"Ne demek ne bilmediğini bilmiyorsun "
"Light sen bu sıralar yüzüne bir şey mi yaptın?"
"Uhm, hayır?"
"Bana daha bir hoş görünmeye başladın "
"Nasıl yani ??"
"Seni... sana... sen... "
"Ryuzaki sen yine afallamaya başladın, hadi saat geç oldu, uykun gelmiştir uyu artık"
"Hayır Light "
"?"
"Bilmiyorum, birden seni yanımda istemeye başladım "
"Arkadaş olarak mı?"
"Benim arkadaşım yok ki"
"Biz arkadaş değil miyiz ?"
"Öyle miyiz?"
"Öyle düşünüyordum ben ama..."
"Vay be! bir arkadaşım mi varmış benim başından beri ?! "
L, bu sevinciyle yerinden fırlayıp Light'a sarılmaya koştu, fakat Light, L onun üzerine doğru koşarken yana çekildiği için L 'in yere yapışması da bir oldu .
"Ryuzaki iyi misin ?!"
"VYAA INGAA!!"
"Ne yani gerçekten bir bebek gibi ağlayacak misin?"
"Bana bebek deme !" Dedi Ryuzaki ağlak bir sesle .
Light gülmeye başladı .
"Hadi ama kes artık ağlamayı !"
"Ama acıyoy "
"Neren?"
"Hey yeyim"
"Off hadi kalk yerden "
Bir parmağını ağzına sokup emmeye başladı ve dönen sandalyesine oturdu .
"Ryuzaki, iyi misin ?"
"..."
"Seni bu şekilde görmek beni üzüyor Ryuzaki ."
"Hayatımda kimse benim için üzülmedi, senin de şaka yaptığına şu an eminim Light "
"Nasıl kimse senin için üzülmedi ?"
"..."
"Ryuzaki, ben sana değer veriyorum "
"O ne demek?"
"Yani senin üzülmeni istemiyorum, hep mutlu kalmanı istiyorum. "
L, arkasını dönmeden:
"Ya? O zaman ben de sana 'dereğ veyerioğm' "
"Hehe seni şapşik ! 'Dereğ' değil 'Değer' "
L dönen sandalyesini Light'a çevirerek:
"Light, sana sorumu tekrardan sormak istiyorum. Sence ben senin için nasıl biriyim ?"
