★; 8

1.4K 282 92
                                    

"and what the hell are we?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"and what the hell are we?"

Banyoda çıkan Jungkook'a kaydı telefona bakan gözlerim. Benim hala burada olmama şaşırmış olmalı ki kaşlarını çattı.

"Jungkook lütfen konuşabilir miyiz?"

Saçlarını havluyla kuruturken yakınına ilerledim. Hala beni duymamazlıktan geliyordu. Bir anda tavırlarının böyle 360 derece dönmesine anlam veremiyordum.

Bacaklarını aralar bir şekilde rahatça tekli koltuklardan birine oturdu. Bende önünde duran sandalyeye oturmuş gözlerinin içine bakmaya başlamıştım.

"Neler oluyor?"

"Kararımı değiştirdim. Podcastine katılacağım. Git şimdi buradan."

Suratındaki ifadesizlik beni germişti. Podcast şuan önceliğim değildi. Jungkook'a karşı ne yapmış olabileceğimi düşünüyordum ama aklıma bir şey gelmiyordu.

Bana böyle soğuk olması hiç hoşuma gitmemişti.

"Podcast umrumda değil. Seninle bu şekilde olmak istemiyorum."

"Niye? Altıüstü bir podcast için yanımdaydın zaten. Aramız soğuk olsa ne kaybedersin ki?"

Cevap veremedim.

Yanlış düşünüyordu. Evet ilk başta ilişkimiz podcast üzerinde kötü bir şekilde başlasa da ilerledikçe birbirimizi daha iyi tanıdık. Yanlış anlaşılmalar ortadan kalktı ve Jungkook ile zaman geçirmekten mutlu olmaya başladım

"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?"

"Düşünmüyordum. Bugüne kadar."

Bugüne kadar? Ne değişmişti ki bugün?

"O gece senin öpücüğüne kendi irademle karşılık verdim."

Konuyu aniden öpücüğe getirmesi midemin kasılmasını sağlamıştı. Bu konu hakkında suçlu hissediyordum ama bunun sebebi öpüşmemizden pişman olmam asla değildi. Jungkook'un rahatsız olmuş olabileceğini düşünmemdi.

"Taehyung o gece beni sadece öpmedin. Bana benim için hissettiklerinden de bahsettin. Beni bana anlattın."

Dudaklarımı birbirine bastırıp yutkundum.

"Benden hoşlandığını ama benim sana bakmayacağımı söyledin."

Arka arkaya gelen şoklarla göğsüm hızlıca inip kalkmaya başlamıştı. Sarhoş Taehyung'un kötü yanı buydu. Hiç tereddüt etmeden her düşüncesini filtresiz bir şekilde söylerdi.

"Halbuki sana ilk bakan bendim Taehyung."

Utandığımdan yere bakan gözlerim dedikleriyle tekrar gözlerine çıkmıştı. Bu dedikleri onun da benden hoşlandığını mı ima ediyordu?

"O kuromili anahtarlığı neden hala kullanıyorum? Benim gibi biri kuromi sevebilir mi sence? Hayır. Podcastte benimle çalışan kişinin sen olması için neden Bay Lee'nin peşinden koştum sence? İstesem bütün okul benimle röportaj yapardı. Sana o hareketleri neden öğrettim? İşim gücüm yok muydu da sana kendini savunma hareketleri öğrettim?"

Tek bir nefeste konuştu. Bense pür dikkat onu dinliyordum. Kalbim çok hızlı atıyordu.

"O gece olanları bir saçmalık ve hata olarak görmen, hiç hoşuma gitmedi."

Ses tonu sonlara doğru güçsüzleşirken kendimi konuşmaya hazırladım. Çoğu şeyi yanlış anlıyordu ve bunu şuanda düzeltmem gerekiyordu.

"Jungkook." dedim yumuşak bir tonda.

"Olanların hiçbiri benim açımdan ne bir hataydı ne de saçma bir şeydi. Senin hissettiklerini bilmediğimden benim bunları yapmış olmam yanlış hissettirdi. Evet seni sarhoş kafamla öpmüş ve bazı itiraflar yapmış olabilirim. Ama biliyorsun ki sarhoşken söylenilen şeyler gerçeklerdir. Herkes için olmasa da benim için öyleydi. Son zamanlarımızda seninle vakit geçirmek için can atıyordum. Seni görmek bile sadece kalbimi hızlandırmaya yetiyordu. Demek ki içten içe senden hoşlandığımı kabullenmişim ve cesareti sarhoş kafamla bulup seni öpmüşüm."

Yaptığım itirafla "bunları ben mi söyledim" diye kendimi sorgulamaya başlamıştım. Jungkook ise koltukta oturuşunu dikleştirmiş bana bakmaya devam ediyordu.

"Senden hoşlanıyorum Jeon Jungkook."

Anlık bir cesaretle itirafımı kapattım ve Jungkook'a zaten yakın olan bedenimi daha yaklaştırdım. Ellerimi yüzüne götürdüm ve yanaklarından tuttum. On dakika önceye göre çok daha mutlu gözüktüğü kesindi.

"Ne o? Şimdi ayık kafanla mı öpeceksin beni?"

"Hmmmm" diye mırıldanıp düşündüğümü belli ettim. Tuttuğum suratını biraz uzaklaştırdım ve ellerimi geri çektim.

"Banyoya girmeden önce sırf kapıdan çıkmam için beni ödeşme anlamında öpmüş olman kalbimi kırdı. Vazgeçtim şuan seni öpmek iste-"

Cümlem bitemeden dudaklarımız Jungkook'un beni kendine çekmesiyle birleşti. Jungkook oturduğu koltuktan hafifçe ayaklanmış beni sandalyeden kolayca kaldırıp kucağına almıştı.

Nefes nefese bir şekilde ondan ayrıldım ve kafamı alnına yasladım.

"Dudakların bağımlılık yapıyor, Kim." diyip tekrar birleşmemizi sağlamıştı. Beni kendine daha çok çekmiş kollarını sıkıca belime sarmıştı. Yeni banyo yapmasından kaynaklı güzel kokusunu bol bol içime çekiyordum.

Nefessiz kalmamızla birbirimizden ayrıldık. Ben kıkırdamaya başlayınca o da bana karşılık vermiş gülümsemişti. İlk defa böyle bir şey yaşadığımdan garip ama bir o kadar da mutlu hissediyordum.

"Şimdi biz neyiz?" dedim kare gülümsememi ortaya çıkararak. Hala belimde bağlı olan ellerinden birini yüzüme getirmiş yanağımı okşamıştı.

"Ne olmak istersin, güzelim?"

Güzelim.

Onun hislerini düşündüğümde dediklerine bakılırsa benden uzun zamandır hoşlanıyordu fakat benim hislerim daha çok tazeydi. Evet her geçen gün her hareketinde ona daha da bağlansam da sevgili olmak için daha erken gibi hissediyordum.

"Jeon Jungkook'un flörtü olmak isterim." dedim bir elimi havaya kaldırarak.

Jungkook buna kıkırdamış yanağıma bir öpücük kondurmuştu.

"Kim Taehyung'un flörtü olurum." dedi o da benim gibi elini havaya kaldırarak.

Aklıma evlenen insanların nikah memuruna "evet" demesi gelmişti. Umardım ki bir gün orada da olurduk.

"Jungkook ben cidden üzgünüm. Amacım asla sana kötü hissettirmek değildi. Aksine ben senin kötü hissetmeni engellemeye çalıştığım için onları söylemiştim ama bilemedim."

"Güzelim anlattın ya zaten. Önemli değil. Bende üzgünüm bebek gibi sana trip attım. Konu sana gelince bu kas yığını yeni doğmuş bir bebeğe dönüşüyor. Gör bak sihrini."

Taehyung elini Jungkook'un yanağına götürmüş küçücük sıkmıştı.

"Ama o bebek istediğinde felaket bir şeye de dönüşebilir, dikkat et derim."

merhabalarr...bunlar yavaştan başlasınlar artık dedim 🤧

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

podcast, taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin