İnui eşyalarını toplamış üniversite hayatına başlamak için hazırdı yeni gittiği üniversitesi başka ülkede olduğu için uçağını kaçırmamalıydı.
Aile tablosuna döndü ve elini cam resimde gezdirdi. Annesi, babası ve ablası cidden ne kadar zaman olmuştu hepsini kaybedeli.
Ablası yangın sonucu ağır yaralanmış ailesi ise malesef ameliyat parasını toplayamamış ve ablasının kaderine razı olmuşlardı. Zaten bende iyi yerlere gitmediğimden ailemi bir daha görmedim. Benim nasıl o yangından kurtulduğumsa bana göre bir mucizeydi. Bir çocuk beni çıkarmıştı ama bunu hatırlamıyor asla yüzü aklıma gelmiyordu. Sadece benim kurtarıcı meleğimdi bu hayata bana ikinci şansı veren meleğim. Ama ben kötü yola düşmüştüm bile şimdi bu pislik yerden uzaklaşıcak ve bir daha bu hatalara düşmeyecektim.
Ama bu yıl başkaydı yeni sayfa açmıştım kendime. Resim bölümünü kazanmıştım böylece en azından hobilerim olduğunu ve bunu işe çevirebiliceğimi keşfedebilmiştim.
Taksiye binmiş kulaklığımı takmış havaalanına doğru gidiyordum. Şarkı dinlemek hoşuma gidiyordu cidden. Ama şarkı dinlemek kadar şiirde dinlemeyi severdim.
Havaalanına vardığımda küçük valizimi almış biletimi çıkartmış bekleme sırasındaydım. O sırada bir kaç sora önümde gözüme çarpmıştı benim boyumdan biraz kısa siyah saçlara sahipti ve serseri gibi bir tipi vardı. Biraz daha yüzünü bu tarafa döndüğünde incelemem baya uzun sürmüştü. Güzel bir burnu ince ama hoş dudakları ve çekik gözlerine sürdüğü siyah kalem onda o kadar güzel durmuştuki. Üstüne giydiklerine baktığımda buram buram zenginlik kokusu alıyordum. Resmen zengin olduğu kullandığı parfümün kokusu bile burnuma gelmiş ve kokusunun para olduğu açıktı. Siyah bir sweet giymişti altındada jean tarzında pantolonu ve siyah şık bir spor ayakkabısı vardı ve kulağındaki küpe onu serseri gibi gösteriyordu.
Bir dakika siktir bu kadar çok incelemem saçmalıktı utanmasam birazdan çocuktan instagramını isteyecektim. Ne büyük bir rezalet kafamı yere eğmiş şarkıya odaklanmaya çalıştım. Biletimi gösterip onaylanınca koltuğumun olduğu yere gitmiş ve valizim küçük olduğundan yukarı bölmüne koyduğum. O sırada yanıma biri geldiğini ve arkamda geçebilcek yer bırakmama rağmen bilerek gitmiyordu.
Kafamı çevirdiğinde o dikizlediğim çocuktan başkası değildi. Afallamış bir şekilde yüzüne baktım.
"Bir an gözlerinle beni yiyeceğini falan sandım" utanmıştım fark etmişti.
"Ha anlamadım" deli taklidi yaparsam bırakırmıydı acaba.
"Tabi anlamamazlıktan gelirsin bir sorunnum mu var benimle ha? " aşırı utanç vericiydi yer yarılsamda içine girsem.
"Sadece seni birine benzettim o kadar" yalan bir arkadaşım bile kalmadı.
"Sence ben yer miyim ha" bir anda beni itti ve çift kişilik koltukta yanımdaki koltuğa oturdu.
"Şimdi kes ve yanıma otur röntgenci" cidden camdan atlasam daha az acılı olurdu.
"Senin yerin burası bile değildir kesin " gitsede kurtulsam.
"Hm istediğim yerde otururum hem uçak kalkıcak oturmanı tavsiye ederim ben.
Etrafa baktım cidden kimse gelip onu kaldırmadı ya da onun oturduğu yerde kimse gelip benim yerim dememişti. Oflaya puflaya cam kenarına oturmuş ve uçağın kalkmasını bekliyordum.
Ama asıl sorun sanırım röntgen ımı çekme sırası ondaydı. Çekik gözleriyle beni izlediği o kadar belliydi ki.
"İzlemeyi bırakır mısın artık cidden yorucusun " tek kaşını kaldırmıştı.
"Öylemi bay röntgenci sen izleyince oluyorda ben izleyince mi kötü oluyor ha" sabrımı sınıyordu kendini bişey bilmiş ukala.
"Sadece beni rahat bırakmaz mısın evet izlemiş olabilirim çünkü sıktığın parfüm gözlerimi yaşartacak kadar ağırdı " en azından konuyu başka yerlere çekersem ondan kurtulurdum.
"Hm cidden seni parfümüm mü etkiledi tüh bende gaysin zannetmiştim iyi koku alan bir burnun varmış köpekçik" dedikleriyle suratımı ekşitmem bir olmuştu.
"Kes lütfen midemi bulandırıyorsun " kıkırdamıştı.
"Sonunda sinirini bozmayı başardım ha ne güzel " cidden.
"Koca bir yol boyunca rahatsız mı ediceksin beni? "
"Hemde nasıl" yüzüne orta parmağımı göstermiş ve cama doğru dönüp kulaklığımı son ses açmıştım umarım bu yolculuk hızlı geçerdi.
˵Aradan 2 saat sonra˵
Gözlerimi açmıştım ve elimle saçımı geriye atmıştım bir an boynumda boyun yastığı görünce ne olduğunu anlamamıştım. Yanıma bakınca ellerini göğsünde bağlamış ve dizisini izleyerek kahve içen onu gördim. Bana baktı ve sırıttı.
"Cidden boynunu öldürmek istiyorsun değil mi? " kaşlarımı çattım.
"Ne alaka be al şunu niye taktıysan " boynumdan çıkarıp kucağına bıraktım.
"Cidden ne kadar da gıcıksın iyilik yapıyoruz teşekkür bile yok boyun ağrısından kurtardım seni" sabır sabır.
"Ya kardeşim kimsin sen amınakoyim uğraşma artık benimle ne sülük bir şeysin aa" dediklerimle güldü ve kahvesinden yudum aldı.
Bense tekrar kulaklığımın sesini açıp telefona baktım saat akşam 4 dü uçak birazdan inişe geçicekti. Anons yapıldı ve herkes yavaş yavaş ayağa kalktı ve çantalarını almaya başladı. Bense yanımdaki manyağın yanından geçtim ve valizimi indirdim.
"Pışt sarışın cidden o kadar röntgenimi yeşil gözlerinle çektin cidden adımı sormayacak mısın " göz devirdim.
"Beni sal artık uçaktan indikten sonra bir daha görüşmeyeceğiz zaten yani elveda " yeter bitsin artık bu yolculuk. Uçak indi ve herkes kapıya yöneldi bende çıktım ve hemen yürümeye başladım o sırada bir el omzunu tuttu gene aynı çocuktu.
"Hajime Kokonoi tanıltığıma memnun oldum " dedi bense ne yapıyor bu amınakoyim tipimle yüzüne baktım bana elini uzattı hemen kurtulayım diyerek elini sıktım.
"İnui Seishu şimdi beni bırak zaten bir daha görüşmeyeceğiz " dedim ve yürümeye başladığımda arkamdan bağırdı.
"Görüşürüz İNUPİİ" NE DİYOR BU SALAK. Arkamı dönmeden orta parmak çektim.
"Bu asla olmayacak KOKO" Dedim ve havaalanından çıktığım gibi uygulamadan taksi çağırttım ve kalıdığım yurda gittim.
˵Yarım saat sonra˵
Yurdum güzel ve sakin ama işlek bir yerdeydi hava soğuktu saat 04.48 geçiyordu. Telefonumu cebime attım ve görevliye seslendim.
Kısa bir konuşma faslından sonra çok tatlı bir beyfendi olduğunu düşünmüştüm bana odamın anahtarını verdi bir kişi daha kalıyormuş odada en azından yeni kişiler tanıyabilicektim.
Erkeklerin olduğu yurda gittim ve odama çıktım kapı kilitliydi açtım ve içeri girdiğimde hiç beklemediğim bir şeyle karşılaştım.
Kucak kucağa oturan iki erkek beklemiyordum. Kapıyı anlık şokla kapattım ve hayatıma küfür ettim.
Bir dakika öylece bekledim sonra kapıyı siyah saçlının kucağında oturan sarı saçlı çocuk açtı ve beni içeri aldı cidden bunlarla işim vardı.
Umarım sevmişsinizdir. 💖✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀𝐡𝐦𝐚𝐤 // 𝐊𝐨𝐤𝐨𝐧𝐮𝐢
Random𝐎𝐤𝐮𝐦𝐚𝐤 𝐢𝐜̧𝐢𝐧 𝐨𝐫𝐚𝐲𝐚 𝐭𝐚𝐬̧ı𝐧𝐦ı𝐬̧ 𝐯𝐞 𝐲𝐮𝐫𝐭𝐭𝐚 𝐤𝐚𝐥𝐦𝐚𝐲𝐚 𝐛𝐚𝐬̧𝐥𝐚𝐲𝐚𝐧 𝐈̇𝐧𝐮𝐢, 𝐨𝐝𝐚 𝐚𝐫𝐤𝐚𝐝𝐚𝐬̧ı 𝐂𝐡𝐢𝐟𝐮𝐲𝐮 𝐢𝐥𝐞 𝐛𝐢𝐫 𝐢𝐝𝐝𝐢𝐚 𝐬𝐨𝐧𝐮𝐜𝐮 𝐲𝐚𝐬̧𝐚𝐝ı𝐤𝐥𝐚𝐫ı (𝐇𝐞𝐫 𝐬̧𝐞𝐲 𝐤𝐮𝐫𝐠𝐮𝐝𝐮𝐫 𝐬𝐦...