4

102 15 2
                                    

Nabzım nefes alamamamdan ötürü artarken gözlerim kararmaya başlamıştı. Arabaların uzaklaşma seslerini duyduğumda Taehyung'un beni bulmaya çalıştığını görmüştüm. Çalılıkların arasından elimi sallayarak ses çıkarmaya çalıştım. Nefes alamadığımdan kızarmaya hatta morarmaya başladığımı hissedebiliyordum.

Alabildiğim son nefesle Taehyung'un adını seslenerek duymasını sağladım. O koşarak yanıma geldiğinde hatırladığım son şey beni kucağında taşıyıp arabasına bindirmesiydi.

...

Gözlerimi açtığımda bilmediğim bir odada uyandım. Kolumda serum ve ağzımda hava veren maskelerden bulunuyordu. Rahat nefes alabildiğim için sevindim ve yavaşça doğruldum. Sırtımı yatağa yasladığımda genel olarak siyah ve lacivert renklerden oluşan odaya göz gezdirdim. Bir hastane odasına kesinlikle benzemiyordu. Odada duvar kenarında bulunan bir kamera vardı ve kırmızı ışığı yanıp sönüyordu. Ağzımdaki maskeyi çıkarıp derin bir nefes çektim. Gelen havanın soğukluğundan dolayı dudaklarıma avuç içimi yerleştirdim ve yatağın kenarında duran telefonumun ön kamerasını açıp kendime baktım. Dudaklarım hafifçe morarmıştı. Bunca şeyin arasında üzerimdeki pijamanın da bana ait olmadığı düşüncesini hatırlayıp irkildim.

Odada kendi kendime buraya nasıl geldiğimi düşünürken Taehyung'un beni taşıdığı düşüncesi belirdi ve sessizce adını seslendim.

''Taehyung?''

Sesim gitmemiş olmalıydı. Bu nedenle daha sesli olacak şekilde tekrar seslendim. ''Taehyung orada mısın?''

Kapı açıldığında içim rahatlamıştı. Burası Taehyung'un evi olmalıydı.

''Buradayım'' dedi yavaşça yaklaşırken. ''Daha iyi misin?'' yatağın kenarına geldiğinde sadece kafamı salladım.

''İyiyim teşekkür ederim. Sayende kurtuldum.''

''O adamların kim olduğunu biliyor musun?''

''Hiçbir fikrim yok. Zaten sen bardayken gelmişlerdi biliyorsun. Daha sonra peşime adam takmış olmalı ancak bugün ilk defa gördüm o adamı.''

''Tanımaman normal. Kendisi uzun süredir arananlar listesinde. Çoğunlukla insan kaçırmak ve uyuşturucu işi yapıyor. Peşine adam taktım yani kısa süre içinde yakalanmasını umuyorum ancak saklanmayı çok iyi biliyor bu yüzden beni biraz zorlayabilir.''

''Cidden çok teşekkür ederim. Seni bugün terslediğim için de üzgünüm. Aslında ilk başta arkadaşlarımı aradım ancak hiçbiri cevap vermedi ki verseler bile kurtaramazlardı beni sanırım''

''Öyle söyleme. Çok iyi saklanmıştın ben bile zor buldum seni'' dedi gülümserken.

Elimi kafama çıkarıp saçlarımı kaşıdım.

''Serumu sen mi taktın?'' kafasını salladı ve yatağın kenarındaki sandalyeye oturdu.

''Evet. İlk yardım falan biliyorum. Yani kendi işimi kendim görmem gerekiyor bir noktada.''

''Anlıyorum'' dedim ve aramıza garip bir sessizlik yerleştirdim. O başını öne eğmiş elleriyle oynarken ben de serumlu koluma baktım. Hayat cidden çok garipti diye bir düşünce geçti aklımdan.

''Bir şeyler yemek ister misin?'' diyip sessizliği bozdu. Utanıyordum ancak gerçekten açtım. Uzun süre molasız çalışıp bir de iş çıkışında başıma gelenler yüzünden yemek yiyememiştim.

''Evet biraz açım'' dedim.

''O halde serumunu çıkarayım'' dedi. Ben onay verdikten sonra yerinde doğrulup tek eliyle kolumu kavradı ve diğer eliyle serumun iğnesini çıkardı. Ellerinin arasında kollarım küçücük kalmıştı bu nedenle şaşırdım.

''Hadi kalk bakalım'' dedi tek elini kalkmama yardım etmek için bana uzatırken. İstediği gibi elini tutup doğruldum. Başım hafifçe döndüğünden sendeledim ancak Taehyung beni tuttuğu için düşmemiştim.

Mahçupça ilerlediğimden sadece yere izliyor ve Taehyung'un beni götürdüğü odaya doğru ilerliyordum.

Genişçe bir salon beni karşıladığında kafamı kaldırdım ve odayı inceledim. O sırada Taehyung beni deri koltuklarından bir tanesine oturttu ve önüme küçük bir masa çekti.

''Pesto soslu makarna ve tavuk yapmıştım. Sever misin?''

''Evet, pestoya bayılırım'' Cidden de pesto sosunu çok seviyorum. Gülümseyip salonla birleşik mutfağa ilerlediğinde odada daha çok göz gezdirdim. Genel olarak evinin her yerinde siyah renk hakimdi. Ton olarak ise lacivert ve gri renklerini tercih etmişti. Zevkinin kötü olduğunu söyleyemezdim evi cidden çok hoşuma gitmişti.

Hazırladığı tabağı getirip önüme koyduğunda edebildiğim en içten teşekkürü ettim. O karşı koltuğa oturduğunda telefonunu alıp birisini aradı.

Yemek yemeye odaklanmıştım ancak kulağım bir türlü onun telefon görüşmesinden ayrılmıyordu.

''Hmm evet. Tamam. O zaman diğer plana geçelim yalnız bu akşam gelemem. Tamam görüşürüz'' O kadar kısa cevap veriyordu ki bir an için aynı insanla muhatap olup olmadığımı düşündüm çünkü bana karşı ilgili davranıyor ve sessizlik olsa bile bir şeyler söylüyordu.

''Beğendin mi?'' diye sordu. ''Evet beğendim. Eline sağlık çok güzel olmuş'' dedim. Memnuniyetle gülümsediğinde ise ben de ona samimi gülüşlerimden birisini verdim.

''Jungkook'' dedi. Sırtını dikleştirdi. ''Sanırım bundan sonra daha dikkatli olmalısın. Hatta o barda çalışmasan daha iyi olur'' dedi.

''Çalışmak zorundayım. Kiramı ödemeliyim, yemek yiyebilmeliyim'' dedim.

''Anlıyorum ancak başka bir iş bulamaz mısın? Böyle adamlar cidden teklikelidir ve onu tanıdığım kadarıyla senin peşini de çabuk bırakmaz. Yani senin için iş falan da ayarlayabilirim istersen''

''Eğer cidden bulabilirsen bırakmayı düşünebilirim sanırım ancak önce Namjoon abime sormam lazım''

''Eminim olanları anlattıktan sonra çalışmanı o da istemez. Namjoon'u uzun süredir tanırım. İyi bir adamdır ancak mekanına kimin girip çıktığını pek önemsemiyor. Genel odağı paradır sadece.''

''Cidden tanıyor musun? Senden hiç bahsetmemişti.''

''Eminim adımı başkalarından duymuşsundur. Ne de olsa karakolun karşısında da çalışıyorsun'' dedi.

''Adını mı?'' dedim.

''Kim Taehyung'' dedi. Şaşkınlıktan ağzım açılırken kafedeki diğer polislerin anlattığı hikayeler geldi aklıma.

''Sen o efsane dedektif Kim Taehyung musun?''

''Evet'' dedi ve gülümsedi. ''Umarım bundan sonra adımı yanlış yazmazsın.''

Utancımdan yerin dibine girecekmiş gibi hissettim.

''Yazmam bir daha asla! Söz veriyorum''

''Sakin ol'' dedi halime gülerken. ''Ne de olsa aynı taraftayız. Benden korkmana gerek yok.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 07 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

coptender - taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin