2-Matematik Öğretmeni

48 3 5
                                    

Aylardır bir Matematik Öğretmeni arıyordum. Matematiğim berbattı ve yardım almalıydım. Hemde acilen! Hemen telefonumu çantamdan çıkarıp panodaki kağıdın resmini çektim ve whatsapp dan anneme yolladım. Annem arayacağını belirten bir mesaj attı. Bende uygulamayı kapatıp telefonu kilitledim. Telefonumu çantamın küçük gözüne koyduktan sonra Buket ile sınıfa gittik. Caner sırasında oturuyordu. Çantamı sırama koyup ön sıramda oturan Caner'in yanına gittim.

"Naber yavru ceylanım? Duydum ki Ceren seni fena pataklamış?"

E biraz dalga geçmekten zarar gelmez sonuçta dimi.

"Sorma yavru kuş. Çıtı pıtı kız ama eli acayip ağır. Çene kemiğim yerinden kaydı sandım valla."

Güldüm.

"Ne yaptın kıza genede kızdırdın."

"Adı üstünde kız. Bir şey yapmasam da kızacak yani. Ama genede ben bir şey yaptım. Çarpık bacak dedim."

İyi bir şey yapmış gibi gülüyordu bide.

"Aferin iyi halt yedin. Aslında halt yerine başka bir şey diyecektim ama hoca filan duyar şimdi. Lan oğlum uğraşma şu kızla artık. Bir gün koca göbek dersin kız. Bir gün cüce. Bir gün çaki. Manyak mısın lan!"

"Önce bir ara nefes almayı öğren. Baya fotosentez yaparak konuştun daha demin. Sonra ben onla uğraşmazsam ekosistem mahvolur. Biz doğanın bir parçasıyız. Uğraşmazsam dünyanın sonu gelmiş demektir."

"Allah tependen baksın Caner!"

dedim ve yerime geçtim. Bir kaç saniye sonrada hoca geldi zaten.

***

Son dersin bittiğini gösteren zilde çalınca hemen eşyalarımı toplayıp eve gittim. Annem 3. tenefüste arayıp, hocayı aradığını ve okul çıkışı görüşmeye geleceğini söylemişti. O heyecanla eve koşarak gitmiştim. Aslında sadece okuldan durağa ve indiğim duraktan eve kadar koşarak gitmiştim. Nefes nefese zili çaldım. Annem kapıyı açtı. Hemen içeri girdim. Ayakkabımı çıkarıp salona geçtim. Salonda benden en fazla iki yaş büyük gibi görünen bir adam oturuyordu. Tahminimce matematik öğretmeniydi.

"Merhaba. Hoşgeldiniz. Ben Aslı."

Gülümseyerek uzattığım elimi sıktı.

"Merhaba. Hoş bulduk. Bende Taha."

dedi. Elimi çekip annemin yanına oturdum. Adamın karşısında hanım hanımcık olmaya çalışıyordum.

"Taha Bey bakın bizim büyük meblalar ödeyecek gücümüz malesef yok. Eğer sizde bize makul bir fiyat sunarsanız bu iş tamamdır."

dedi annem. Anlaşılan uzun zamandır konuşuyorlardı.

"Peki Meral Hanım. Saati 30 lira olursa benim için tamamdır. Zaten ben sadece harçlığımı çıkarmak için yapıyorum bu işi. Ama tabi bu bir saat bazen bir buçuk saat olur iki saat olur o fark etmez. Konumuz bitmeye bilir. Ama merak etmeyin ben gene bir saat parası alırım. Yeter ki Defne'ye bir yardımım dokunsun. Bide genelde paramı ay sonunda alırım."

Gülümsedim. Annem ayağa kalktı. Ben ve Taha Beyde ayağa kalktık. Annem, Taha Bey ile el sıkışıp anlaştı.



Pazartesi KılıklıWhere stories live. Discover now