Yeni bölüm geldii
İyi okumalarrrr
Babamın dediğiyle ona kilitlenmiş bir şekilde bakarken, kafama milyonlarca düşünce dolmaya başladı. Ben evlenecektim. Beni istemeye geleceklerdi. Asıl korkutucu olan ise bu kişinin tehlikeli biri olmasıydı. Kafamda bu düşünceler dönmeye devam ederken abimin elini sertçe masaya vurmasıyla yerimden sıçradım.
"BABA! SANA KAÇ KERE DAHA DEMEM GEREKİYOR AÇELYA EVLENMEYECEK. "
"Bana bak oğlum işin ucunda sende dahil olmak üzere üç kişinin hayatı var. Kendini önemsemiyorsan anneni ve beni düşün. "
"O benim annem değil! Ayrıca emin ol benim canım sizin canınızdan daha değerli. Açelya'nın ki de benimkinden. Onun için kendi canımı hatta dünyayı bile yakarım"
Kendimde Konuşacak gücü bulamıyordum masada oturmuş boş ve donuk bakışlarla onlara yetişmeye çalışıyordum.
"Bak oğlum o Açelyaya bir şey yapmaz bunu gözlerinde gördüm Açelyayı seviyor. O güvende olacak. "
Eliyle beni gösterdiğinde abimin bakışları bana kaydı. Uzunca gözlerimin içine baktı. Sanki bana bir kurtuluş yolu yokmuş gibi acı ve hayal kırıklığıyla baktı. Kalbim parçalanmıştı, gelecek için kurduğum hayallerim yıkılmıştı. Tek hissettiğim şey ACI olmuştu.
Gözlerimle abimi onayladıktan sonra özür dilercesine bana baktı, ardından şiddetle masadan kalktı ve evden bir hışımla çıktı. Babam yüzünü bana doğru çevirdiğinde mavi gözleri, benim ağlamamak için zor tuttuğum dolmuş ve kızarmış gözlerimi buldu. Tam bir şey diyecekken Sevim araya atladı.
"Hayatım sen en doğru kararı verdin sakın kendini yıpratma. Böyle olması hepimiz için daha iyi. " dediğinde sabrımın sınırlarındaydım. "Zaten şimdi olmazsa iki yıl sonra verecektik kocaya ha şimdi ha sonra ne fark edecek. " demesi ile sabrım taştı. Sandalyeyi iterek ayağa kalkıp Sevimin önündeki bıçağı elime aldım.
"Bana bak Sevim bozuntusu seni burada parçalarım sen kendini ne sanıyorsun ha. Sen ve bencilliğin artık tak etti ben ve hayatım beni ilgilendiriyor ve sen buna karışmayacaksın. Anladın mı? "
"Açelya sen ne yapıyorsun!? "
Sevimin korkudan yerinden çıkacak olan gözlerinden gözlerimi ayırıp babama döndüm. Bana ölümcül bakışlar atıyordu.
"Pardon babacım bir tanecik karına biraz sert çıkıştım. Tabi sen ona bir şey denilmesine göz yumamazsın ama kızını millete vermeye can atarsın. "
Sinirle bıçağı masaya bıraktım ve arkama bakmadan odama çıktım. Kapıyı kilitleyip kendimi yatağa attım.
3 saat sonra
Ağlamaktan ciğerlerim mahvolmuştu. Durmadan ağlıyordum. Bir kere babam kapıya vurdu ona konuşmak istemediğimi söyledim. O ise konuşmak için gelmediğini Sevimden özür dilemem gerektiği için geldiğini söyledi. Kızı bu haldeyken düşündüğü tek şey cidden özür müydü? Diyecek kelime bulamıyordum. Zaten çok kalmadan kapının önünden ayrıldı.
Öğlen olmuştu. Abimden de hala ses yoktu. İçmeye gitmişti biliyordum ama şu an dışarıya çıkmak bile istemiyordum. Telefonun çalmasıyla kafamı gömdüğüm yastıktan kaldırdım. Arayan Kumsaldı ilk başta açmak istemedim ama ikinci defa da arayınca telefonu açtım.