2.bölüm

36 10 2
                                    

Kapıdaki korumalara baktım  "ah, size bir şey sorabilir miyim?" dedim. Tedirgin şekilde yaklaştım ve sesimi olduğundan daha kadınsı çıkarmaya çalıştım.

"Evet hanımefendi"

Bana hanımefendi dediğinde gülümsedim anlamamıstı. "Yeni iş ilanı için geldim ne yapmalıyım?" Korumaya baktım, bana gülümsedi. "Ah, sen yeni hizmetçisin, beni takip et."

Dediğini yaptım ve onu takip ettim, o da beni sarayın içinde küçük bir odaya götürüp beklememi söyledi.

Kapı açıldığında ayağa kalktım ve selamladım. Bu baş temizlikçiydi. "Hanımefendi, duyuruya birkaç kişi geldi. Söylesenize,buraya hangi cesaret ile geldiniz? Kraliyet ailesine hizmet edebilicek potansiyeldemisin? Kendine güveniyor musun?"

Kadına baktım, 50 yaşlarında görünüyordu, baş temizlikçi olmasına şaşmamalı, sorusunu dinledim ve kendimden emin bir şekilde cevap verdim: "Efendim, emin olun buraya gelen diğer kızlardan daha uzun süre dayanırım, ben onlardan daha güçlüyüm, onların yapamadığını ben yapabilirim, kendime güveniyorum."

Kadın bana baktı ve sırıttı, "Adın ne?" Cevap vermeden önce düsündüm gerçek adımı söyleyemezdim, "Benim adım Minnie efendim" dedim. Kadın önündeki not defterine bir not aldı, "Kendine güveniyorsun, aferin, sivini masanın üzerine bırak ve git. Bir hafta içinde evine bir mektup gelecek. Kraliçe Bang kraliga hizmet edecek en uygun kişiyi sececek.

Ben ayrılmak üzereyken tekrar konuştu, "Ve eğer kabul edilirsen, veliaht prense dikkat et." Ona baktım "Neden?" Sorduğumda yüzü oldukça ciddiydi. "Veliaht prens çok titizdir, serttir, kendi ailesi bile onun gülümsediğini görmemiştir." Başımı salladım ve ayrıldım.

Odadan çıktığımdan beri çıkışı arıyordum ama bulamadım. Sonunda koridorda birini gördüm ve yanına gittim. "Ah, merhaba, bana yardım edebilir misin, çıkışı bulamıyorum?" Karşımdaki adamın bana cevap vermesini bekledim. Bana sert bir şekilde baktı ve bana baktı. "Bu yolu takip et, karşına çıkacak." Adam konuşunca biraz Korktum, sesi buz gibi soğuktu, "Teşekkür ederim" diyerek eğilip uzaklaştım.

Eve geldiğimde hemen üzerimdeki rahatsız edici kıyafetleri çıkarıp kendimi yatağa attım. Koridordaki adamı düşünüyordum. Çok ciddi ve soğuktu, beni korkuttu ama iyi görünüyordu, saç stili onu yakışıklı gösteriyordu. Onun erkeksi bedenini ve damarlı ellerini tekrar gözümde canlandırınca yutkundum ve tavana baktım, acaba beni seçerler miydi?

"Seungmin! Seni aptal, Jisun'un söylediği doğru." Kapıyı hızla açan Hyunjin'e baktım. "Evet Hyunjin, bu doğru. bugün saraya bile gittim. Bizi kurtaracağım. Sen bana hâlâ kızgınsın." Hyunjin yaklaştı ve kolumu çimdikledi. "Aptal, ölmeye mi çalışıyorsun." Gözlerimi kapattım. "Hyunjin, paraya ihtiyacımız var, Eğer işe alınırsam tek maaşla bir yıl yaşayabiliriz, ayrıca sanat ürünlerini de alırız. Jisung çok istediği okula gidebilir. Lütfen artık bana kızma, her şey sizin için." Yorgun bir sesle konuştum, gözlerimi açmadım. Kapı kapanma sesi geldiğinde gözlerimi açtım ve odaya baktım. Yine yalnızdım, gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım."umarım beni anlarlar"

________________
Umarim okunur

PRENSIM/CHANMINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin