İçimdeki karanlığı nasıl fetih edicektim? Yada... asla edemicekmiydim??
***
Nanami ile sohbetimiz bitince ellerim cebimde yürümeye başladım, sıkılmıştım. Bari bir şu yeni lanete bakayim. Hep ayak işlerini de ben yapıyorum. Yuta nerde ya? Ne için aldık bu çocuğu biz? Neyse ne...
Lanetli enerji hissedince durdum, okuldan geliyordu. Yuji'nin eski okulu? Oradaki lanetler temizlenmedi mi? Hemen okula doğru yürüdüm fakat bir perdeden geçtiğimi o an fark ettim. İçerisi çok korkutucuydu, okul neredeyse zor ayakta duruyordu. İçeri koştum, şükür insan yok.
"Bendeki bu güç varya!"
Sesleri duyunce duraksadım. Mahito demek ha? Ne bekliyordum ki? Hemen yukarı kata çıktım.
Keşke çıkmasaydım... 5 özel seviye lanetle bakışıyoruz şuan. Neyse ne sonuçta en güçlü benim. Sırıttım ve ellerim cebimde Mahito'ya baktım.
"Naber yama suratlı?"
Mahito bana dönüp kocaman sırıttı
"Ne hoş süpriz Gojo Satoru."
Kafamla onayladım
"Dimi ya? Hadi oes et uğraştırma beni."
-duyanda akşam okey maçı var sancak (var)
Mahito beni takmadı bile. Ama ortadan kaybolurken -kaçtı- diğer lanetler üzerime atladı. Tabii sonsuzluk sayesinde bana ulaşamadılar o ayrı konu. Sırıttım ve kırmızıyı çağırdım...
Sonunda bu işte bitmişti. Gerinip yıkılmış okulu arkada bırakıp yola devam ettim
Yolda mochi almaya uğramayı da ihmal etmedim. Megumi için çilekli.
-...-
Yeşil çayımı keyifle yudumlarken Jogo ve Choso'nun düellosunu izliyordum. Hoş. Choso'yu iyice inceledim, oğlum olduğunu bilse ne yapardı acaba? Bedenime baktım. Siktir Geto'nun bedeni harika bir seçimdi, çok sexyim.
Gerindim ve oturduğum yerden kalkarken Choso'nun zafer gülüşünü duydum.
Odadan çıkıp balkona geçtim, derin bir nefes aldım. Aniden biynumu kavrayan elimi fark edip kaşlarımı çattım. Geto? Ama nasıl?
Eli çekmek için hamle yaptığımda görüşümün karardığını hissettim.
Ne oluyordu?! SİKTİR!-...-
Gözlerim tekrar açıldığında derin bir nefes aldım, etrafa baktım. Balkondaydım, Kenjaku kadar piç birisi yok bu evrende. Ah kahretsin geçen gün beni ellediğini hatırlıyorum, bedenimi onun kontrolünde ellemek çok rahatsız ediciydi-
Sonra o tanıdık beyaz saçları gördüm ve göz bandını..
Satoru...
Seslenmek istedim, bağırıp boynuna atlamak istedim ama sesim çıkmadı, benden nefret ediyor... Hedeflerim... eski hedeflerim yüzünden... beni öldürmek istediğine adım gibi eminim.. pişmanım.
Keşke bunu ona söyleyebilseydim...-...-
Güzel villaların yanındna geçerken gözüme bir şey takıldı. Suguru- hayır Kenjaku. Bana bakıyordu? Belli etmeden onu görmemiş gibi davranıp yürürken mochimi yemeye devam ettim. Siktir Suguru'nun bedeninde olsa bile... Suguru hala çok sexy... lanet olsun kalktım.
-...-
Mochi yiyişi ne güzledi... o dudakları... o ağzı... kemikli parmakları... ah beni yalayıp yutmasını ne çok isterdim. Şuan da o mochiyi çok kıskandım. Keşke mochi yerine beni yese, ağzı ve dili benim içimdeki o kremayı emse- AH?! Ne düşünüyorum ben?!
Sonra Satoru'nun doğrudan bana baktığını gördüm. Kafasını başka yere çevirince içeri kaçtım, kapıya yaslanıp elimle ağzımı kapattım. Deli gibi kızarıyordum, elimi pantolonumun içine sokup aletime dokundum... yanıyordu, yanıyordum, çok sıcak ve sertti. Lanet olsun sana çilekli mochi!~...~
Devam edecek
Yazım yalnışı varsa kb. Ağlayarak yazdım (yazarınız sizi asla ybsiz bırakmaz!)
454 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni görüyorum -SatoSugu-
RomanceSuguru belkide içindeki Kenjaku'yu yenmiştir? Yoka yenemedimi?