Kırgın Gözler

27 3 35
                                    

İyi okumalar
**********************

Araba durduğunda önce ben indim ve şirkete doğru yürümeye başladım. Burda minik bir ajanım vardı. Onun sayesinde her şeyi biliyordum ve hemen onun yanına gitmem gerekiyordu. Şirketten içeri girince başımı kaldırdım ve dik bir şekilde yürümeye başladım. Benim geldiğimi gören her çalışan ayağa kalmıştı. Kadınlar ceketleri varsa iliklemiş yoksa ellerini önde birleştirip selamlamışlardı beni,hiç sevmezdim. Tamam güçlü olmak güzel ama bir kadının daha doğrusu bir insanın ve saygıdanda olsa bunu yapmasınından nefret ederdim. Bende insanım ve onlardan küçüğüm sonuçta. Aynı hareketi erkeklerde yapınca bende başımla selamlayıp çok içten bir şekilde gülümsedim.

Tam önüme dönecekken dikkatimi biri çekti. Bu kız kimdi? Bu şirkette ilk defa görmüştüm ve neden Ayaz abimin dibinde Ayaz abime cilve yapıyordu? Ben şirkete girdiğimde herkes bana saygı duyarken bana burun kıvırıp abime cilve yapan bu kız kimdi!?
Bu kız kimse sağlam bir uyarıyı hak ediyordu ve bu hakettiği uyarıyı benden alacaktı,çok şanslıydı bence. Benceyi sil direk çok şanslı.

Sakin mi olsan acaba?
Olamam iç ses olamam.
Haklısın olma,dal kıza.

İç sesime hak vererek emin ve dik duruşla abimin ve yanındaki kızın yanına gittim. Onlara yaklaştığımı gören abim önce gülümsemiş sonra sinirli olduğumu anlayıp dudağını hafif bir şekilde ısırmıştı. Ama bu ısırış daha çok sıçtık ısırışıydı ve doğru tahmin sıçmışlardı.

Yanlarına geldiğimde,abim tam sarılmak için hazırlanmışken abimden bir adım uzaklaştım. Gözlerime yapma dercesine bakarken omuz silktim sadece ve asıl konu olan kişiye yani cilve yapan kıza döndüm. O sırada kızda beni hiç görmemiş gibi göz devirip abime döndü. Bir dakika,bir dakika. O bana göz devirdi,bana. Koskoca Ada Kandemir'e göz devirdi. Ama ben bu kızı yolarım!!!

Sakin ol Ada,sakin ol.
Ne demek sakin ol iç ses,göz devirdi bana.
Gördüm canım benim ama sen Ada Kandemir'sin zekanı kullan. Laflarınla,aklınla döv.
Haklısın iç ses.

İç sesim doğru demişti. Ben Ada Kandemir insanları zekamla alt ederim ve bu kız fena kaşınmıştı. Cezasına katlanmak zorundaydı. "İsmin ne?"diye sordum sertçe. Abim de bir gelemedi he. Bir araba park edicek yani ver işte valeye park etsinler. Neymiş efendim arabası çok kıymetliymiş,kimseye vermezmiş,falan filan. Neyse konumuza dönelim. Sorumla bana dönen yeni kız gözlerini yine devirdi. Beni tanımıyordu,gerçekten tanımıyordu. "Sana ne benim ismimden işine bak,deli mi ne?"diye çıkıştı bana. Bana hemde abimin yanında bana. Bu şirkette onlardan daha çok söz hakkına sahip olan bana.

"İSMİN NE!!!?"diye şiddetli bir şekilde bağırmıştım. Bağırmamla ilkilen kız çoktan korkudan titremeye başlamıştı. Bağırdığını duyan tüm çalışanlar buraya bakmaya başladılar. O sırada buraya yürümeye başlayan ajanım olan Cafer abi herkesin buraya baktığını görünce başını buraya çevirmiş ve bir adet sinirli benle karşılaşmıştı. Sinirlendiğimi anlayan Cafer abi hemen yanımıza koşar adımlarla geldi. Benim ise sabrım taşmış durumdaydı. Nu deli kız hala bana cevap vermemişti ve ben birazdan bu kıza dalıcaktım.

Tam ona tekrar bağıracakken titrek bir sesle konuştu. "E-Ela" dedi sesi o kadar kısık çıkmıştı ki beynimin bir oyunu zannettim. Korktuğu sesinden belli oluyordu,korkusundu zaten. Beni görmemezlikten gelmek ona ağır patlayacaktı. "Ela demek. Benim kim olduğumu biliyor musun Ela?"dedim sessiz ve tehlikeli bir şekilde. Başını belli belirsiz salladı. Biliyordu ama bilmemezlikten geliyordu. Kulağına yaklaştım Ela'nın ve sessizce fısıldadım. "Sen kim oluyorsunuz beni görmezlikten geliyorsun. Hemen muhasebeye git ve çıkışını al."
dediğimde korkmuştu. Belli etmemeye çalışmıştı ama belliydi. Tam ağzını açacakken abimin sesini duydum ve resmen yıkıldım.

"ADA KENDİNE GEL,BURASI SAÇMA SAPAN KISKANÇLIK YAPABİLECEĞİN BİR YER DEĞİL!!"diye bağırdı. Ben hayal kırıklığına uğramış gibi ona bakarken,gözlerimdeki hayal kırıklığını görmüş kıstık bir sesle küfür etmişti. O Ela denen kıza bakmıyordum ama keyifli bir şekilde sırıttığına eminim. "Haklısınız Ayaz Bey! Burası bir şirket ve şirketin en fazla hissesine sahip birine bağırmak ve bu bağırmanın nedeni küçük bir hoşlantı yüzünden olması gereken bir yer değil!"diye bağırdım ama karşıdan biri beni görse abisine ne kadarda asil bir şekilde res çekti derdi.

Bunu duyan abim bariz bir şekilde şaşırmıştı. Çünkü ne kadar çok hissem olsada hiçbir zaman oralara böyle bir üslupla söylemezdim. Bize yaklaşan bir adet sinirli abimi görünce Ayaz abimin bana bağırdığını duyduğunu gösteriyordu. Ben hala kırgın bir şekilde abime bakıyordum. Çok kırılmıştım,sırf o kız için bana bağırdı ya başka bir şey demicem. "NOLUYOR LAN BURADA,NE HAKLA ADA'YA BAĞIRIRSIN LAN AYAZ!!"diye hiddetli bir şekilde bağırdı. Fakat ben hala kitlenmiş bir şekilde Ayaz abime bakıyordum ve bir anda kafamı Ela'ya çevirdim. Hala dediklerimin şokundaydı. Dediklerimi duyan tüm şirket şokla bakıyordu. Bir tek Cafer abim işte benim kızım diye bakıyordu.

"GÜVENLİKLER!!"diye bağırdım. Koşarak yanıma geldiler. "Buyrun Ada Hanım"dedi Hilmi abi "Atın şu kızı dışarı sonrada çıkışını verin. Ha birde bir daha şirketin etrafında dolanırsa polis arayın."dedim minik bir tebessümle. İkiside aynı anda başını salladılar ve bu sefer daha genç olan ve yeni kişi cevap verdi. "Siz nasıl isterseniz Ada Hanım"dedi. Kafamı salladım hadi dercesine. Emrimi alan ikili hemen Ela'yı kollarından tuttular. "Hilmi,bırak Ela'yı."diyen tabii ki de Ayaz abimdi. Dişlerinin arasından konuşan abimi takmayan ikili Ela'yı tuttuğu gibi yürümeye başladılar.

"KES SESİNİ!!"diye bağıran bendim. "BURDA SON SÖZÜ ARTIK BEN VERİRİM SEN DEĞİL VE BEN BU KIZI ATIN DEDİYSEM BENİM EMRİM GEÇECEK SENİN DEĞİL!!"diye bağırdım dişlerimi sıkarak. Benimde bir sabrım vardı ve abim bu sabrı tüketmişti. Bugün abime hem kırılmış hemde sinirlenmiştim. Abime son kez kırgın gözle baktıktan sonra çalışanlara döndüm. Minik nir tebessüm ettim ve çenemle işleri gösterdim. Emri alanlar hemen işe devam etmeye başladılar.

Hızla Cafer abime döndüm ve boynuna atladım. Bu tepkime gülen Cafer abide bana sarıldı. Sonra daha fazla burda kalmak istemediğimi anlayan Cafer abi hızla beni burdan uzaklaştırdı ve asansöre doğru ilerletti. Ağlamak istemediğimi anlayan Cafer abi beni güldürmeye çalışıyordu ama imkansızdı gülmezdim.

😭

Aradan 5 saat geçmişti. Biraz Cafer abiyle dertleşmiştik sonra benim odamın mimarisini yaptık. Odam çok güzeldi ve hazırdı. Şuan kendi odamda eşyalarımı diziyordum ve bitmek üzereydi. Son olarak masama aile fotoğrafını ve kendi fotoğrafımı koyduktan sonra işim bitmişti. Saatin 5'i geçtiğini ve 6'ya yaklaştığını fark ettiğimde aynı zamanda aç karnımda guruldayarak aç olduğunu söylemişti. Eş zamanlı olarak içeri elinde yemekle giren Cafer abiyi görünce ona sen birtanesin bakışı attım ve sesli bir şekilde de dile getirdim. "Sen birtanesin"diyerek yanağından öpmüştüm. Cafer abi benim kuzenimdi ve bu şirkette çalışmak istemişti çünkü bende burada çalışacaktım. Oyyyy canım kuzenim. Ben bunları düşünürken çoktan hazırlamıştı masayı Cafer abi. Tam yiyecekken bildirim sesiyle telefonumu elime aldım.

Mesaj Yabancı Yakışıklıdan gelmişti ve ben hemen mesajlara bakmıştım.

Yabancı Yakışıklı: Nerdesin?
Siz: Napacaksın?
Yabancı Yakışıklı: Merak ettim seni,öğlen bir gittin bir daha gelmedin.
Yabancı Yakışıklı: Arkadaşlarında sanki devlet sırrıymış gibi demiyorlar amk.
Siz: Canım arkadaşlarım benim.
Siz: Neyse açım ve yemek yicem bayyyyy.
Yabancı Yakışıklı Yabancı: Bayyyy.

Telefonu bıraktım ve yemek yemeye başladım. Çok acıkmıştım. O sırada odaya Ayaz abim daldı. Resmen daldı. "Ada'm nolur beni affet."dedi abim,ses tonu yalvarır bir şekilde çıkmıştı. Ama abim sağlam bir tribi hak etmişti. "Dışarı çıkın Ayaz Bey!"dedim, Bey lafını vurgulayarak. Abim tam konuşacakken Cafer abi konuştu. "Ayaz dışarı çık kuzen."dediğinde abim yenilgiyle dışarıya çıktı. Arkasında ise bir adet kırgın Ada kaldı...
*******************
Bölüm sonu.

Nasıldı beğendiniz mi?

Bunu okuyan kocama şunu demek isterim. EVLENMİCEM ULAN SENLE!!!

İyi günler.

Karşı Komşum-Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin