owl, nightingale, dove.

19 2 7
                                    

Sensizliğin bana kattığı tek şey neydi, biliyor musun?

Artık her gece, hangi saatte, hangi kuşun öttüğünü öğrenmiştim.

Baykuşmuş geç saatlere kadar öten,

en sevdiği yeri seçer ve her zaman orada durup da ötermiş.

Hava zifiri karanlıksa eğer,

baykuşlar çıkardı sahneye hüzünlü şarkılarını söylemek için.

Kimseler beğenmese de,

ben beğenirdim onu.

Ölümü çağırırmış her gece, söylenene göre

ve eğer sürekli mesken saldığı yerden kovulmazsa,

gitmezmiş birisi ölene kadar da hiç.

Bu yüzden onu severek selamlıyorum her gece.

Penceremden görüyorum, bana yakın bir ağacın dalında oturmuş,

pencereme dikmiş büyülü gözlerini.

Öylesine huzur getirirdi ki bana,

yanlızlığıma ağıt yakar gibi öterdi her gece.

Bu yüzden ihanet edemezdim ona,

o beni ev olarak seçmişse,

bırak kaderim ölümle sonlansın.

Fakat ben bilirim, birini ev olarak gördüğünde,

evinden kovulunca evsizliğin acısını,

aşinayım, alışığım ve bu yüzden de kovmam onu baş ucumdan.

Sonra baykuş yorulur, yerini teslim ederdi bülbüle.

Sensizliğin en derin hissedildiği saatler,

üç,

dört.

Sabah olmadan güzel sesiyle beni sensizliğe aşık ederdi gece bülbülü.

Öyle güzel öterdi ki,

acılarım tatlı gelirdi yüreğime kısa bir zaman diliminde.

Durmadan söylerdi şarkısını,

senden bana haber getiriyor gibi gelirdi ilk başlarda.

"Seviyor seni, hâlâ, hâlâ. İnan bana.

Duy sesimi, çağlasın kalbin dolu dolu umutlarla.

İnan bana, güzel gece sığdırmış kederini öz bağrına.

Gözyaşların birer birer, yıldızlar dek kayıp gider,

elbet bir gün seni anar, gökyüzünü seyre dalar.

Dileklerin kaya, kaya, bulur kalbinin yolunu,

tek gördüğü gökyüzünde dönüşürsün bir yıldıza.

İnan bana, gözleriyle sever seni saatlerce, sayısızca."

Sabahleyin ise kumru başlardı ötmeye

ve ben artık anlardım,

güneşin ilk ışıklarında,

yalan söylermiş bülbül.

Kumrunun sessizliğinde kavuşurduk birbirimize,

ya da aramızda bir duvardan geçmeye çalışırdık sabırsızca,

tırmanırdık aşmak için, avuçlarımız kanla boyanana kadar.

Ve sabah, saat beş.

Kumru da gitmiş,

sabah olmuştu horozlar ötmeye başladığında.

Ve sevgilim,

uyuyamadığım bir gece daha sensizliğe sarıldım ben.

Dilerim ki,

bir yerlerde halen acı çekmeye devam ettiğimi bilmek,

kalbini rahatlıktan, zihnini uykudan arındırır.

09.07.23

WhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin