Neuvillette'in gidişinin ardından yıllar geçmişti, o gidiş bu gidiştir Wriothesley'in hayatı da pek iyiye gitmedi ama yılmadan çabaladı, İlham kaynağının peşinden, belki kendisinin bile olmayan hayali olan o üniversiteyi kazandı tek isteği tek amacı Neuvillette'e ulaşmaktı bir anda ortadan kaybolup tek kelime etmemiş, sadece gideceği okulu söyleyip terk etmişti. Kendisini yetim gibi hissediyordu Neuvillette onun bir parçası gibiydi o zamanlar ve onu hala bulamaması kalbinin ağrılarına yol açıyordu.Birinin hayalleri yıllarca umutlandığı güzel sanatlar üniversitesiydi, birinin ise kendisine en yakın hissettiği insanın yanında olma isteğiyle çalışma azmiydi.
Wriothesley ailesinin evinden üniversiteyi kazandıktan sonra ayrılmıştı zor bela. Kendi hayatını kurmak adına üniversitenin olduğu bölgede küçük bir apartmanın en üst katına taşındı ve buraya yerleşti. Zaten çokta bir eşyası yoktu masası, yer yatağı kitaplığı ve resimlerini sakladığı bir koli.
Kendine de bir kafede iş bulmuştu okulların açılmasına vakit varken, birazda para biriktirmişti sonuçta güzel sanatlar gibi yerlerde okumak maliyetliydi.
Bugünse okulunun ilk günüydü Wriothesley kıyafet kurallarını pek umursamazdı bugünlük kendi kafasına göre giyinmişti dolabından.
Eski Wriothesley'den kişilik olarak her şey dursa da fiziksel olarak her yeri değişmişti boyu uzanmıştı bazenleri ise spor yapardı bu nedenle iri yapılı bir vücuda sahipti.
Okulun ilk gününde ise en heyecanlandığı konu acaba Neuvillette'e dair birşey bulabilicek miydi? Yıllar geçmesine rağmen.
Belki bir yıllık? Belki bir resim belki de direkt kendisi olurdu.. bu en güzel ihtimal olsada en düşük ihtimaldi ama ona elbet mutlaka ulaşıcaktı.
Wriothesley üniversitenin önüne geldiğinde üniversite binasının büyüklüğüne tekrardan tanıklık etti, gerçekten prestijli bir okuldu.
İçeriye adım attığı her noktada bir insan karşısına çıkıyordu onlara çarpmadan aralarında süzülmek zordu.
Wriothesley sınıfını ararken birkaç kişiye sorma fikri aklına geldi, bir kız dikkatini çekmişti ona doğru yanaştı.
"Kusura bakmayın rahatsız ediyorum, ben bu üniversite de yeniyim sınıfımı bulamıyorum yardımcı olur musunuz dersim varda?"
Kız telefonuna odaklanmıştı sesimi duyunca hafif başını yukarı kaldırdı ve bana baktı.
"Ah tabi hangi sınıfı soruyorsunuz?"
"Bu sınıf ????"
"Yardımcı olabilirim, beni takip et lütfen"
Wriothesley başını onaylarcasına salladı, kız önden telefonunu cebine koyarak yürüdü, sınıfa doğru Wriothesley'i götürdü
Sınıfa vardıklarında kız kapının önünde durdu ve eliyle içerisini işaret etti.
"Burası bahsettiğin sınıf"
"Çok teşekkür ederim"
"Rica ederim"
Wriothesley bu kıza karşı iyi şeyler düşünmüştü iyi birine benziyordu gülümsedi.
Kızda Wriothesley'e gülümsedi ve ayrıldı.
Wriothesley'de sınıfına girdi.
Sınıf çokta büyük sayılmazdı böyle bir okul için, resim tuvallerinin standları, tuvaller, duvarlara asılmış resimler ve duvara direkt yapılmış olan çizimler vardı, gerçekten herkes birbirinden yetenekliydi, sandalyeler yanyana dizilmişti büyük ihtimalle ilk tanışma olucağından dolayı böyle dizilmişti sandalyeler.
![](https://img.wattpad.com/cover/366897738-288-k352434.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ʜɪᴅᴅᴇɴ ᴛᴀʟᴇɴᴛ [ɴᴇᴜᴠɪᴛʜᴇꜱʟᴇʏ]
FanfictionHiç bir başarım yok, yeteneğim yok. Fakat bir o kadar arzuluyorum senin rotanı, senin hayallerini, senin resimlerini. Hayallerimizin portrelerini. "Seni bu okulda görmeyi asla ummazdım Wriothesley, tebrikler." "Senin bana olan aşkın hayranlığından m...