CÜBBE

188 18 40
                                    

Selamın aleykümmmm📿Uzun süredir yeni bir bölüm atmıyordummmmmm💗Çünkü şiyle bir olay var ben normalde gün boyu yapmam gereken tüm işleri halledip gece yatmadan önce atarım bölümleriii🌟bu bir kaç gündür de geceleri hep bir uyku bastırıyorr🌈hatta dün akşam yatsı ve sabahı bile kılamadım uyuya kaldığım içinn🥲(namazlarınızı kılın dip not.)

Evetttt bir önceki bölümün devamı gibi olacakkk😻 iyi okumalarrr😽

ZEYNEP'TEN

Ne yapacağım?Cüneyd neden bana inanmıyordu.Gece yarısı bir kızı gidecek hiç bir yeri yok iken sokağa atacak vicdan var mıydı Cüneyd de?İçimden bir ses bu işin içinde başka bir iş var diyordu.Elimde bohçam,Yüreğimde aydınlanacak yer bulmaya çalışan umutlarım yürüyorduk,ama nereye? Nereye gidecektim bu saatte.Babamla da konuşmuyordum.

Şu anda gidecek tek yerim vardı.2. annem olarak sevip,saydığım Gülayşe annemin kabri vardı.O yüzden kabristan'a doğru yol almaya başladım.Gülayşe annemin kabrine geldiğimde durum ne olursa olsun huzur bulurdu insan.Mezarın kenarına bohçamı bırakıp başucuna geçmiş çiçekler ile uğraşıyordum.

CÜNEYD'DEN

Zeynep,neden yapmıştı bunları?yada yapmış mıydı? Zeynep'in önünde kriz geçirmiştim.Gidecek hiç bir yeri yokken kovdum onu kendi evinden,evimizden.Ne ederdi kız başına bu vakitte sokakta.Sandalyemde ben ve aklımda ki cevapsız sorular ile oturuyorduk.Sorular hep tek çıkmaza gidiyordu.Yaptığın yanlış Cüneyd.Sen böyle biri değilsin Cüneyd.

Ayağa kalktım,Cübbemi giyindim.Kabristandı yolum.Tek huzurum.Gidip af dilemem gerekirdi annemden.Oğluna yakışır bir davranış değildi bu.Tabi sonra Zeynep'ten.İlk önce annemin yanına gidip sakinleşmem gerekiyordu.

Kabristan'a girdim.Gözlerim göz bebeğim ile buluştu.Zeynep, oradaydı.Annemin mezarının başında.

ZEYNEP'TEN

Bir yandan Gülayşe annemin mezarıyla uğraşıyordum.Bi yandan da içimi döküyordum.Beni anlıyıp,dinliyordu.Hissediyordum.Mezarındanotururken birden içeri biri girdi.

-Cüneyd?

YAZAR'DAN

Zeynep kabire içini dökmeye gelmişti.Cüneyd de içini döktüğü için af dilemeye.

-Cüneyd?

Cüneyd ses vermedi.

-Duyup cevap vermeyeceksek kulağa,dile ihtiyaç var mıdır?

Cüneyd mezarın öteki ucuna oturdu.Zeynepe döndü.

-Ya bu kulak,Günahını aldığı birinin söylediği lafları duyamayacak kadar pişman.Ya bu dil,Cevap veremeyecek kadar pişmansa?

Diye yine Zeynep'i derinden etkileyecek cümleler kurdu.Zeynepin yumuşuyacağını bildiği için kuruyordu bu cümleleri.Fakat bu kez planı ters tepmişti.

-o zaman otursun annesinin mezarının başına,düşünsün işlediği günahı.Kırdığı gönlü geri nasıl kazanacağını.

Zeynep'in yumuşamaya hiç niyeti yoktu.

-zaten o amaçla burada değilmiyiz?

-Valla ben o amaçla burada değilim.Ama umarım sen o amaçla buradasındır. Benim amacım kırılan kalbimi onarmak.

-Yardıma izin yok mudur onarmak için?

-İzne falan gerek olmaz yardım için.İçinden gelerek yapılan yardım zaten her türlü yapılır.Önemli olan yardım edip,edip sonra tekrardan kalbi geri kırmamaktır.

Zeynep resmen art arda laf sokuyordu Cüneyde.Sonra tekrardan mezarla uğraşmaya devam etti.O sırada Cüneyd konuştu.

-Senin annenin mezarı nerede?

-CÜNZEY-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin