•1•

1 1 0
                                    

Sabahın erken saatlerine gözlerimi açtım.Tekrardan evim ve okulum değişti buna alıştım.Sabah duşumu almak için yeni evin banyosuna gittim ve sabah duşumu aldım.Çıktığımda odamda yeni okulun formasını gördüm ve yine bir koleje gidiyordum şaşırmadım babam bana maddi her türlü yardım etsede manevi olarak hiçbir yardım sağlamazdı.

Okulun forması güzeldi hemen giydim ve uzun saçlarımı tarayıp açık bıraktım aynada kendime baktım ve tekrar kusurlarımı buldum evet tekrar o acı gerçek aklıma geldi ben ne konuşabiliyor ne de duyabiliyordum her ne kadar güzel olsamda bundan nefret ediyordum.

Kapı açıldı ve ben annemi gördüm bana gülümsedi ve işaret dili ile konuştu."Hadi kızım kahvaltıya gel okula geç kalma."Cevap olarak çantamı ve telefonumu aldım sonra annemin yanından geçerek aşağı indim ve masaya oturdum.Annemde arkamdan gelmişti. Elimi hareket ettirdim"Babam yine mi erken işe gitti?"Annem kafasını salladı.

Tekrar dediğim gibi babam hiç bir zaman bana sevgi göstermedi gösterdiği zamanlar ise çok nadirdi.Evet kızı olduğum için işaret dili öğrenmişti ama benimle neredeyse hiç konuşmadığı için kullanmıyordu.Sadece bana her hafta 2.000 tl veriyordu.Oysaki Benim gözüm parada değildi.O bunu bil türlü anlayamamıştı...

Artık okul saati yaklaşmıştı anneme çıkacağımı belirttim ve ona sarıldım.Annemin dua okuduğunu ağzından anlayabildim ve ona gülümseyerek evden çıktım. Okul evime çok yakındı o yüzden 10 dakika sonra dev kolejin önüne gelmiş oldum.Elimde ise bir not defteri taşıyordum burada kimse işaret dili bilmiyordur...

Kolejin bahçesine ilk adımlarımı attığımda beni izleyen bir kaç kişi gördüm.Bahçesi çok büyüktü ve yürü yürü bitmiyordu en sonunda okula giriş yapmış oldum koridorlarda genişti ve herkes kenarlarda durup insanları izliyordu.Telefonumdan sınıfımın 11-B olduğunu fark ettim ve orayı aradım en sonunda buldum ve içeri girdim.Sınıf aşırı kalabalıktı ve en arka sırayı boş görünce hemen oraya gittim ve cam kenarıydı bu kadar güzel bir yer bulduğum için mutlu oldum.

Daha sonra yanıma bir kız oturdu sonra beni fark etti ve bana doğru konuştu ne dediğini anlamadım ama merhaba dediğini tahmin ettim.Kağıdımı çıkardım ve yazdım.
"Selam" Kız kağıda yazdığımı görünce biraz şaşırdı sonra oda kağıda bir şeyler yazdı."neden kağıttan konuşuyoruz?.."

O an bir gerçekle daha yeniden yüzleştim ve hüzünle sırıtarak yazdım"Ben işitme engelliyim.. :)"kızın tepkisini merak ettim ve onun yüzünü inceledim. Kız bir süre şaşırarak kağıda baktı sonra bana baktı ve işaret dili ile konuşmaya başladı "gerçekten mi?!" ben ondan beş kat daha şaşırdım "evet sanırım senin böyle bir sorunun yok nasıl bu dili biliyorsun" Sonra kızda hüzünle güldü"benim babam işitme engelli"
"Üzüldüm gerçekten bu engele sahip olmak çok kötü bir şey...bu arada adın ne?" biraz duraksadı sonra ellerini oynattı "Sude senin ne?" "Nisa memnun oldum"kafasını salladı

bizim sıramıza yaklaşan iki kız gördüm gözlerinde sadece kibir vardı sanki ve gözümüzün önünde ellerini öylece sallayıp taklitimizi yaptılar.

Sude onlara göz devirdi ve bana döndü elini yavaşça ve dikkat çekmemeye çalışarak oynattı
"Onları takma tamam mı onlar kendilerini bir şey sanan zorbalar sadece" Sudeyi izleyince tekrar onlara döndüm birşeyler söylediler ve sude sıkkınlıkla cevap verdi sonra heralde zil çaldı çünkü herkes sırasına oturdu.

Sonra herkes oturunca bir çocuk sınıfa girdi.Bütün kızlar ona hayranlıkla bakıyordu ve Çocuk hepsine gülümsüyordu sonra demin bizimle dalga geçen kızın ilki çocuğa öpücük yolladı çocuk başını sallayarak karşılık verdi.Gözleri sınıfı gözetlerken beni gördü ve onunla bir süre göz göze geldik.Sonra çocuk yanındakine dönüp bir şeyler söyledi.

Sonra cevabı alınca tekrar bana baktı bu sefer şımarıkça sırıttı ama bu sırıtışda bile kibir ve küçümseme vardı.Kesin arkadaşı ona işitme engelli olduğumu söylemişti sonra ben kafamı cama döndürdü.Artık bunlara alıştım.

Aslında çocuk yakışıklıydı ama her yerinden ego ve kibir akıyordu.O sırada Yağmur yağdığını fark ettim ve dışarıyı izledim.

Sırada bir hareketlilik hissettim ve hocanın geldiğini fark ettim.Herkes gibi ayağa kalktım.Hoca herkesi oturttu ve beni fark etti eli ile gelmemi işaret etti. Bende hocanın yanına yürüdüm.Artık tüm sınıf karşımda ve bana bakıyordu.

Hoca bana elini salladı bende kafamı salladım.Bana gülümseyerek bakan sadece iki kişi vardı.Biri sude diğeri deminki çocuktu.

Ona kaşlarımı çatarak baktım bir anda anlayış gösteriyordu sanki.Deminki egolu bakışları gitmişti.Diğer insanlar ise sadece küçümseme ve nefretle bakıyorlardı nedenini anlamadım.

Hoca bir şey söyledi ve bir kaç kişi şaşkınlıkla gözlerini ve ağızlarını açtılar.İşitme engelini söylediğini hemen anladım zaten sonra bir kaç kişinin daha bakışı anlayışla doldu ama diğerleri daha çok küçümseme ve nefret doldu sonra hoca beni yerime gönderdi...

Ders boyunca durdum ve zil çalınca sınıfta az kişi kaldı.Sudeye döndüm ve öylece bekledim.Sudede son notlarını alınca bana gülümsedi "ne yapalım?"
"Sana okulu göstereyim mi?" Biraz düşündüm sonra kafamı salladım.

Bizim katın koridorunu gösterdi burada önemli bir şey yoktu alt kata indik ve kantinin burada olduğunu gördüm.Sonra ilk kata indik tuvaletler buradaydı.Daha sonra bahçeye indik ve burada da sahalar falan vardı.

Sonra Sude kantine gideceğini söyledi ve ben onu bahçede bekledim.Sonra birinin beni ittiğini hissettim ve yere düştüm.

Arkadaşlar tatilde çok zaman bulamıyorum ancak bu kadar oluyor lütfen beğenin aşırı güzel bir kurgu oldu.. 💖




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ara ve BulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin