Evet dostlar iyi okumalar
Sabah olmuştu Feyza furkanı uyandırmak için odasına girdi ve yerde dün bıraktığı çorapları gördü
Bi Furkan'a baktı birde ayaklarına baktı ve düşündü bir insan nasıl ayaklardan zevk alır diyeFurkana seslendi uyanması için Furkan kalktığında ilk yerdeki çoraplara baktı sonra ablasına
Fu-Efendim abla ne oldu
F-canım hadi kalk kahvaltı yapalım
Furkan elini yüzünü yıkayıp mutfağa geçti ablaları neredeyse herşeyi hazırlamıştı tabakları salona taşıdı ve oturdular
Z-canım ne yaptın rahat uyudun mu
Düşündün mü dün olanları
F-evet ablacım ne karar verdin
Zehra, gözlerinde farklı bir ışıltıyla Furkan'a bakarak, "Aslında, Furkan'ın bu ilgisini kullanarak ona yardımcı olabiliriz," dedi. Feyza, kardeşine endişeyle bakarak, "Nasıl yani Zehra?" diye sordu.Zehra, biraz düşünerek, "Furkan'ın bu ilgisini kontrol edebilmesi için ona belirli sınırlar ve kurallar koyabiliriz. Böylece bu durumu daha sağlıklı bir şekilde yönetebilir," dedi. Feyza, bu öneriyi düşünerek, "Peki, bu nasıl olacak?" diye sordu.
Zehra, Furkan'ın gözlerinin içine bakarak, "Furkan, sana bir teklifim var. Belirli zamanlarda ve belirli kurallar çerçevesinde bizim ayaklarımızla ilgilenebilirsin. Ama bu tamamen bizim kontrolümüzde olacak. Bu şekilde bu durumu daha iyi yönetebilirsin," dedi.
Furkan, bu teklifi duyunca şaşırdı ama aynı zamanda rahatladı. "Gerçekten mi? Bu bana çok yardımcı olabilir," dedi. Feyza, hala biraz endişeli ama kardeşinin mutluluğunu göz önünde bulundurarak, "Tamam Furkan, ama her zaman bizim koyduğumuz kurallara uyman gerekiyor. Aksi takdirde bu durumu yeniden gözden geçirmek zorunda kalırız," dedi.
Zehra, bu yeni düzenlemenin Furkan'a nasıl yardımcı olabileceğini düşünerek, "İlk kural, sadece bizim belirlediğimiz zamanlarda ve mekanlarda bu ilgini ifade edebilirsin. İkinci kural, her zaman bizim onayımızı alman gerekiyor," dedi. Feyza da ekledi, "Ve üçüncü kural, bu durumu kimseyle paylaşmama
Kahvaltıdan sonra koltuklara geçtiler Feyza ve Zehra ayrı koltuklara oturup ayaklarına uzatmışlardı Furkan ablalarının ayak tabanlarına bakarken tereddüt ediyordu
Feyza söze girdi şimdi Furkan söyle bakalım ayaklarımıza bakarken aklımdan ne geçiyor
Abla ikinizin ayaklarıda çok güzel gözüküyor tabanlarınız parmak ve parmak aralarınız ayak kıvrımlarınız ojerleriniz herşey çok güzel
Ama içimden geçenleri size söyleyemem Zehra lafa girdi ben dün akşam araştırdım biraz şu anda ne yapmak istiyorsun yalamak öpmek koklamak ya da başka birşey mi ne istiyorsun
Zehra'nın kararlı bakışları Furkan'ı derin bir düşünceye itti. Zehra'nın sorusu havada asılı kalmış gibiydi, bekleniyordu. Furkan, derin bir nefes aldı ve cesaretini toplayarak duygularını açıkça ifade etmeye karar verdi."Şu an ne yapmak istiyorsan dürüstçe söyle Furkan," dedi Zehra.
Furkan, utangaç bir şekilde, ama aynı zamanda dürüstçe, "Ayaklarınızı öpmek ve koklamak istiyorum," dedi. Bu itiraf, odadaki sessizliği bir an bozdu, sonra Zehra ve Feyza birbirlerinin yüzüne baktılar.
Feyza, kardeşinin bu dürüst açıklamasına cevap olarak sakin bir şekilde konuştu. "Peki, Furkan. Bu senin hislerin ve bunları bir şekilde kontrol altında tutman gerekiyor. Biz de sana yardımcı olabiliriz. Ama öncelikle kurallarımızı anlaman önemli. Her zaman bizim iznimizi alacaksın ve sınırlarımızı aşmayacaksın. Tamam mı?"
Furkan, başını sallayarak onayladı. "Evet abla, anladım."
Zehra, ayağını yavaşça Furkan'ın kucağına koydu. "O zaman başlayalım Furkan. Yavaşça ayağımı öpebilirsin," dedi. Diğer ayağı ise Furkan'ın kasıklarına doğru hafifçe hareket ediyordu, bu hareketle Furkan'ın içinde dolaşan heyecanı artırıyordu.
Furkan, Zehra'nın ayağına eğildi ve yavaşça öpmeye başladı. Her öpücükte, içindeki heyecan daha da artıyordu. Diğer ayağının kasıklarına hafifçe dokunması ise Furkan'ı tamamen başka bir boyuta taşıdı. Bu hisler, onun içinde bir fırtına gibi dönüyordu.
Feyza, durumun kontrol altında kalması için dikkatle izliyordu. "Furkan, sakin ol ve nefes al. Bu sadece bir deneyim ve bu duyguya karşı nasıl kontrollü olabileceğini öğreniyoruz."
Furkan, Feyza'nın bu sözleriyle biraz rahatladı. Zehra'nın ayağını öpmeye devam ederken, diğer ayağının kucağında yaptığı hafif hareketler Furkan'ın duygularını daha da yoğunlaştırıyordu.
Bir süre sonra Feyza, durumu izleyerek, "Tamam Furkan, şimdi benim ayağımı da öpebilirsin," dedi. Feyza da ayağını Furkan'a doğru uzattı.
Furkan, aynı özen ve dikkatle Feyza'nın ayağını da öpmeye başladı. Zehra'nın ayağının dokunuşu ve Feyza'nın ayağını öpmesi onun için yoğun bir deneyim oldu. İçinde adeta bir bağımlılık oluşuyordu ve bu ilgiye olan düşkünlüğü her geçen saniye büyüyordu.
Odadaki atmosfer giderek daha yoğunlaşırken, Feyza ve Zehra bu durumu dikkatle ve özenle yönetmeye devam ettiler. Furkan'ın hislerini anlamaya ve ona yardımcı olmaya kararlıydılar, fakat aynı zamanda kendi sınırlarını da korumakta kararlılardı.
Zehra, Furkan'ın tepkilerini izlerken yumuşak bir ses tonuyla, "Tamam Furkan, bu deneyim burada sona erdi. Şimdi biraz dinlenelim ve düşündüklerimizi, hissettiklerimizi gözden geçirelim," dedi.
Furkan, bu yoğun deneyim sonrası derin bir nefes aldı ve ablalarına minnettar bir şekilde bakarak, "Teşekkür ederim, abla. Beni anladığınız ve bana yardımcı olduğunuz için," dedi.
Feyza, kardeşine sevgiyle gülümseyerek, "Biz her zaman yanındayız Furkan. Bu süreci birlikte geçireceğiz ve bu duygularını sağlıklı bir şekilde nasıl yöneteceğini öğrenmene yardımcı olacağız," dedi.