Bolca yorum
Yazmayı unutmayın⭐5 takipde yeni bölümü atıcam..İsmimle bir sorunum yoktu,kendisini çok sevmesen de babaannemin bana verdiği bir isim olduğu için hep bir samimiyetim olmuşdu.On sekiz yaşında,üniversite sınavı için gün sayan,sabahları okula gidip,öğleden sonra etüde kalan ve hafta sonları dershaneye giden,oldukça sıradan bir kızdım.Hakkımda bilinmesi gereken pek bir şey de yokdu aslında .Sonuçta kendinize dönüp baktığınızda beni görürdünüz.Sizler gibiydim işte.Çilekeş yaşıyorum.
"Bestegül,çöpün suyunu akıtma evladım"
Ayakkabılarımın bağcıklarını aceleyle bağlayarak doğrulduğumda,annemin kapının eşiğinde ah vah ederek söylendiyini gördüm.Beni dershaneye uğurlamak için erken kalkmış,giderken çöp poşetini elime tutuşturmuştu.Bağcıklarımı bağlayıp doğrulurken söylendim."Poşetin altı delik anne"
"Sus,annene karşılık verme"
İşte anneler...Onları bilirsiniz,bu yüzden size annemden bahsetmeyeceğim.Çöp poşetini kendimden uzak tutarak inmek için basamaklara yöneldiğimde annem yünlü pijamaları içinde bana seslendi:"Okuyarak git gel evladım."
Omzumun üzerinden ona baktığımda içimi tarifsiz bir duygu kapladı ve indiğim basamakları çıkarak annemin yanına vardım.
Kızarmış görünen yanağına ıslak,abartılı bir öpücük kondururken sevgiyle ona baktım.Aniden kalbimde bir ağrı hissetmişdim,annemi çok severdim.O da beni yanaklarından öperken, "Elbet okuyarak gidip geliyorum"dedim,okuyarak geçireceğim sürede yakışıklı çocuklar kestiğimi anneme söyleyemezdim tabii."Hadi içeriye gir de uyumaya devam et."Atkımı düzeltti."Sağ salim gidip gel anneciğim."
Onu bir kere daha,huzursuz bir şekilde gümbürdeyen kalbime anlam veremeyerek öptüm."Bay bay."
Bozuk asansöre ters ters bakıp merdivenleri koşarak indim ve az sonra sokak kapısından dışarıya fırladım.Çöp poşeti hala su damlatıyordu.Onu en yakınımdaki çöp konteynerine atarak metro durağına doğru yürümüye başladım.Hava serindi.Bahar mevsiminin başındaydık,cemre yakın zamanda düşmüşdü.Kaldırım kenarında koştururken,bir yandan da düşmemesi için atkımı tutuyordum.Üzerimde yüksek bel kot pontolonumla kırmızı renkli,içi yünlü sweat vardı.Siyah,şişme montumu geyinmiş,kızıl kahvesi saçlarımı örtmüştüm.Koşarken birkaç tutam örgüden sıyrılarak yanağıma düşmüştü.Ama dert değildi.Metroya vardığımda yürüyen merdivenlerde kulaklığımı taktım ve telefonumdan şarkı seçerken merdiven bitti.
(Böyle bir şey farz edin)
Az sonra metroya binmek için alt kattaydım.
Birikmiş bir yığın insan kalabalığına karışırken bir duman şarkısı dinliyor,dudaklarımla da şarkının nakaratına eşlik ediyordum.Metro istasyonuna indiğimden beri içimde garip his vardı.Kapalı,basık alanlardan korkmazdım ama ilk kez kendimi burada rahatsız hissetmiştim.
Rengini saçlarımdan alan kızıl kahvesi gözlerimi metronun geçtiği demir zemine indirerek olduğum yerde ürperdim ve az sonra metro demirlerin titrediğini gördüm.Metro uğulduyla yakalaşıyordu .Oturacak yer olmasını umuduyla iç geçirirken metro görüldü be birkaç saniyə sonra durarak kapılarını açtı.Birkaç koltuk boştu,en azından onlardan birini kapabileceğimi düşünerek insanları nazikçe ittirdim ve metronun içine girdim.Ama malesef , hepsini doldurmuşlardı.
Yüzümü asaram kalabalıktan uzaklaştım ve daha az tenha olan kısma geçerken başımın üstündeki demirden tutunmaya başladım .Kısa sürede herkes binmiş,inecekeler inmiş ve metro tekrar haraket etmeye başalamıştı.Başımı yanımdaki demire yaslayarak ve yine başımın üstündeki demire tutunarak yerimi sağlamıştırdıktan sonra çantamın askılarını biraz daha sıkıkaştırdım.Arkamda,yanımda sağımda ve solumda birçok insan vardı.İç çekerek elimi çantamın askısından uzaklaştırdım ama bu sırada da çok haraketlendiğim için kulaklığımın biri kulağımdan biri kulağımdan çıkmıştı.Durdum ve omzumun üzerinden kulaklığıma bakarken ona uzanmak için parmaklarımı kaldırdım.Fakat o anda bir şey oldu.Birkaç uzun parmak , omzuma düşmüş kulaklığı aldı ve kulağıma taktı.
Kulağıma!
Taktı!Evettt 2 gencimizide tanıştırdık🌷
Evet burada bitiriyorum
Dediğim gibi 5 takipçide devamı gelicek ⭐
Sizde bolca yorum yapın