5.bölüm

5 1 8
                                    


Her sabah olduğu gibi bu sabahta lanet alarmın sesiyle uyanmıştım. Hala çok uykum vardı. Yine de kalkmıştım. Önce duşa girmiş sonrasında hafif bi makyaj yapmıştım dolabımın hemen yanında monte edilmiş aynanın karşısında yarım saat düşündükten sonra ne giyeceğimi bulmuştum.

Telefonumuda yanıma alarak aşağıya inmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Telefonumuda yanıma alarak aşağıya inmiştim. Bugün yeni okulumun ilk günüydü. Umay'la aynı okula yazılmıştım ve bizi amcam bırakacaktı. Hızla kahvaltımı yapıp dışarıda umay'la beklemeye geçtim. Amcam geldi. arabaya bindik ve hemen bi şarkı açtık. Şarkıyı bağıra bağıra söylüyorduk. Umay da bu arada telefonuyla video çekiyordu.

♪Ne zaferinden bahsediyosun
sen savaşla aşkı karıştırmışsın
çık o karanlıktan, siperinden
sen beni hep düşman varsaymışsın

Sen rekabet iste ben buna bayılırım
kadının gücünü hafife alma
erkeklik gururun vardır sanırım
Perişan olup zor durumda kalma

istersen bana 'ukala mukala' de
El üstünde, tutulmazsam hep el kalırım
prensesler gibiydim ben baba evinde
özgürlüğüme gölgeyi hakaret sayarım♪

Biz şarkıyı bitirene kadar okula gelmiştik. Umay ile burdan sonra yollarımız ayrılıyordu. Okulumuz dört bloktan oluşuyordu; 9. Sınıflar, 10. Sınıflar, 11. Sınıflar ve 12. Sınıflar olarak. Umay 10. Sınıflara bense 11. Sınıflara gidiyordum. Sınıfın hemen girişin bi üst katındaydı 11-D...

Yeni sınıfım burasıydı. Beni bu sınıfta fazlasıyla maceralı olabilirdi. Ya da oldukça sakin. Umarım maceralı geçerdi.

Off... Gerçekten film izlemeyi azaltmalıydım. Neyse sınıfın önündeydim. Derin bir nefes alarak içeriye doğru adımladım. İçerisi aşırı gürültülüydü. Masanın üzerinde oturup konuşanlar, kağıttan uçak yapıp uçuranlar, tahtaya konuşanları yazmaya çalışanlar, isimlerini tahtadan silmeye çalışankar ve bi adet ben...

korkuyla sınıfa bakıyordum. En arka, cam kenarında boş bir yer bulup oturdum. Kulaklığımı takıp rastgele bi şarkı açtım. Şarkıyı hafif bi sesle mırıldarken birinin beni omzumdan dürtmesiyle kulaklığımı çıkarttım. Tahmini benim yaşlarımda bi erkek çocuğuydu. "Efendim." çocuk göz devirdi. "Zil çaldı."dedi, "tamam" diyerek kulaklığı çantama koydum. Ders programını dün akşam ezberlemiştim. İlk ders geometriydi. Lanet ders... Geometri ve matematik en sevmediğim iki dersti. Ve kafamın basmadığı. Kitaplarımı çıkarttım. Hoca geldi. "Günaydın çocuklar, oturun." masasına yerleşti tahtanın önüne geçerek beni çağırdı. "Evet, çocuklar bu yeni öğrenci. Kendini tanıt kızım." dedi eliyle beni göstererek zaman kaybetmeden konuşmaya başladım. "Adım Defne, 17 yaşındayım, istanbul'dan geliyorum ama foça'lıyım. Annem yok, babam mühendis. Bu kadar" oturma izni için hocaya baktım, izin verdi. Yerime geçtim. Ve derse başladık.

***

Okul çıkışı

dersler bitmişti. 10.sınıfların bloğunun önünde Umay'ı bekliyordum. İçeriye doğru baktığımda Umay merdivenlerden iniyordu. Sonunda çıkışa geldiğinde birlikte amcamın arabasına ilerledik. Arabada sadece okulun ilk gününü konuşuyorduk. Bende fazla uzatmadan anlatmaya çalışıyordum. Eve geldiğimizde çantamı ayakkabılığa bıraktım. Ellerimi yıkayıp yemek masasına ilerledim. Sessizce yerime oturup yemek yemeye başladım. Yemeğim bitince aynı sessizlikle masadan kalktım afiyet olsun diyerek odama ilerledim. Odama girince  yatağa uzandım. Telefonumu elime alıp dünkü çocuğu önce ege diye kaydetim. Sonrada ona yazdım.

Siz:

Ege: o ne ya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ege: o ne ya

Siz: niye beğenmedin mi

Siz: bence çok güzel

Ege: iyi öyle olsun sen bana neden
yazdın

Siz: sıkılıyorum beni eğlendir

ege: niye ben palyaço muyum

Siz: tamam eğlendirme ama zeytinliğe gel bari

Ege: bak o olur 10 dakkaya ordayım

Siz: tamam piknik yapalım
(Görüldü)

Siz: bunu evet olarak kabul ediyorum
(

Görüldü)

***

Ege'den buluşma izni almıştım. Aynı kıyafetlerle takılacaktım. Her gün üç konbin yapılmazdı yani. Elime bi piknik çantası alıp evde ne kadar börek, çörek varsa hepsini doldurdum ve babamlara haber vererek dışarı çıktım. Yine her zaman ki gibi bisikletime bindim ve zeytinliğe yol aldım. Zeytinliğe geldiğimde onu ilk gördüğüm ağacın dibine oturdum beklemeye başladım. Telefonumu alıp ona yazdım

siz: nerdesin sen

Ege: arkana bak:))

Siz: deli :))

***

Yeni bölümü nasıl buldunuz?

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın🦋

EGE textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin