-İSTANBULA YOLCULUK-

239 15 2
                                    

~YAZARDAN~

Memleketlerinde ki depremden itibaren hiç bir şeyleri doğru gitmeyen Tezel ailesi,Naimin kararıyla 15 dakika sonra kalkacak otobüsleriyle İstanbul'a yol alacaklardı.İstanbul'da "Faniler" adlı tarikatın büyüklerinden olan Sadi Hüdai bey aracılığıyla oradaki dergahta kalacaklardı.Sadi Hüdai ve Naim'in asıl amacı Zeynepi,Sadi Hüdai'nin torunu olan Cüneyd Efendi ile evlendirmekti.İstanbul da bir umut belki okurum umuduyla otobüsü bekleyen zavallı Zeynep'in başına geleceklerin hiç birinden haberi yoktu.Bir kendi biletine bir babasının biletine bakan Zeynep en sonunda sessizliği bozan taraf olmuştu;

-Baba?

-Efendim güzel kızım?

-Neden İstanbul?

-O nasıl soru şimdi yavrum benim hadi dön önüne çek tesbihini.

-Ama İstanbulda ki amacımız ne neden başka şehir değilde İstanbul?

-Yav kızım ne çok soru sordun Allah aşkına İstanbulda bizim ahiretimizi kurtaracağımız kapı var,dergahımız var yavrum.

-Faniler mi?

-Evet güzel kızım

-Ben bırakmak İstemiyorum burayı ama

Yavaş yavaş sinirlenmeye başlayan Naim elini bi kafasına bir boynuna götürüyordu ve bu soruların ardı arkası kesilmeyecek gibi duruyordu.Derin bir iç çeken Naim geçilen anonsun sesiyle kendine geldi.

"İstanbul'a yolcu kalmasın, İstanbul'a yolcu..."

-Haydi kalk güzel kızım otobüsümüz kalkacak,diyip otobüse doğru yürümeye başladı.

-Tamam,baba diyebilmişti sadece Zeynep.Yine ve yine önemsenmemişti fikirleri,babasın çektiği valizden çıkan asfalta sürtme sesi bile sanki beni oraya götürmeyin diye yalvarıyordu.Alışıktı ama Zeynep.Allah bir gün onun içinde en hayırlısıni verecekti.Allahım sen bana doğru yolu göster diyerekten de duasını ettikten sonra babasıyla binmişti otobüslerine.

"Aradan geçen uzun sahatlerden sonra sonunda varmışlardı İstanbul'a"

ZEYNEP'TEN

Sondunda gelmiştim kaçınılmaz sonuma.Niye bu kadar karamsar düşünüğümü bilmiyorum fakat bir his vardı içimde işte.Sanki.burada da aynı şeyleri yaşayacaktı içim ısınamamıştı buraya,kendimi ait hissedemiyordum.Acaba annem yanımda olsaydı beni koruyup kollar, Yanımda olup fikirlerimi destekler miydi? Gönlümün bir tarafı annemin babam gibi olmadığını ve kızını her zaman seveceğini söylese de,Bir tarafıda durumun tam tersini düşünmeden ayrı koyamıyordu kendini.Sonuçta böyle durumlarda iç sesi değilde gönlün sesi dinlenmez miydi?Yoksa ikiside aynı şey miydi? Bu düşüncelerle beynini hırpalarken yine bir anne özlemi düşmüştü içine.Bu hasretle yanıp kavrulurken fanilerden olduğunu düşündüğüm biri yanımıza geldi;

-Hoş geldiniz sefalar getirdiniz,diye karşılayıp yolu gösterdi bize

YAZAR'DAN

Tezel ailesi sonunda hayatlarının dönüm noktasını yaşayacakları dergaha gelmişlerdi.Naim mutlulktan neredeyse havalara uçacaktı çünkü eğer bu izdivaç gerçekleşirse makamınında yükseleceğini düşünüyordu.Sonuça herkese nasip olmazdı Cümeyd Efendi'nin babası olmak diye geçiriyordu içinden.Bu düşüncelerin içinde boğulurken bir kez olsun kızım ne istiyor diye düşünmemişti.Sonuçta babasına itaat etmeli diye düşünülüyordu törelerinde.Bunlarla kafa yorarken fanilerden bir kimse gelip Tezel ailesini karşıladıktan sonra onları kalacakları yere doğru götürmeye başladı.Sadi Hüdai efendi gayet ideal bir ev ayırmıştı onlar için.Fakat kalcakları yere kirâ ödeyeceklerini duyduğunda birden yüzündeki gülümseme soldu.Bu durumu o kadar umursamadı çünkü kızını evlendirdiğinde bu evden kat ve kat daha güzel bir evde kalacağını düşünüyordu.her iki tarafta yerleştikten sonra Naim Zeynep'i karşısına alarak bir konuşma yapıcaktı.

-CÜNZEY-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin