Yolun sonu

26 4 3
                                    

Kapana sıkıştım ne yapıcağımı bilemiyordum yaratıklar bana daha çok yaklaştı pencesiyle bana doğru savurduğun da kollarımla yüzümü kapattım yaratığın beni yaralamasını bekliyordum gözlerimi açtğımda yaralarını sardığım Nifti karşımdaydı yaratık ayaklarının altındaydı kükreme gibi büyük bir ses çıkarttı yaratıklar kaçtı bana döndü küçük olan Nifti ayaklarımın dibindeydi kuçağıma aldım sevmeye başladım.

'Teşekkür ederim beni kurtarduğınız için'

Nifti kafasını salladı ilerlemeye başladı,küçük olanı yere bıraktım paçamdan çekiştirdi sanırım onları takip etmemi istiyordu Hançeri mi alıp peşlerinden gittiğimde bir mağaraya geçti Niftiler kuyruklarını vücuduna dolayıp uyumaya başladılar bende duvara yaslandım uyumaya başladım.

Gözlerimi açtığımda Niftiler yoktu ayağa kalktım göle gittim elimi yüzümü yıkadım bir şeyler yedim yaramı açtım çicekler işe yaramıştı kabuk bağlamış beze ihtiyaç yoktu bezi çantama attım etrafı gezmeye başladım bir tane bile yaratık yoktu bu nasıl iş yaratık evcilleştirin diyorlar ama yaratık yok.

Uçurum gibi bir yere çıktım belki yukarı çıkınca görürüm hava kapalıydı yukarı çıkarken yağmur yağmaya başladı yukarı çıktım ama hiçbi yaratık göremedim değişik sesler duymaya başladım arkamı döndüm iki tane insan vardı ama çok korkutucu görünüyordu üstlerinde kan vardı gözleri kırmızıydı ellerinde mızraklar vardı aynı yamyamlara benziyorlardı.

Hançeri elime aldım bir tanesi bana mızrağını attı diğeride üstüme saldırdı mızrak uçurumdan düştü diğerinin mızrağı karın boşluğuma saplandı beni uçurumdan aşağıya doğru ittirmeye başladı mızrağın çubuğunu kırdım adama tekme attım diğeride gelince tam şah damarının olduğu yerden boğazını kestim uçurumdan aşağıya yuvarlandı diğeri üstüme atladığında yere düştüm hançer elimden kaydı boğazımdan tuttu beni boğmaya başladı nefes alamıyordum.

Hançer çok uzağımdaydı artık beyaz ışığı görmeye başlarken elime büyük bir taş geldi adamın kafasına vurmaya başladım boğazımı kurtardım derin derin öksürmeye ve nefes almaya çalıştım adam yine üstüme gelmeye başladığında hızlıca hançerimi alıp adamın boğazına sokup sokup çıkarttım adamın ağzından kanlar akmaya başladı yere disk çöktü bana yine saldırıçağı zaman yüzüne sert bir tekme attım oda uçurumdan aşağıya düştü.

Mızrağın ucu hala karnımdaydı eğer çıkartırsam daha çok kan kaybı yaşardım elim, yüzüm,kıyafetlerim kandı yavaş yavaş aşağıya indim gölün yanına gittim boğazımda adamın tırnak izleri vardı elimi yüzümü yıkadım matarama su doldurdum yaramı konturol ettiğimde kanıyordu sargı beziyle sardım mızrak hala karnımdaydı hava karardı mağaraya gitmeye başladım kurt uluma sesleri duyuyordum arkamı döndüğümde kurtların gölgelerini gördüm.

Mağaraya gittim mağranın dışından üç tane dev Kurt gördüm mağranın iyice derinliklerine girdim artık yürüyemiyordum sadece sürünü yordum elimi yarama bastırıp duruyordum Kurtlar içeri girdi ortada siyah bir kurt sağında ve solunda kahverengi kurtlar vardı sağ elime yarama bastırıp duruyordum sol elimlede hançer vardı siyah kurt üstüme gelmeye başladı bu sefer hiç şansım yok gözlerimi kapadım başımı diğer tarafa çevirdim hançeri ona doğru tuttum.

'Tehlikeli bir şey yok sadece yaralı bir kız'

Gözlerimi açtığımda belden üstü çıplak siyah saçlı siyah gözlü bir çocuk vardı bana elin uzattığında refleks olarak kollarımı yüzümde bağladım.

'Korkma sana zara vermicem sadece yarana bakıcaz'

Elini tuttum beni kendine doğru çekerken ayaklarım tuttumuyordu düşüçektim resmen belimden tuttu kolumu omzuna attı mağranın girişine doğru ilerledikten sonra yere oturtu sırtımı duvara yasladığımda kahverengi saçlı kahverengi gözlü bir kız yanıma geldi

Asiler ve HükümdarlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin