Asiler ve Hükümdarlar

Yangın

Tigerle saraya geldik beni odama bıraktı.

'Sen nereye'

'Tek başıma bulabilirim artık'

'Tiger bulamassın bende geliyim'

'Hayır bu tehlikeli'

'Hadi ama bende geliyim'

'Olmaz Luna'

'Burda benim canım sıkılır'

'Offf peki o zaman Ormana bırakıcam ama başını belaya sokmucaksın'

'Bela beni buluyor ben belayı değil'

'Gelicek misin gelmicekmisin'

'Tamam tamam'

Sırtına bindim havalandık beni buz nefesinin mağarasına yakın bir yere bıraktı ama benim hedefim göldü Alex yüzünden hiç bir şey öğrenemedim yürümeye başladım gölün nerde olduğunu kitaptan öğrendim yol boyu düşünmeye başladım neden benimle uğraşıyorlar kılıcım Onu Alex'ten nasıl almayı becerdiler offf aklımda bin bir türlü şey geliyor dünkü kılıç sesleri yeniden gelmeye başladı Alex gil yakında olmalı sesin geldiği yere doğru ilerledim bizimkiler benim kılıcımla antreman yapıyorlar.

'Sağlam olmuş'

'Evet dün akşam çok zorladı'

Kılıcım onlarda... Kılıcım onlarda... Eğer kılıcım dünden beri Alex teyse ve akşam yaptırma bahanesiyle benden aldıysa ve kılıcımın türünün tek olmas. Kan beynime fışkırdı konuştuklarım size biraz saçma gelebilir ama ne demek istediğimi anladınız akşam kılıcımı yaptırma bahanesiyle benim kılıcımla hükümdara saldırmış olmalı suçu da bana attı zaten benden pek haz etmiyordu yerimde tepindim yine bir şeyler konuşuyorlardı.

'Sonunda ondan kurtula bilcez'

'Evet yarın kesin olarak kurtuluruz'

Elime bir odun parçası geçti sıkmaya başladım bir kaç saniyede kırıldı onların ikisinide gebertmek istiyorum dayanamayıp yanlarına gidicektim ama kendimi zor tuttum sırtımı onlara doğru döndüm biraz uzaklaştım.

'Hayatınızın en büyük hatasını benimle uğraşmakla yaptınız'

Dışımdan bunu bağırdım anında yer titredi toprak çatladı arkamı dönüp baktığımda dev bir yarığın içinden alevler fışkırmaya başladı biraz geriledim bir kaç kere daha fışkırdıktan sonra durdu ama Alexgil benim olduğum tarafa doğru geldikleri seslerinden anlaşılıyordu ordan kaçmaya başladım koştum koştum durmadan sonunda atlattım derin derin nefes alıp verdim bir ağacın kenarına oturdum asıl düşmanlarım karşımdaymış ta haberim yokmuş mesele bu değil gerçi o alevler neyin nesiydi offff hayat çok zor biraz daha nefesleniyim dedim ama bir anda hayvanlar koşuşturmaya başladı dumanlar gelmeye başladı ayağa kaltım arkamı döndüğümde büyük bir yangın çıkmıştı Bunun sebebi yoksa ben miyim.

Arkamı dönüp koşmaya başladım çünkü yangın giderek yaklaşıyordu baya bir uzaklaştıktan sonra durdum ben ne yapıyorum ya direkt yangının ortasına doğru koşmaya başladım yanan ağaçların arasından ormana daldım madem benim yüzümden oldu şimdi benim sayemde orman kurtulucak yavru bir niftinin üstüne bir odun düşmüştü odunu üzerinden kaldırıp kucağıma aldım yangından çıkıp onu bir ağacın altına yatırdım baygındı yangının içinden acı şekilde hayvan sesleri duyuluyordu aynı zamanda bir insan çığılı ne yapıcam şimdi hepsini kurtaramam gözlerim doldum bir damla aktı.

'Buz nefesi lütfen bana yardım et'

Yer yeniden sallanmaya başladı ve toprağın altından dev buz krıstalleri çıktı ateş sönmeye başladı novanın yardım çığılıklarını duydum sesin geldiği yere doğru koşmaya başladım en sonuna buldum yerde biri kadın biri erkek olmak üzere iki kişi yatıyordu adamın yüzünün bir kısmı yanmış kolları,ayakları, saçları yanmıştı tabi her tarafı değil ama yinede yanıktı Nova bana baktı şaşırmıştı.