༄5

90 15 147
                                    


Renkli ve capcanlı olan sınıf Neuvillette ve Wriothesley'in arasındaki gerginlikle tüm canlılığını yitirmiş gibiydi.

Wriothesley şüpheli gözlerle Neuvillette'i süzüyordu, yoksa kendisini hatırlıyor muydu? Bunu düşünmek bile içinde kelebekleri uçuruyordu, heyecanlanıyordu, Neuvillette kupasındaki suyu yudumlarken Wriothesley'e gözleriyle komut vermişti adeta, önüne bir sandalye çekip oturmasını istiyordu ama Wriothesley'in bunu göz hareketleriyle anlaması biraz zordu.

"Bir sandalye çekip önüme oturun lütfen Wriothesley"

"Peki efendim"

Wriothesley yanyana dizilmiş olan sandalyelerden birini alıp yere sürtmemeye gayret ederek sandalyeyi Neuvillette'in masasının önüne doğru koydu ve sandalyeye oturdu.

"Benimle ne konuşacaktınız efendim?"

Neuvillette Wriothesley'in gözlerinin içine doğru bakıyordu, hiç bu şekilde bu kadar sert baktığını Wriothesley hatırlamıyordu.. belki de hiç böyle sert baktığı bir zamana denk gelmemişti? o genelde Wriothesley'e bakarken en nazik gülümsemesini takınırdı, olabildiğince kibar davranırdı.

Neuvillette'e hiç bir duygusu yok gibiydi ya da belli etmiyordu, şu anda Wriothesley'de ona her şeyi söyleyip açılmamak içinde kendini zor tutuyordu, fakat bu olmadan Neuvillette erken davranmıştı.

"Bu okulda seni görmeyi asla ummazdım Wriothesley, tebrikler."

Wriothesley şaşırmıştı, utanmıştı ayrıca göz temasından kaçınmak için başını hafif yana çevirmişti.

"Beni hatırlıyor musunuz?"

"Elbette hatırlıyorum, ilk öğrencimi unutmak büyük bir ayıp"

"Siz ciddi misiniz?"

"Ciddiyim"

Wriothesley ne diyeceğini bilemiyordu, yıllar geçmişti bunca şeyden sonra Neuvillette'in onu unutmaması kendisini değerli hissettirmişti.

"Beni unutmadığınız için teşekkürler Neuvillette"

"Dur orada"

Wriothesley tek kaşını kaldırıp ne olduğunu sorarmışcasına Neuvillette'e baktı. Stresten elleriyle sandalyenin kenarlarını sıkıyordu.

"Sen ve ben birbirimizi tanıyoruz ama okul sınırları içindeyiz, bu okulda kimse beni yeteri kadar tanımaz tanımalarınıda ve biriyle yakın olduğumu görmelerini istemiyorum benden uzak dur o yüzden"

"Efendim?"

Neuvillette bir elini alnına götürdü ve iç çekti, iç çekmesiyle beraber giydiği dar gömleğin kumaşı daha da sıkılaştı.

"Birbirimizi şu saatten sonra tanımıyoruz Wriothesley, ne sen ne ben."

"Ama... ben bu okulu sizinle ilgili en ufak bir bilgi öğrenmek adına kazandım onca zorluklara göğüs gerdim."

"Tebrik ederim"

Wriothesley kızmıştı, onca yıl çaba Neuvillette bulma arzusu ona olan içindeki sıcak sevgi. Her gün git gide artan kalbinin ağrıları. Tatmin olmuş hissetmiyordu.

"Basit bir tebrik mi sadece"

Neuvillette sorusuna cevap vermeden çoktan yerinden kalkmıştı kupasındaki sona kalan suyu bitirdi ve masasına koydu gözlerini Wriothesley'e dikti.

"İyi günler"

Neuvillette oradan ayrılmak adına kapıya yöneldi son kez Wriothesley'e baktı, acıyla bakıyordu ona.

~ʜɪᴅᴅᴇɴ ᴛᴀʟᴇɴᴛ [ɴᴇᴜᴠɪᴛʜᴇꜱʟᴇʏ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin