SEVGİ MAÇI | YARI TEXTİNG

B.1

Hepinize merhaba dolunaylarım... Kafama esen bir kurgu ile beraberiz. Umarım beğenirsiniz. Bol bol yorum yapmayı ve Kenan Yıldız'ımızın, Yıldızı gibi Yıldıza basamayi unutmayinız. Öptüm...

(Yazım yanlışları olabilir elimden geldiğimce düzeltmeye çalışacağım.)

....

siz: Bana borcun var.

Erge: Anlamadım? Üstelik kimsiniz ve numaramı nereden buldunuz?

siz: Ben bulurum. Borcun ise o attığın topun çantama gelip rujlarımı kırması. Bana ruj alacaksın!

Erge: Çatık yine bir deliye

siz: Kardeşim sana diyorum ki 2.500 TL olan rujumu kırdın bana çattık diyosun

Erge: Banane. Çantana sahip çıksaydın. Engelleyeceğim az kaldı. Yazmayın.

siz: Lan bak! Yemin olsun ki soyunma odasına girip formanı çalacağım. Aynı fiyata gelecek olmasda olsun

Erge: Bu hırsızlık

siz: HADİ CANIM! Ben bu şey sevgi zannediyordum biliyor musun?

Erge: Dalga mı geçiyorsun

siz: Dalga denizde olur Dolunay

Erge: Ha siz beni Dolunay diye biri mi zannettiniz. Ben Tamay Erge.

siz: E tamam işte Dolunay. Senin olduğunu biliyorum Erge.

Erge: Engelliyorum.

siz: Açacaksın zaten, engelle.

Erge: Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Açmayacagim.

Siz: Formanı çalındığında ilk bana yazacaksın. (gönderilmedi)

Siz: Aa engellemiş bile. Pislik.

...

"Alina, bebeğim naber?" dedi yanıma gelen Selin. Selin benim en yakın arkadaşımdı. Aynı binada oturuyorduk. Üstelik aynı liseye gitmiştik zamanında.

Kendisi benden bir yaş büyüktü. 20 yaşındaydı. Liseyi yeni bitirmiştik. İkimizde. Ben piskolojiyi o ise iç mimarlığı kazanmıştı.

Benim puanım yüksek gelmişti ama ben piskolojiyi okumak istiyordum.

"İyidir bebeğim, senden naber?" dedim sarılarak.

"Aynı, e maç ne zaman başlıyor?"

"5 dakikaya başlar. Sen yine Emir'i kesmeye geldin değil mi?" Evet en yakın arkadaşım, Dolunay'ın en yakın arkadaşına asılıyordu.

Bir ara da Erge'ye yakışıklı diyordu ama ben ona biraz itiraz edince kessin sende bunu kesmeye geliyorsun diyip Emir'i kesmeye devam etti. Ve tabiki de inkar ettim.

Hayır ne alakası var?

"Tabiki de. Sende buraya boşuna gelmiyorsun da neyse. Senin yüzünden arkadan izliyoruz zaten."

"Ne yapayım toptan korkuyorum." dedim.

"Oyuncular çıktı!" dedi Selin. Büyük bir alkış koptu.

İller arası maçlara çıkıyorlardı.

Önce semt arasıydı. Biz kazanmıştık. Sıra illerdeydi.

Spiker konuştu.

"5 Numara, Emir Hünkarlı!" Seyirciler adını tekrarladı. Emir ise onlara alkış şeklinde eşlik etti.

"11 numara Tahir Uslanmaz!" Seyirciler yine eşlik etti.

"19 numara Tamay Erge!" Seyriceden yine alkış geldi. Tamay ise seyircilere bakıp kollarını açtı.

Bu böyle devam etti.

En sonunda maç başladı.

Çok heyecanlı bir şekilde ilerliyordu. Biz Selin ile el ele tutmuş gol diye bağıracağımız zamanı bekliyorduk.

En sonunda hücuma doğru gittiler.

Herkes ayaklandı.

Pas Tahir'den, Tamay'a veeeee....

GOOOOOLLL!

Tamay koştu koştu ve dizlerinin üzerinde kaydı.

Biz ise Selinle gol diye bağırıyor zıplıyorduk.

...

Evet 1-0 yenmiştik.

Bunun mutluluğu ile beraber babamın yanına gittim. Tabikide babam tek iken.

"Hepsi senin eserin babacığım." dedim yanağını öperek.

"Tabiki!" dedi gurula.

"Ben gitmeliyim kızım. Toplantı odasında konuşma var." dedi babam. İşte o zaman bu zaman.

"Tamam babacığım."

Ve babam gitti. Bende soyunma odasına doğru gittim.  Yavaş yavaş. Kimse yoktu. Hızlıca Erge yazan dolaba doğru gittim.

Hızlıca açtım. Forma, ayakkabı, çanta ve bir tane fotoğraf vardı. Bir kızın fotoğrafıydı bu. Ama nasıl ya? Babam sevgilisi yok demişti. Saklıyor olabilir miydi?

Her neyseydi. Formayı alıp direk çıkmaya odaklandım.

Ve çok profesyonel bir şekilde çıktım.

Kapak olsun Dolunay'a...

...

Evet Dolunaylar, nasıl beğendiniz miii??

Umarım beğenmişsinizdir...

Sağlıcakla kalın.