YANLIŞ KİŞİYE AŞIK OLMAK

Daha Yeni Başladık

Otopark yeterince kasvetliydi. Ve şaşırmadığım gibi tüm araçlar siyahtı ancak plakaları çok değişikti. Yeterince yaklaşmazsam plakayı okuyamıyordum. Bu adamlar işini biliyordu anlaşılan. Çağrı Bey'in işaret etmesiyle onlarca siyah arabanın arasından mustang'ı görebilmiştim. Fazla karizmatikti. Sahibine çekmiş işte ne olsun sjsjsjs. Topuklular ile düşmemek için yavaş yavaş arabaya yürüdüm. Arabanın önüne geldiğimde Tarık Bey arabadan çıktı ve gözü ile şöför koltuğuna geçmemi söyledi. "ama ben hiç böyle bir araç sürmedim." "artık süreceksin. Senin şoförün olacak değilim herhalde." Haklıydı mafyanın tekinin benim şoförüm olması kulağa mantıklı gelmiyordu. Arabalar birbirine fazla yakın olduğu için kapı az açılıyordu. Bende salak gibi mafyacık geçmeden geçmeye çalışınca burun buruna kaldık. Yakından daha da yakışıklıydı... öff ne diyorum be. Tarık Bey'in bakışları gözlerimden yavaş yavaş indi ve dudaklarıma geldi. Bir süre baktıktan sonra bodynin fazla belli ettiği göğüslerime bakmaya başladı. Gözleri tekrar gözlerimi bulduğunda sanki çok rahatlamıştı. Otopark katındaki asansör çalışınca hepimiz panik olduk. Bir hışımla arabanın şoför koltuğuna oturdum ve kapıyı kapattım. Tarık Bey de arkama oturdu. Bana konumu gösterdi ve bilmediğim birkaç şeyi anlattı. Anlatışına bakınca hiçte korkulacak değildi çok rahatlatıcı bir ses ile anlatıyordu ya da bana bir şeyler oluyordu. 25 dakikalık sesiz bir yolculuk sonunda büyük bir malikane tarzı bir eve gelmiştik. Bu koca evde tek başına yaşaması çok saçmaydı. Evin önüne geldiğimizde kocaman kapılar açıldı ve uşakları daha koca kapıların oradayken bizi karşıladı. "anahtarı uşağa verirsin. O halleder." Kafamı sallayıp arabadan indim ve anahtarı uşağa uzattım. Uşak sanki ilk defa insan görmüş gibi şaşkındı. Anlaşılan evine ilk defa kız sokuyordu ve o kişide rehinesiydi. İçerden eşyalarımı alacaktım ki "bakma boşuna gel. Eşyaların bende oyalanma gel hadi" ben şok olmuş bir şekilde yürürken malikanenin bahçesini gördükçe daha da şok oluyordum. Evin asıl kapısına geldiğimizde çok tatlı ton ton bir teyze karşıladı bizi. Gülümseyerek içeri girdim. Tarık Bey eşyalarımı uzattı ve hangi odada kalacağımı gösterdi. Kapıdan girdiğinizde sizi dönen bir merdiven karşılıyordu. Ve ikinci kat veranda gibi gözüküyordu. Salonu çok büyüktü. Üst katta 2 oda vardı biri benimse anlaşılan diğer oda Tarık Bey'in. "izninizle duş almam gerek." "eşyaların odanda hazır. Çağırınca gelip yemeğini yersin." Kafamı salladım ve hemen odama çıktım. Kapıyı açtığımda ciğerlerime ferah bir hava girdi.

Odanın hemen karşısında aynalı bir masa ve birkaç bakım malzemesi vardı. Yatağın solunda ise işlerimi halletmem için bir çalışma masası bulunuyordu. Gömme bir kapı vardı odanın en sağında. Kapıyı açtığımda beni giyinme odası karşıladı. Her şey neredeyse siyahtı. Sadece birkaç elbise renkliydi ancak onlarda resmi gün elbisesiydi. Biraz daha kurcaladığımda ayıcıklı bir pijama buldum. Bir mafyanın evinde sjsjsjsjs. Duşa girdim ve rahat bir nefes aldım. Aşağı inerken pijama ile inip inmemekte kararsızdım ama sonra pantolon giymek istemediğimi düşündüm ve pijamalarımla indim. Pijamanın üstü sıfır kollu ve pijamanın altına kadar uzundu. Pijamanın altı ise kısa ve yeterince seksiydi. Elimde telefonum bakınırken aşağı inmeye başladım. Son basamağa basacağımı sanarak adımımı attım fakat daha 3 basamak olduğunu fark etmemiştim. Adımımı basmamla dengemi kaybetmem bir oldu. Düşme korkusundan gözlerimi sımsıkı kapatmıştım ancak fark ettim ki düşmüyordum. Gözlerimi açtığımda karşımda Tarık Bey'in gözlerini buldum. Bir hışımla kucağından kalktım ve öksürerek mutfağa gittim. "yemek daha olmadı gel salona otur." Ses ile afalladım ve utanarak salona yürüdüm. Bu kadar rezil olmam şaka mı ya. Koltuğa oturdum ve bağdaş kurdum. Yastığın birini kucağıma koyarak gözükmesini engelledim. Telefonda uğraşırken acaba cerene ulaşabilir miyim diye düşündüm. İlk önce instagram hesaplarından incelemeye başladım. En son 1 hafta önce bir paylaşım yapmıştı. Başka kime bakabilirim derken telefonuma bildirim geldi. Ece hanımdan;

Ecem- merhaba selen, eğer müsaitsen senden bir şey rica edecektim

Selen- tabiki. Bu arada size abla diyebilir miyim.

Ecem- ah elbette canım. Senden rica etsem mutfaktaki bardak dolabındaki ilacı tarığın yemeğine katabilir misin? Tadı kötü olduğu için yemiyor ve bende şuan çok yoğunum.

Selen- fark edilmeden yapmayı denerim.

Ecem- teşekkürler canım şimdiden afiyet olsun.

Telefonu kapattıktan sonra ayaklandım ve mutfağa doğru yürümeye başladım. Arkamdan gelen ses ile afalladım " yemek hazır değil."

" eee su alacaktım da" "hizmetli ablaya seslenebilirsin." Biraz yürüsem daha iyi olacak." Dedim ve hemen uzaklaştım ancak arkamdan sinirli bir iç çekmesi duyunca hemen salondan ayrıldım. Mutfağa gelince ton ton teyze ile karşılaştım. " bir şey mi olmuştu kızım." "şey abla beni ecem hanım yolladı da galiba bir ilaç varmış." "heh gel kızım şu dolapta sen yemeğin içine koy çok anlamaz o." " heh buldum. Yardım edebileceğim başka bir şey var mı abla." "yok kızım her şey tam. Yemekte hazır zaten sen otur ben çağırayım tarık beyi." "siz zahmet etmeyin ben çağırırım." Dedim ve hemen yerimden kalktım. Salona gittim ve " tarık bey yemekler hazır gelin isterseniz." Dedim ve arkamı dönüp mutfağa yöneldim. " kuralları öğrenmen lazım anlaşılan."