nine

15.4K 448 67
                                    

İki gün okula gitmemiştim. İki gün boyunca hem Michael ile bozulan arama üzülmüş, hemde Luke'un söylediği kelimelerin defalarca yüzüme vuruşunu hissetmiştim. Artık acıtmıyordu. Klişe sözümle kendimi avutmuştum, alışmıştım.

Biliyordum.

Luke bana şimdi söylemiş olsa bile biliyordum. Richard beni hiç sevmemişti. Bense onun peşinde aylarca koşmuştum.

Bilirsiniz, bir kız vardır. Ve namını illaki bir yerde belli eder. Bende bunu John'la beraber olarak belli etmiştim. John o sene benim aksime ikinci sınıftaydı. Okulda yeri çoktan belli olmuş, özgüveni yerinde biriydi. Beni ilk gördüğünde gülümsemişti. "Merhaba," dedi gülümsemesi yüzünden silinmesine izin vermeden. "Kötü bir gece mi yoksa iyi olmasını sağlayan birisi mi yok?"

Kötü bir geceydi. Annemle yine kavga etmiştim. Her zamanki gibi sinirlerimin en üst seviyede olduğu zamanlardan birindeydim ve ona, iyi olmasını sağlaması için fırsat verdim.

Sadece gecemin iyi olmasını sağlayabilmişti.

Annemi unutmuştum. Öz babam sandığım ama aslında üvey olduğunu yeni öğrenmemi ve onunda benim gibi yeni öğrenmesiyle kalp krizi geçirip hayata gözlerini yummasını unutmuştum. Annemin neden bunu yaptığını sormama rağmen sadece ağlayarak bana cevap vermesini unutmuştum. Hayatımı unutmuştum.

Ama sonra sabah oldu. Başımı ona çevirdiğim an ağlamaya başlamıştım. Claire'a verdiğim sözü tutmamıştım. Aşık olduğumuz adama bekaretimizi verecektik, ilk gelene değil.

Ağlamam şiddetlendiğinde John bir süre bana baktı. İyi olup olmadığımı sordu. Sonrada ne kadar saçma konuştuğunu söyleyip ona ne olduğunu anlatmamı istedi. Sadece "Böyle olmamalıydı." dedim. Anladı. Özür diledi. İstersem bunu telafi edebileceği hakkında bir şeyler söyledi. Ona "Hafıza kaybı mı yaşatacaksın?" dedim alayla. Dediğime bir süre gülümsemiş olsada sonradan ciddiyetine geri döndü. Halime acıdığından mı bilmiyorum ama bana, beni istersem bırakmayacağını söyledi. Kısaca birkaç kez daha yatarız, birkaç kez okulda beraber görünürüz ve tek gecelik bir fahişe olmadığını insanlara inandırırız demiş oldu. Hem onun seks hayatını güzelleştirecektim hemde beni iyi hissettireceğine inanıyordu. Bunları açıkça söylememişti ama anlayabiliyordum. Başka nasıl olacaktı ki zaten? Bende kabul etmemiştim. Kabul etmemin zararını bir gün sonra Tracy Morgan tarafından almıştım. Herkesin içinde John ile yattığımı bildiğini söylemişti. Claire, onun John'u sevdiğini ve o daha liseye gelmeden onunla yatakta sonlanan bir ilişkileri olduğunu önceden söylemişti. O yüzden durdum ve onu dinledim. John hakkındaki zırvalıklarını dinledim ve sonunda dayanamayıp ona siktir olup gitmesini söyledim. Tracy Morgan divalığını bana tam o günden sonra gösterdi. Hakkımdaki dedikodular tüm okula yayıldı ve bam! Tek kelimeyle yatağınıza atılabilecek kadar basit biri olarak anıldım. John'da o sabah ağlamamdan etkilenerek, o geceden sonra, arada yanıma gelirdi. Birkaç bir şey anlatıp arkadaşlarının yanına dönerdi. O kadar iyiydi ki içimden onun hakkında geçen şey, tam aşık olunacak biri olmasıydı. Ama benim için değil. Ben ondan nefret eden gruptaki çocuğa aşık olmuştum. Richard Gruber.

Tarih dersinde aynı sınıftaydık. Bir gün, sınıfta tek boş yer benim yanım olunca yanıma oturdu. Bakışlarını bir süre üzerimde gezdirdi. O bana bakarken ben defterimi açmış çizimlerimle ilgileniyordum. Onu umursamadığımı ona inandırmaya çalışıyordum. Ki inanmıştı da. Defterime bakmak için bana yaklaştı. Nefesini ensemde hissettiğimde olduğum yerde kıpırdanmıştım. Gülümsediğini hissettim. "Güzel karalama." demişti yerine dönmeden önce. Gözlerimi kısıp ona baktığımda, yüzündeki gülümsemeyle sarhoş olmuştum. "Güzel espri." bunu demem ile yüzündeki gülümseme genişledi. Bundan bir saat sonra Richard'ın, kendine güveni olan kızlardan hoşlandığını anlamıştım. Onunla beraber geçirdiğim altı ay içindede sadece hoşlandığını anlamıştım. Ve anlamama rağmen, onun arkasından koşmaya devam etmiştim, o da beni kullanmaya.

Lesson•hemmingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin