Markın bana dönme ihtimaline karşı Taehyunga bu kadar kızmıştım galiba, ama salaktım. Bunu anlamam çok zaman aldı, ama anladım.

Tamamen salaktım, Her şey düzelmeliydi, ama ilk adımı yine o atacaktı, çünkü onun bir planı vardı ve bugün Jinin bu konuyu açması hiç tesadüf değildi. O af dileyecek ve ben affedecektim. Sadece onun benim için yapmaya çalıştıklarını sanki tesadüfen olmuş gibi davranacaktım.

Böyle hallerde zeki olabilirdim, ama aşk konusunda salaktım, baya salaktım.

Şimdilik uyumalı, sabah okulda olacakları beklemeliydim.

Yarın

Sabah kalktığım gibi okul formamı giyinip banyoya girdim, saçıma şekil verdikten sonra odamdan çıktım, mutfağa girip sadece "günaydın" diyerek evden çıkmıştım. Babam ve annemin arkamdan seslenmesini yok saymış arkama bakmadan evden kaçtım. Çantamı açıp kulaklığı götürmek istiyordum ki, birden kulaklığımı almadığımı fark ettim, çünkü dün müzik dinleyerek uyuya kalmıştım

Holy ShitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin