Underground |Taekook

(5)

Lan lan lan
Ya okuduğum tüm kitaplari Taekook'a, Yoonmin'e falan uyarlamak istiyorum ama etik kacar mi emin değilim 😔😔😔

Etik olmayana kadar uyarlamaya devam edicem ama...

YA ARTIK KITAPLAR BITINCE BU KITAPTAN NE GUZEL TAEKOOK FICI OLURDU DIYORUM

bissuuurrru fix yazmak istiyorum...

COK KONUSTUM BELKI BURATUO OKUMAYACKSINIZ BILE 😢🪄

YORUM YAPMAYI VE OY VERMEYI UNUTMYAIN LUTFEN

🎊🎀

Sabah kahvaltıda casper gibiydim...

Gümüş çataldaki yansımama bakıyor, arada bir zeytinlere şekil veriyordum. Jimin karşımda iştahla bir şeyler yiyor ve haftalık moda defilelerinden bahsediyordu, onu dinlemediğimi fark edince kısık sesle öksürdü.

"Jungkook iyi misin canım?"

Hayalet gibi olan gözlerimi ona çevirdim ve başımı onaylar anlamda salladım. Yoongi'e bakıp bana tekrar döndü ve portakal suyundan dev bir yudum aldı.

"Aynen yedim."

Ruh halimden acilen kurtulmam gerekiyordu aksi halde Jimin beni sorgulamaya başlayacaktı. Beceriksizce gülümsedim.

"Sadece gece uyuyamadım."

Burnuma hoş bir parfüm kokusu ilişti. Taehyung yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu.

"Günaydın." Yüzüne bakmamaya dikkat ediyordum.

Kaçta eve gelmişti?!

Yüzünü aniden dibimde görmek irkilmeme neden oldu, çatalımı bıraktım. Bana uzun bir süre baktı sonra önüne döndü.

Ağzına bir peynir parçası atarken konuştu."Berbat görünüyorsun."

Evet gece boyu düşünmekten uyuyamamıştım. Zor bir gece geçirmiştim. Ve uyusam da kabuslar görmüştüm! Ama bahsettikleri kadar kötü göründüğümü düşünmüyordum.

Cevap vermem gerektiğini düşünüp ağzımı araladım.

"Her zaman kı ben işte." Yoongi dahil herkes bana sessizce baktığında utançla dudaklarımı dişledim. İşi espriye vurmaya çalışmıştım sadece...

İçimdeki minik pis şeytan beynime uyarı veriyordu. Bu korkunç gerginlikten kurtulmam için her şeyi öğrenmemi, gördüklerimi sorgulamamı istiyordu. Bunları yaparsan muhtemel sonum gelmiş olurdu. Burada kalacağım süreci kendime zehir etmeye hazır değildim.

Bu gördüklerim bir süre bende bir sır olarak kalacaktı.

En azından elime somut şeyler geçene kadar...

"Hoseok'un numarasını alabilir miyim?" diye sordum aniden. Jimin gevşekçe yarım ağız güldü.

"Hoseok mu?"