-zorla evlilik-

190 9 6
                                    


Orhan vazifesini yapmış ve geri dönmek için Alplara haber vermişti. Kimseye belli etmeden, gizliden Bursa'dan çıkmayı başarmışlardı. Orhan'ın aklı hala Holofiradaydı."Keşke şu an onu da alıp birlikte Yenişehir'e gitseydiler" diye içinden geçirdi Orhan bey. Ama bu imkansızdı.

Bir vakit sonra Yenişehir'e vardılar. Orhan atından inince annesi Malhun hatun hemen oğlunu karşılamak için dışarı çıktı. Ve Balâ hatunla Fatma hatunda geldiler.
Malhun- Oğlum, Orhan'ım hoşgelmişsin. Gözlerim yollarda kaldı evlat. Yorulmuşsundur, dinlenesin.
Orhan- Hoşbulduk ana, Saolasın, ama imdi beyimi görmem lazım. Müsadenizle..

Orhan öğrendiği herşeyi Osman beye anlatmak için babasının odasına doğru gitti.
Orhan- Destur varmıdır beyim?
OS. B- Gelesin oğul, gelesin.
Orhan- Beyim, dediğin gibi Bursa'ya gidip gereken mühim şeyler öğrendim, ve bu da orda bulduğum harita..
Orhan bey bildiği herşeyi anlatmaya başlar.
OS. B-iyi,Saolasın evlat. Bunlar epey işimize yarayacak.

Orhan bunu duyduğuna sevinmişti. Babası onunla gurur duyuyordu. Müsade isteyib odadan çıktı. Giderken annesi ile karşılaştı.
Malhun- Oğul, gelesin odama, seninle konuşalım biraz evlat.
Orhan- Tabi ana, gelirim.

Orhan Malhun hatunla birlikte Malhunun odasına giderler. Malhun Orhana oturmasını işaret eder.
Orhan- Ee ana, ne konuşacağız?
Malhun- Oğul, artık büyüdün,ve senin de artık evlenmen gerekiyor. Bunu biliyorsun değil mi Orhan? Ve ben senin için güzel bize yakışan bir gelin adayı bulmaya başladım bile.

Orhan bunları duyunca nutku tutuldu, ne diyeceğini bilemedi. Onun zaten sevdiği vardı, annesi de bunun farkındaydı. Ona bu konudan bahsetmişti Orhan. Ama annesi Holofiranın Hristiyan olmasından dolayı istemiyordu.

Orhan- Ana! Sen ne dersin? Benim zaten sevdalandığım, sevdiğim hatun vardır. Bunu bilmezmisin ha?
Malhun- Oğul, sakin olasın! Hele tanıyasın. Hemen evlen demem, amma tanıman lazımdır oğul..
Orhan-Ana bana ne dersen de ancak Holofiradan başkasıyla evlen deme ana.. Yüreğimi yakarsın.. Görmez misin?
Malhun- Görürüm, görürüm elbet! Ama sende beni anlayasın, o kız bizim töremizi, kurallarımızı bile bilmez, küpesine kadar haç takar.Bu yetmez mi?
Orhan-Ana be..
Malhun- Ne dediysem o! Hayde çıkasın şimdi.

Orhan sinirli ve üzgün bir şekilde odadan çıkar. Ne yapması gerekiyordu şimdi? Evlenmeli miydi annesinin dediği hatunla? Yoksa aşkına sahip mi çıkacaktı?
Bunları düşünerek kendini dışarı attı. Biraz dolaşmak iyi gelicekti. Hava kararmış, gece olmuştu bile.. Birden arkadan bir el hissetdi, bu Alâeddinden başkası değildi.

Orhan- Alâeddin, gardaşım. Ne ara geldin sen?
Alaeddin- baya oldu da.. Sen bi garip görünürsün. Bir şey mi oldu? Anlatasın bana, hem merak etme, ben Fatma değilim kimseye söylemem ağabey😄
Orhan- Bilirim ya, söylemezsin.. Alâeddin
Alâeddin- Efendım ağabey?
Orhan- Ben artık ne edeceğimi bilmem, anam ve sevdiğim kadın arasında kaldım. Bu ne zor imtihandır böyle gardaş.
Alâeddin- Neler oldu ki? Anlat bakalım hemen.
Orhan-anam beni bi Türkmen kızıyla evlendirmek ister, ama ben Holofiradan başkasıyla evlenmem, evlenemem! Ondan başka bir hatuna nasıl hatunum diyeceğim?
Alâeddin- Ağabey, eminim en doğru kararı vereceksin. Senin her zaman yanındayım, bunu unutma ağabey.
Orhan- Saol gardaşım, Saolasın!
Alaeddin- Hem bunlardan Holofiranın haberi yok değil mi?
Orhan- Yok tabii ki. Bunu öğrenirse bana nefret eder muhtemelen. Bir daha yüzüme bakmaz.

Alaeddin ve Orhan böyle birbiriyle dertleşirler. Derken yanlarına Fatma hatun gelir.

Fatma- ağabeylerim? Bensiz ha? Ne deyü çağırmadınız beni? Ben sizin kardeşiniz değil miyim yoksa?
Alaeddin- Durasın hele bacım, hem biz sana anlatalım da, sen de git anama babama, cümle cihana duyur ha bacım?
Fatma- Aa aşk olsun ağabey, ben ne zaman öyle bir şey ettim?
Orhanla Alaeddin birbirine bakarak gülmeye başlarlar ve aynı anda- Hiç bir zaman bacım. 🤥
Fatma- Ha şöyle.

Bunlar böyle konuşurlar sonra her kes kendi odasına gider ve uyur.

Şimdi Holofiramıza bakalım...👸

•••
Akşam olmuş hava kararmıştı. Holofira böyle havaları çok severdi, hep ailesini hatırlatırdı ona.. Gece, karanlık, yağmur.. Bu onun ağlaya bilmesi için en müsait anlardı diyebiliriz. Tabi şimdi bunların üstüne birde Orhan gelmişti. Şehzade Orhan'ın aşkı. Son zamanlarda onu düşünmeden yapamıyordu. Bu aşkı Teyzesinden bir süre saklaması gerekicekti.

Odasından çıkıp dışarı çıktı.
Yürürken yanına Andra geldi.
Andra- Hanım'ım, teyzeniz sizi çağırıyor. Odanızda sizi bekliyor.
Holofira- Neden çağırıyor biliyor musun Andra?
Andra- Hayır efendim, bilmiyorum.
Holofira- Tamam, gidebilirsin Andra.

Holofira merak içinde odasına gitti, ve teyzesi orada onu bekliyordu.
Olivia- Holofira, konuşmak vakti geldi.
Holofira merak içinde- Ne konuşması teyze?
Olivia- Artık büyüdün, asil bir prensessin artık. Ama evlenmen gerekiyor, Bizans'ı birlikte yönete bileceğin bir eşe ihtiyacın var.
Holofira- Teyze, benim kimseye ihtiyacım yok! Hem ben sevmediğim biriyle asla evlenmem.
Olivia- Evleneceksin! Eğer bu Bizans'a faydalı olacaksa, evlenmen lazım Holofira. 2 gün sonra gelicekler, bir tekfur oğludur. İsmi de Vasilius. Hazırlıklarını tamamla.
Holofira- Ama teyz...
Oliva çoktan odadan çıkmıştı bile.

Holofira çaresizce ağlamaya başladı. Sevmediği bir adamla evlenecekti, cehennem gibiydi. Bir an aklına gelen fikirle biraz da olsa mutlu olmuştu...

Holofiranın aklına gelen şey nedir sizce? Tahminlerinizi alalım 💤🔘

762 kelime... Saat:03:52
Anı kalsınᥬ🥰᭄

🤎OrHol🤎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin