Not:Bundan sonra bölümleri aralıklı olarak atıcam.Okunma sayısının artması için.
İyi okumalar...
YAZARIN ANLATIMI İLE...
Genç adam ameliyyatane kapısının önünde deli gibi dönüyor ve sinirden köpürüyordu.Sadece doktorlardan gelecek haberi, beklemek ve burada eli kolu bağlı oturmak onu deli ediyordu.Üstelik ona en çok acı çektirenler hepsi buradayken Ertuğ öfkesini kime kusacağını bilmiyordu.Kulaklarına bir hıçkırık sesi geldiğinde bakışlarını o sese çevirdi.
Gördüğü yüz ile içindeki sinir tohumları filizlemeye başladı.
"Ne için alıyorsun sen?Üzüldün mü?"diye sesini yükseltti.
Züleyha başını kaldırıb ona bakamadı.Kendisi de çok iyi biliyordu suçlu olduğunu.Ancak onuda anlamalı olduklarını düşünüyordu.Abisi bile kendi kardeşine onun yaşadığını bilmesini istemiyordu kız neden söylemeliydi ki?
Ancak henüz Eliz'in yaşadıklarını yaşamadığı için böyle konuşması kolaydı.
"Git gözüm görmesin seni.Eliz uyandığında seni ve o sevgilini gördüğünde iyi olmaya bilir"dedi nefretle.
Züleyha yavaşca ayağa kalktı ve sesini çıkarmadan gitti.
Ameliyyathanenin kapısı açıldığında hızla bakışları çıkan doktora kaydı.
"Doktor bey sevgilimin durumu nasıl?"diye sordu hızla ve telaşla.Doktorun yüzünde sıkıntılı bir ifade yarandı.
"Öncelikle söyleyeceklerim için hazırlıklı olun"dedi ve duraksadı.Bu zaman Ertuğ'un içine sıkıntı doldu."Ne oldu doktor?"dedi sabrı kalmayarak.
"Eliz hanımın ciddi hasarları var.Ameliyyata aldığımızda hamile olduğunu öğrendik.Malesef ki, düşük yapmış"dedi.
O an sanki Ertuğ için zaman durmuştu.
Hazmedemiyordu.
"Peki kendisi nasıl?"
"Eliz hanımın sağ bacağı ve sol kolu kırılmış.Bedeninde göz ardı edile bilinmeyecek hasarlar var "dedi ve sustu.
"Başka nesi var?"
"Psikolojik açıdan durumu ayıldığında iyi olmayacak.Bu zamanda destek alması lazım.Hamile olduğunu biliyordunuz galiba?Şaşırmadınız"dedi.
"Evet dün öğrenmiştik bu gün doktor yanına gidecektik"dedi sesinin titremesine engel olamayarak.
"Bu bir eksi daha olmasına neden olacak.Bu süreçte onun yanında olun.Şimdi onu yoğun bakıma alacağız"dedi ve gitti.
Ertuğ sinirle duvara yumruk attı ve ve yere çöktü.İnsanların ona attığı garib bakışları artık umursamıyordu.
"Ertuğ kendine gel"dedi Mert onu kollarından sarsarak.
"Bebeğimizi kaybettik"diye son kelimeler çıktı ağzından.Mert'in bedeni kasıldı ve derin bir sessizliğe büründü.
ELİZ KARAOĞLU'NUN ANLATIMI İLE...
Gözlerimi zorlukla açtığımda bütün bedenimi kaplayan bir acı taşıyordum.Bakışlarım etrafda gezindiğinde birden olduğum odanın kapısı açıldı.
İçeriye bir doktor ve bir hemşire girdiğinde nerede olduğumu algılamaya çalışıyordum.Onun gözlerimin açık olduğunu gören yaşlı doktor gülümsedi.
YOU ARE READING
YASAK/Düzenleniyor...
Adventure(+18)Bir içeriktik.İçerisinde küfür yetişkin sahneler argo kelimeler olacaktır. "Kimim ben?"diye sordu kalçama bir şaplak atarken. "Senin sevgilinim"dediğimde dudaklarıma yapıştı. "Minik kızım yaramazlaşmış"dedi.
