İlk Karşılaşma

32 5 11
                                    

İyi okumalar.
*****************************
"Güzelliğin beni kör ediyor deli kızım,bu yüzden beni suçlayamazsın." dedi ve geri çekildi. Ben ise hala şok olmuş şekilde onu izliyordum.
En son bu lafları söylemişti ve ben hala ona şaşkın bir şekilde bakıyordum. Ona şaşkın bakmam hoşuna gidiyormuş gibi dudakları hafifçe yana kıvrıldı. Ben hala yaşadıklarımın ve söylediklerinin etkisinden çıkmamışken söyledikleriyle 3. şokuma girmiştim. "Çok güzel kokuyorsun deli kızım,umarım başkaları da aynı düşüncede değildir. Çünkü seni kimseyle paylaşmak istemiyorum."dediğinde eş zamanlı olarak Polat abimin bağırışıyla uzaklaştık.

"NOLUYOR LAN ORDA KİM O YAVŞAK,KARDEŞİMİN YANINDAKİ İT KİM?!"
diye bağırdığında korkudan yerimde sıçramıştım. Pars'a baktığımda onunda korktuğunu ama belli etmemeye çalıştığını fark ettim.
Salak Ada abin şuan  size bakıyor ve senin düşündüğün şey bu mu?
Offff iç ses sus bi.
Aman be sustuk.

Hızlıca abime döndüm ve hızlıca yürüyerek abimin yanına gittim. Konuşmamla abim bana dönmüştü ve yumuşamıştı bakışları. "Abim hoşgeldin,hadi şirkete geçelim."dediğimde kafasını sallamıştı ve elimden çantalarımı alıp arka koltuğa koymuştu. Bende o sırada ön koltuğa oturmuş abimin binmesini bekliyordum.
Arkadaşlarım okulda olmayacağımı ve şirkete gideceğimi biliyordu. Hocalar ise bunu sorgulayamazdı tabii ki de. Sonuçta koskoca Pusat Kandemir'in kızı, Ada Kandemir'dim. Bu çok işime yarıyordu ama kötü bir şeydi.
Ayrımcılık oluyordu ve bu benim hiç hoşuma gitmiyordu. Nerdeyse okuldaki herkes zengindi. Neredeyse diyorum çünkü okula bursla katılanda var. Hatta sırf bu yüzden zorbalanan kişilerde oluyor. Fakat benim lise ilk senesindeyken birini çok güzel uyarmamla son bulmuştu.

İlk sene okula geldiğimde lise ikilerden bir grup benim Ada Kandemir olduğumu bilmeden ıslatmışlardı. Tabii ben hiç boş durur muyum? Tabii ki de durmam kızları korkudan titretmiştim.


Lise birinci sınıf

Bugün ilk defa abilerimi görmek için değilde bu okulda okumak için gelmiştim. Ayaz abim yeni mezun olmuştu ve okula yakışıklılığı ile nam salmıştı. Bende abilerime çok benzediğim için güzelliğimle herkesi kendime hayran bırakmak istiyordum ama ikizim,abilerim,babam ve hatta küçük kardeşim Barlas kıskançlıktan kuduruyorlardı ve bu benim hoşuma gidiyordu. Sırf onları kıskandırmak için annemle hep bu konuyu açardık. Onların kıskanmaktan ve sinirden kızaran suratlarını kahkaha atarak izlemekten başka güzel birşey yoktu.

Bunları düşünürken aptal gibi sırıttığımı biliyordum tabii ki. Ne zaman ailemle ilgili güzel bir anımız aklıma gelse gülümserdim. Okulun bahçesine çoktan girmiştim ve okula doğru yürüyordum ki önüme 5 kişilikten oluşan bir kız grubu çıktı. " Yeni burslu kız sen olmalısın." dedi tüm kızlardan bir adım önde olan kız. Kızı incelediğimde saçları kısaydı ve kahverengiydi. Boyu 1.63 civarında olan bu kız 10'a gidiyor olmalıydı. Bu okulda onu ilk kez görmüştüm, yeni gelmiş olmalıydı.

En arkadaki kız Büşra'dı bu kızı tanıyordum. Yılmaz şirketinin sahibinin kızıydı. Bir kaç davette görmüştüm ve ordan tanışıyorduk.
O benim burslu olmadığımı ve bu okulun sahibinin kızı olduğumu biliyordu. Hatta önde konuşan kızı uyarmaya çalışmıştı ama kız hiç oralı olmamıştı. Kendi kaybederdi. Asla soyadımla insanları aşağılamayı sevmezdim ama bu kız hakediyordu.
Korkmuş muydum? Hayır. Ama o korkacaktı. "Adın ne senin."diye sorduğumda Büşra korkudan dudaklarını ısırıyordu ve bu benim hoşuma gitmişti. "Eda Altın. Altın şirketinin tek varisiyim."dediğinde anlamıştım derdini. Altın şirketini de biliyordum,Polat abim anlatmıştı bizim bir hafta da kazandığımızı onlar 1 yılda kazanıyormuş. Gülünç bir durun,parasıyla bana hava atmaya çalışıyor ama bilmiyor ki benim soyadım Kandemir ve Kandemir ailesinin tek kız varisiyim. Acaba bunu bilse ne tepki verir?Merak etmiştim açıkçası.

"Ne o yoksa ismimi hiç duymadın mı?"diye sordu alaycı bir ifadeyle. "Duymadım. Çünkü boş insanlara uğraşmayı sevmiyorum ama sevseydim ilk seni araştırırdım merak etme."dedim ondan daha alaycı bir o kadarda ciddi bir ifadeyle. Sinirden kuduran minik Altın başımdan aşağıya buz gibi su dökmüştü. Benim başımdan aşağıya,koskoca Ada Kandemir'in başından aşağıya. Ruh hastası gülmeye başlamışken,babamın bizim için gönderdiği koruma Osman abi ismimi bağırarak koşunca kız şaşırmıştı ve gülüşü solmuştu. "Ada hanım,iyi misiniz?"diye sorduğunda başımı salladım belli belirsiz ve sinirle o kıza dönmüştüm.

"Ben Ada Kandemir. Kandemir ailesinin tek kız varisiyim ve bu oklunun sahibin kızıyım. İstesem şuan sizin şirketinizi alacak kadar param var. Hadsiz,senin yüzünden en sevmediğim şeyi yaptım. Ama unutma bu iş burda bitmedi senin hayatını karartacam minik Altın!"diye bağırdım. Her kelimemde yüzü moraracan ve korkudan titreyen kızı gördüğümde keyiflice sırıttım. Sıra gelmişti Polat abimi aramaya. Telefonumu ceketimin cebinden çıkartıp Polat abimi aradım. Canım abim ikinci çalışta açmıştı.

"Alo güzelim bir şey mi oldu?"diye sordu endişeyle. Bana bir şey olacak diye aklı gidiyordu,yicem ben bu adamı ya.

"Abi" dedim ağlar bir sesle. Bu sesimi duyan abimin sinirden kıpkırmızı olduğunu hatta sinirden alnındaki damarın belli olduğuna yemin edebilirim ama kanıtlayacam. Aslında kanıtlarım ama önce buraya gelmesi lazımdı.

"Noldu güzelim neden ağlıyorsun?"diye sordu abim haklı olarak.

"Abi biri beni ıslattı."dedim kekeleyerek.

"Hemen geliyorum güzelim Osman'a söyle sana ceket versin hasta olma,otur oraya bir yere beni bekle. Tamam mı güzelim?"dedi abim sakin bir şikelide. Ama hala sesi kızgın çıkıyordu. Hemen cevap verdim.

"Tamam abicim,çabuk gel."dedim nazlanarak ama hala kekeliyordum.

"Hemen gelecem güzelim."dedi abim ve kapattı.

Zaferle sırıtarak yüzü korkudan mosmor olan minik Altın'a baktım. "Eee minik Altın noldu? Da demin esip gürlüyordun. Soyadımı öğrenince bir morardın sanki? Yanılıyor muyum? Morardı sanki he ne dersiniz?"diye kalabalığa sorduğumda hepsinden evet morardı dediğini duydum. Tam 5 dakika sonra abim geldi. Arabadan indiği gibi koşarak bana sarıldı ıslak olduğumu önemsemeden.

"İyi misin abim? Kim yaptı bunu sana? Söyle hayatını kaydırmaktan beter edeyim,"dedi abim sinirle. Hemen abime cevap verdim. "Eda Altın yaptı abi"dediğimde kan beynine sıçradığına eminim. Çünkü birkaç ay öncesinden şirketimizden para çalmaya çalışmalardı. Çalışmışlardı diyorum çünkü çalamadılar,bunu onun yüzüne söylerdim ama onun seviyesine düşmek istemezdim. Abim sinirli bir şekilde ona dönmüş ve benim demediğim şeyi çok ağır bir şekilde söylemişti.

"Ne o minik Altın,kuyruk acınız geçmedi mi? Bir kaç ay önce şirketten para çalamadığınız için mi böyle kudurdunda kardeşime sataştın he? Söylesene!"diye bağırdığında irkilmişti ve bunu duyan herkesten hayret nidaları yükselmişti.
Ben bile abimin bunu söylemesini beklemiyordum. Hemen minik Altın'a baktım. Tepkisini merak etmiştim. Suratı utançtan ve sinirden morun baya koyu tonuna dönüşmüştü. Abim yine konuşmaya başladı. "Kardeşimden uzak duracaksın. Ayrıca bu hadsizliğinden sonra bu okulda okumayacaksın minik Altın"demişti ve minik Altın ağlayarak okuldan çıkmıştı.

Şimdiki zaman

Sonra bir daha o kızı hiç görmemiştim.Ben eski anıları düşünürken abimin sesiyle kendime geldim. "Ne düşünüyorsun güzelim?" dedi abim oyyyy güzelim diyen seni yerim birtanecik abim benim. "Hiiiiç abiş aklıma eski bir anı geldi onu düşünüyordum."dedim sorusuna cevap vererek. "Güzelim o erkek kimdi?"diye sordu abim sakin olmaya çalıştığı çok belliydi.
"Şey abiş,ben düşüyordum o arkadaşta beni tuttu mesele bu. Hem kim onu bile bilmiyorum"dedim hemen abime biraz yalan olmuştu ama olsundu. Abime gerçekleri anlatamazdım.

"Sen öyle söylüyorsan öyledir güzelim."dedi abim ve tam o sırada araba durdu şirkete gelmiştik.
********************
Evetttttt yeni bölüm nasıldı?

Beğendiniz mi?

Bunu okuyan kocama söylüyorum sana çok pis tripliyim.

Karşı Komşum-Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin