7- BÖLÜM

7 2 0
                                    

Açelya: Elbiseyi giydikten sonra soyunma odasından çıkıp odadaki dağınıklığı düzeltim yatağa bakmaya henüz midesi kaldırmıyorken beyaz çarşafdaki kanı görmesi ile kusma hissini bastırdı kapıyı çalan kişi ile çarşafı topladığı gibi kapıyı çalan kıza verdi çünkü çarşaf için geldiğini biliyordu hiç bir şey demeden kapıyı kapatı yatağa baktığında gözyaşları akmaya başladı odaya iğrenerek bakıyordu Açelya daha ilk günden beri çok şey yaşamıştı bu odada dedi kendi kendine bellini saran elleri bedeninde hissetmesi ile ağlaması kesilmişti nefesi zorlaşırken duyduğu ses ile korkutmuştu

Ammâr: Bunlar daha hiç bir şey alışsan iyi edersen daha zor günlerin seni bekliyor (dedi soyunma odasına giderken)

Açelya: Kocasının dediği ile dahada ağlarken makyaj masasına yöneldi saçlarını direkt tarayıp kurutu ve yorgun yüzüne nemlendirici sürdü çatlayan ve kiraz rengine dönüşen dudaklarınada nemlendirici sürdü ve artık hazırdı saçlarınıda çok sıcak diyerekten at kuyruğu yapmıştı soyunma odasından çıkan kocasının gelmesi ile tam sandalyeden kalkacaken kocasının belline yaptığı baskı ile tekrar oturmuştu duyduğu ses ile bedeni gerilmişti

Ammâr: Hatta istemiyorum Açelya hareketlerine ve davranışlarına dikkat et ben seni yok etmeden ve gerekmedikçe gözüme görünme benimle konuşma tenezüllünde dahide bulunma (dedi saattini telefonunu, cüzdanını, sigara paketini ile çakmağını aldı ve odadan çıktı)

Açelya: Bu saçmalığa daha fazla katlanamam diyen genç kadın kocasının arkasından oda odadan çıktı merdivenlerden inen iki genç avluda kahvaltıya oturmuş ev ahalisinin dikkatini çekmişti merdivenlerden inip günaydın diyen genç kadın kahvaltıya oturmak için yeltendiğinde kocasının oturmaması üzerine kocasının peşinden gitti kayınvalidesinin yaptığı kaş göz hareketleri ile kocasının peşinden gitmeye mecbur bırakılmıştı kocasıda arkasına dahi bakmadan konaktan çıkıp arabasına binip hızlıca giderken arkasında bıraktığı yaralı kadını umursamadı genç kadın kasıklarındaki ağrıyı umursamazlıktan gelsede acı hakimiyetini sergiliyor ve koruyor gibiydi çünkü bütün bedenini esir almış gibiydi resmen bayılacaktı bu ağrıdan diye içinden geçirirken hiç kahvaltı yapmak istemediğini mide bulantısından sezebiliyordu ama ayıp olmasın diye masaya oturmak için yeltendiğinde tekrar herkese günaydın diyip masadaki yerini almıştı önüne konulan yemekten bir şey yememesi ve masadaki sesizliğin hakimiyeti sağlanırken çatal ve bıçak sesleri ile bardak sesleri birbirine eşlik edercesine sesizliğe hüküm sağlıyordu genç kadın hiç kimsenin yüzüne bakmamaya özen göstererek ellindeki çatal ile tabağa bakıyordu ve sarhoş aklı ile derin düşünceler eşliğinde içinde kopan fırtına sessizliğine hüküm sağlıyordu kadının bir şey yememesi masadakilerin dikkatini çekerken konuşmaya başlayan yaşlı kadın ile masadaki gözler kadına dönmüştü

Şerife: Bûka nû (yeni gelin) kahvaltını edesin

Açelya: (Genç kadın konuşmak istemiyorcasına kafa salamakla yeltenirken çatala batırdığı salatalığı yedi ve ardından çayından bir yudum aldı ve peynir ile salatalık eşliğinde kahvaltıya devam etti , ve sonunda kahvaltı bitmişti eltiler kocalarını uğurladıktan sonra sofrayı toplamaya yeltenmiş Delal hanım ve Şerife Ana odalarına çekilmiş derin sohbete dalmışken 3 gelin ve 2 görümce iş başına düşmüş bir oraya bir buraya gidiyorlardı çünkü bugün bu koskaca konak temizlenecek ve tek tek bütün odalar temizlenecekti ve yeni gelinin yemekleri konakta koku yayacaktı kadının aklında olan sarhoş düşünceleri ile daldıkça dalarken annesini özlediğini iliklerine kadar hissederken kasıklarındaki ağrı dahada kendini belli ederken sonunda dudaklarını arıtıp konuşmaya başladı) Şey ben ağrı kesici alabilir miyim

Dilşa: Tabiki yenge hemen veriyorum bu arada ben Dilşa Ammâr'ın kız kardeşi (dedi güler yüzü ile)

Açelya: Bende Açelya memnun oldum Dilşa (dedi genç kadın genç kızın uzattığı ilaçı aldı gülerek)

Rozerîn: Yaa Açelya yengem nerde iki gündür onla tanışmak için can atıyorum (dedi yengesine sarılarak neşeli yüzü ile yengesine hayran hayran baktı) Merhaba yenge ben Rozerîn Ammâr'ın en küçük kız kardeşi daha yeni 18'e  girdim hediyeni şimdide alabilirim hiç sorun değil (dedi gülerek)

Rojin: Seni yaramaz (dedi gülüp genç kızın kafasına vurarak)

Rozerîn: Ya yenge acıdı ama

Rina: Akıllı dur diye vurdu yengem (dedi Rina gülerek)

Dilşa: Sen nereye böyle Rozî ne bu hazırlık Ammâr abim görmesin

Rozerîn: Birincisi bana Rozî demeyi kes abla ben artık 18  oldum yani seninle aramızda artık sadece 3 yaş var ikincisi ben arkadaşımla buluşmaya gideceğim yani sevgilime kaçmayacağım bunu bil üçüncüsü ise bana biriniz para verecek hadi

Dilşa: Ammâr abim bu dediklerini duyarsa seni boğar (dedi kahkaha atarak)

Rozerîn: Abla gülme ya hadi yengoşlar biriniz bana para verecek değil mi yoksa hiç biriniz ile konuşmam haydi bana bugünlük 500 TL yeter

Rina: Kartımı vereceğimde içinde yaklaşık 50 Bin var sen onları bile giderecek birisin Rozî hanım

Rozerîn: Bana şu Rozî demeyi kesin sinirleniyorum sizden bir fayda yok Açelya yenge sen bana para verecek misin

Açelya: (Genç kadın kahkahalarla gülmeye devam ederken bu dörtlünün konuşması dahada güldürürken gülen ses tonu ile) Evet veririm (dedi)

Rozerîn: İşte bu yengelerin en güzeli (dedi yengesini yanağından öperken)

Rina: Ya hayır Açelya Rozî git benim kartımı al hadi git seni yaramaz

Rojin: Hadi iş başına hanımlar bugün bütün bu konak temizlenecek aay aklıma bu konağa geldiğim ilk gün geldi ay bende çok yorulmuştum çünkü koskoca bu konağı temizledik neyse hadi hanımlar bugün İstanbul'dan konağın iki delisi gelecek Adar ve Amed bakalım yine neler yapmışlar İstanbul'da (dedi gülerek)

Rina: Açelyacığım Adar ve Amed Ammâr'ın erkek kardeşleri bu iki deli konağın neşe kaynağı ha bide Rozî ile Dilşoyu unutmadan bu dörtlü konağın neşe kaynakları özelikle Adar ve Rozerîn bunlar çok yaramaz bakma öyle daha hiç bir şey bu Rozî'nin yaptığı zamanla göreceksin ve Amed ile Dilşa hem sakinler hemde yaramazlar bu ikili çok fenalar bir araya gelince ha bu arada şansına güzel gelmişsin konağa  Adar ve Amed' e yarın gelin bakılacak ama ikisininde sevdiği var zaten onları istemeye gideceğiz iki güzel kız kardeşlermiş Adarınki Havin Amedinki Gülperî zaten bu iki kıza baya oldu sevdalarında yanıyorlar sonunda kavuşacaklar birbirlerine ay çok konuştuk hadi işe başlayıp öyle konuşalım (dedi gülerek)

Açelya: Bu çok güzel bir şey ilk defa Mardin'de âşıkların kavuştuğunu duyarım vallaha (dedi oda gülerek bulaşıkları yıkamaya devam etti aradan geçen muhabbetler ile kahkahalar atılmaya devam ederken konağın yarısı temizlenmişti bile arada kaynayan konuşmalar da dahil her konuya tek tek damga vuran Rojin her konuya kahkaha atan Açelya ve her konunun sonunu kahkaha atarak getiren Rina ile bütün konağın temizlenmesi biterken 3 gelin bitmiştide daha henüz ekmekler açılmamış yemekler bile pişirilmemişti ha bide Ammâr'ın odası daha temizlenmemişti bile o kadar oda temizlendi ve o kadar halı yıkandı ki genç kadın artık kendini hissedemiyordu yorgunluktan ellindeki suyu halıya daha da serperek eltileri ile duvarın ucunu koyup açtılar ve son halıda yıkandığında ise gelinler bitmişti son olarak bütün odalara yeni halılar ve yeni çarşaflar döşenirken arada kaynayan sohbetler devam ediyor kahkahalar eşlik ediyordu muhabbetlere ve son olarak konağın işi bitmiş adamların gelmesine son 2 saat kalmıştı kadınlar kollarını sıvızlayıp mutfağa atılar kendilerini iki gelin ekmek yapmak için tandır yerine giderken genç kadında bugün  yapılacak yemeklere bakıyordu yaklaşık burda 10 çeşit yemek vardı genç kadın yorgunluktan bayılmak istesede yapamazdı şuanda hemen yemeğe konuldu ve ilk olarak içli köfte ile başladı, aradan geçen 1:30 saat ile nerdeyse bütün yemekler hazırlanmıştı bile genç kadın bütün yemekleri pişirmişti ve şuanda 3 gelin mutfakta baygın baygın oturmuş çaylarını yudumluyor ve birbirlerine bakıp kahkaha atıyorlardı

~ KARMAŞIK RUHLAR ~ (MARDIN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin