Günler geçti ve Furkan içinde taşıdığı merakı ve keşif arzusunu daha fazla bastıramayacağını anladı. Ablalarıyla geçirdiği zaman, onun duygularını ve ilgisini daha iyi anlamasını sağlamıştı. Bir sabah, kahvaltıdan sonra Furkan cesaretini toplayarak ablalarına yaklaşmaya karar verdi.
Feyza ve Zehra, mutfakta kahvaltı masasını topluyorlardı. Furkan, biraz tereddüt ederek konuşmaya başladı. "Ablalarım, size bir şey sormak istiyorum," dedi.
Feyza merakla Furkan'a döndü. "Evet, Furkan, ne söylemek istiyorsun?"
Furkan derin bir nefes alarak, "Geçenlerde deneyimlediğimiz şey benim için çok özel ve öğreticiydi. Ancak, içimde hâlâ keşfetmek istediğim şeyler var. Biraz daha ileri gitmek istiyorum, ama yine de sizin kontrolünüzde," dedi.
Zehra hemen ilgiyle Furkan'a döndü. "Ne denemek istiyorsun, Furkan? Açıkça söyle," diyerek ona cesaret verdi.
Furkan, bu noktada söylediklerinden endişe ediyordu ama cesaretini topladı. "Ablalarım, biraz daha ileri gitmek istiyorum. Yani, sizden... yatağa giyinik bir şekilde bağlanmamı ve ayaklarınızla bana masaj yapmanızı istiyorum,"
Feyza ve Zehra, Furkan'ın isteği üzerine düşünceli bir şekilde bakıştı. Zehra'nın yüzünde beliren hafif bir gülümseme, onun bu tür yeniliklere açık olduğunu gösterdi. Diğer yandan Feyza, durumu daha ciddi bir şekilde ele alıyordu. Tam o sırada, kıpırdanarak konuştu.
"Bak Furkan," dedi Feyza. "Eğer böyle bir şeyi gerçekten istiyorsan, aramızdaki dengeyi korumalıyız. Bugün Şebnem de bize katılacak. Neden bu fırsatı değerlendirip eğlenceli bir oyunla bu durumu çözüme kavuşturmuyoruz?"
Furkan merakla dinliyordu. Feyza devam etti: "Twister oynamayı öneriyorum. Eğer bizi yenebilirsen, söylediğin şeyi yaparız. Ama yenilirsen, bizim istediğimiz şeyleri yapacaksın. Anlaştık mı?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Furkan bu teklifi düşündü ve sonunda başını sallayarak onayladı. "Anlaştık," dedi kararlı bir şekilde.
Zehra, bu fikir karşısında heyecanlanmıştı. "Harika bir fikir Feyza! Hemen Twister'ı getireceğim," diyerek hızla kutu oyununu bulunduğu yerden aldı ve salonun ortasına kurmaya başladı.
Tam o sırada kapı çaldı ve Feyza gidip kapıyı açtı. Şebnem, gülümseyerek içeri girdi. "Merhaba kızlar! Ne yapıyorsunuz bakalım?"
Feyza, olan biteni kısa bir şekilde özetleyerek durumu anlattı. "Furkan ile bir Twister savaşına giriyoruz. Eğer bizi yenerse, onun istediği şeyi yapacağız. Ama eğer o yenilirse, bizim istediklerimizi yapacak."
Şebnem kahkahalarla güldü ve heyecanla ellerini çırptı. "Çok eğlenceli olacak! Hadi başlayalım o zaman."
Herkes Twister matının etrafına toplandı ve oyun başlamaya hazırdı. Eğlenceli ve hareketli bir gün, Furkan'ın isteğini yerine getirip getiremeyeceğini belirleyecekti.
Twister matı salona serildiğinde heyecan doruktaydı. Herkes yerini alıp oyunun başlamasını bekliyordu. Şebnem, Furkan'ın farklı bir yönünü öğrenmiş olmanın verdiği şaşkınlıkla ama hoşgörüyle gülümsedi. Furkan ise ablalarına karşı kendini ispatlamaya kararlıydı.
"Haydi başlayalım!" dedi Feyza, çarkı ilk çeviren kişi olarak. Şebnem çarkı çevirdi ve sonunda durdu.
"Sağ el, kırmızı," dedi Şebnem. Herkes pozisyonunu aldı ve oyun böylece başlamış oldu.
Sıra Zehra'ya geldi. Şebnem çarkı çevirdi ve "Sol ayak, mavi" talimatı verdi. Herkes dikkatlice pozisyonlarını koruyarak yer değiştirdi.
Şebnem çarkı tekrar çevirdi ve bu sefer "Sağ ayak, sarı" çıktı. Eğlenceli kahkahalar ve espriler eşliğinde herkes sınırlarını zorlamaya başladı.
Sıra Furkan'a geldiğinde Şebnem çarkı çevirdi ve "Sol el, yeşil" dedi. Furkan dikkatle pozisyonunu aldı ve oyunun içinde herkesin odağı arttı.
Oyun ilerledikçe pozisyonlar daha karmaşık hale geldi. Eğilmek, dönebilmek ve dengede kalmak çok zorlanıyordu. Şebnem, Furkan'a gülümseyerek, "İyi gidiyorsun Furkan, devam et!" dedi.
Bir süre sonra, katılımcılardan biri dengeyi kaybetti. İlk düşen Feyza oldu. "Ah, tamam ben düştüm!" dedikten sonra yerinden kalkıp kenara çekildi.
Oyun devam ederken Zehra ile Furkan arasında kıyasıya bir mücadele başladı. İkisi de dayanıklılıklarını ve denge becerilerini sonuna kadar kullanıyordu. En sonunda, Zehra da dengeyi kaybetti ve matın üzerine düştü.
Şebnem, Furkan'ın kazandığını ilan ederek alkışladı. "Bravo, Furkan! Kazandın!"
Feyza, gülümseyerek Furkan'a doğru kayıtsız bir onurla bakıyordu. "Tamam Furkan, anlaştığımız gibi kazandın. İstediğin şeyi yapacağız."
Furkan, bu zaferin tadını çıkararak derin bir nefes aldı. "Tamam o zaman," dedi. "Sizin söylediğiniz gibi ilerleyelim."
Şebnem, tüm bunları izlerken gülümsedi ve durumu hoşgörüyle karşıladı. "İyi oyun oldu, hepiniz harikaydınız!" dedi.
Artık Furkan'ın istediği zamanda kendi sınırlarını keşfedecekleri bir an daha yaşanacaktı. Feyza ve Zehra, Furkan'ın isteğini yerine getirmeye hazırdı.
