"Lale!"aşağı kattan gelen sesle uyandım."Off,efendim!"sabah sabah sesim yine berbattı. Üstümü değiştirmeyi unuttuğumu fark ettim."Kahretsin üstümü değiştirmeyi unutmuşum"hızlıca kalkıp okul formalarımı giyip her zamanki gibi story çekmek için telefonumu aldım.*Fotoğraf bu*
-Gunaydiinnn-
Attıktan sonra geç kalma ihtimalini göze alarak aşağı indim."Günaydın anne"ağzıma bir kaç parça patates attıktan sonra evden çıktım. Otobüs durağına doğru yürümeye başladım artık yürürken telefona bakmamaya özen gösteriyordum. Durağa geldim kısa bir süre sonra otobüsüm geldi ve bindim. Her zamanki gibi yine kenara oturmuştum. Okula vardığımda indim ve okula girdim.
"Günaydınn!"sınıfa rutin davranışım olan günaydın törenimi gerçekleştirdim. Yerime geçip telefonumu telefon görevlisine verdim. "İlk dersimiz ne?" yanım boş olduğu için önümdeki kızlara sordum."Sanırım ingilizce" en nefret ettiğim dersti ingilizce. "Off yine mi o karı ya"kızlarla kısa bir dedikodu çevirdikten sonra sınıf kapısının açılma sesiyle hepimiz ayaklandık.
İçeri önce ingilizce hocası sonrada Asil girdi. "Günaydın çocuklar" bir pazartesi klasiği yaşanıyordu şuan. "Sağol!" Hepimiz aynı anda sıralarımıza oturduk. Okyanus aynı dün baktığı gibi Asil'e bakmaya başlayınca istemsizce sinir olmuştum.
"Evet çocuklar,yeni arkadaşınız Asil Güldoğan" soyadı da adı gibi garipti.
Asil kendini tanıttı ve oturmak için yer aradı. Beni görmemesi için kafamı eğmiştim. Tam tahmin ettiğim gibi gelip yanıma oturdu. "Ya başka oturacak yer mi yoktu aptal çocuk" tabiki bunu içimden söylemiştim.Ders bitmişti benim yüzümü görmemesi için şekilden şekle girdiğim dersin sonuna gelmiştik."Kalkar mısın arkadaşlarımın yanına gidicem" yüzümü görmemesi için başım eğikti. Beni tanımadığından emindim o sesi duyana kadar "Lale gelsene yanımıza!". Sesi duymasıyla gözlerinin fal taşı gibi açılması bir oldu. "Şey,ben..." Asil kafasını kaldırıp yüzüme baktı. "Lale?" hâlâ olayların farkinda değildi "Evet dünki Lale benim Asil" kendimi ele verdiğimde anlık bir özgüvenle sırayı öne itip onun önünden hızla geçip gittim.
Utançtan yerin dibine girmiş bir şekilde sınıftan çıktım. Ders zili çaldığında sınıfa geri döndüm ve bişey söylemeden sırama geçtim. Kısa bir süre içinde Asil'de geldi ve yanıma oturdu. "Demek dünki Lale sensin" bakışlarımı ona çevirdim "Evet benim sorun ne?"dik başlı halimi devreye sokmuştum."Ne kızıyorsun kötü bişey mi söyledim" kötü bişey söylemesine rağmen sinirlenmeme yeterli gelmişti."Resmen kendimden utanmışım gibi davrandın bana ya" onunda utanmasını istiyordum bu yüzden üste çıktım."Ne saçmalıyorsun sadece kendini benden saklaman garipti bu yüzden öyle söyledim bu kadar abartıcağını düşünmedim" tamda istediğim gibi utanmıştı.
"Boşuna konuşma,seni dinlemek istemiyorum"kalkıp yanı boş olan arkadaşım Erkan'ın yanına oturdum.
*7 ders sonra*
Sonunda dersler bitmişti arada Asil ile göz göze gelsem de çok bakmamaya çalıştım. Çantamı toplayıp çıktım. Kızlarla otobüs durağına gittik onlar evlerine giden otobüslere bindiler ve gittiler. Bende kendi otobüsüme binip eve gittim. Odama çıkıp pijamalarımı giyip yeni bir story çekmek üzere aynanın önüne geçtim.
*Fotoğraf bu*
-Yorgunluk🎀-
Yatağımın kenarına oturup abur cubur çekmecemden bir kaç parça bişey aldım ve açıp yemeğe başladım. Kısa bir süre sonra zil çaldı.Annem kapıyı açtı ve ardından benim odamın kapısı açıldı "Kızım okuldan erkek bir arkadaşın geldi başını kapatta gelsin"gelenin Erkan olduğunu düşünerek "Tamam anne" dedim ve ilk gördüğüm tülbenti başıma geçirdim.
"Gelebilirsin!" İçeri giren kişi aklımda olan kişiden bambaşka biriydi."Asil?"
Anlamaz gözlerle ona baktım ."Efendim Lali" bana ismimle seslenmek yerine lakabımla seslenmesi garibime gitmişti "Lali benim lakabım,sen nerden buldun bunu?" Neden geldiğini değilde neden lakabımı bildiğini sorgulamamın garip olduğunu bende biliyorum ama merak etmiştim.-Herkes sana öyle seslendiği için bende öyle seslendim kötü birşey mi söyledim yine?
-Yok hayır ben garipsedim sadece.
Kısa bir konuşma ardından gülerek ayağımdaki panduflara baktığını gördüm "Şey ben, pandaları seviyorum da ondan" kıkırdağını gördüğümde bende gülmeye başladım. Karşılıklı gülüşürken zil tekrar çaldı ve annem yine açtı.Yine benim kapım açıldı ve içeri Okyanus girdi.İkimizi öyle görünce tabiki yanlış anladı ve odadan hızla çıktı.
Ardından gittim "Oki dur!" Neredeyse sokak boyu koştum. Sonunda kolunu tuttum ve durdurdum nefes nefeseydim "Kızım bir dur ya ciğerim çıktı,hiç bişey göründüğü gibi değil"
Elinin tersiyle gözünden akan yaşı tek hamleyle sildi. "Ya sen ne alçak birisin" söyledikleri gerçekten kalbimi kırıyordu. "Bak biz onunla sadece arkadaşız göründüğü gibi değil"kendimi ifade etmeye çalışırken yine gözleri doldu ve kolunu çekip yürümeye devam etti. Onu tanıdığım için ben inat ettikçe onunda inat ediceğini biliyordum.Eve döndüğümde Asil orda değildi gitmişti. Bugün çok yorulmuştum yarın Okyanus ve Alis ile yaşıyacaklarımı düşününce daha çok yorulmuştum ve hemen yatağa atlayıp uyudum.
🎀
700 kelimelik bir bölüm oldu umarım beğenirsinizzz