Bölüm 2 GÖLGENİN HİLÂLİ

5 1 0
                                    


MEDYAAA: DOLUNAY ULUSOY


AKIN ALP'TAN

1 saat sonunda Hakkari ilçesi olan Yüksekova ya gelmiştik. Buradaki görev süremiz 3 gün olduğu için pek zamanım yoktu. Er ya da geç o adam geberecek ve babamın kanı yerde kalmayacaktı.


Pusuya yattığımız yere yerleşim alanı da kurmuştuk. Çadırlar, yiyecek ve içecekler... Göktuğ, Karahan, Fatih, İlyas ve İshak ile beraber oturulacak yer bulup oturmuştuk. Hepimizin elinde uzun namlulu silahlar, bir tek Fatih ayrı idi. Çünkü kendisi keskin nişancı olduğu için onun silahı bizimkinden kat be kat büyüktü.

" Komutanım" dedi Göktuğ. Allah bilir yine ne saçmalayacaktı." Efendim" dedim." Şimdi Fatih'in namlusu niye bizimkinden büyük" deyince Karahan lafa atladı." Çükü büyük olanın, namlusu da büyüktür Göktuğ" deyince gülümsedim." O yüzden mi senin namlu kısa" deyince Göktuğ, Karahan kafasına yapıştırdı.

" Komutanım, görüyormusunuz, Karahan sizin yanınızda ne konuşuyor" dedi Göktuğ. Kafamı salladım, bu çocuk cidden nasıl Astsubay olmuştu." Onu boşverin de, Komutanım türkü söyleyelim mi" dedi İshak. Kafamı salladım. Bu çocuğa hayır dersem vicdan azabı çekerim.


" Biz Dağlara Atarız Pusu
Haram oldu gece uykusu
Komandoya bir yudum su,
Vermez misin Konya kızı?"

Sonlara doğru tim gülünce durdum. Bilerek yapıyorlardı." Şey Komutanım, Konya kızı dedik aklıma Dolunay Subayım geldi de" dedi Göktuğ. Kafamı olumlu anlamda salladım ve devam ettik söylemeye.

" Durun" dedim. En sevdiğim yeri son kısım idi." Şimdi son dörtlüğü bağırarak söyleyeceğiz" deyince hepsi kafasını salladı.

" MARDİN ŞIRNAK ŞENOVAYA,
HAKKARİ YÜKSEKOVAYA,
TUNCELİ DİYARBAKIRA
DAĞLARA ÇIKACAĞIZ DAĞLARA!
EŞKİYA VURACAĞIZ EŞKIYA!"

Son dörtlüğü bağırarak söyledikten sonra gülümsedim. Hepinizin eceli olacağım çünkü ben ecelin korkusuyum.

Aradan saatler geçmişti ve hava kararmaya başlamıştı. Hava karanlık olunca daha çok eğlenceli oluyordu köstebekler ile oynamak." Komutanım" dedi Göktuğ. Sabır ile nefes aldım." Efendim Göktuğ" dedim." İnsan öldürmek günah ise biz niye öldürüyoruz" deyince şaşırmadım. Göktuğ ve saçmalıkları ile bilmem kaçıncı gün." Göktuğ, biz insan öldürmüyoruz, biz köstebek avlıyoruz" dedim sona doğru bağırarak.

Şuanki tahminlerime göre köstebek başı bizi izliyordu. Şerefsiz herif adamlarını salmış başımıza korkudan gelmiyordu yanıma. Ekibi gizlice topladım, Fatih'i de en kuytu köşeye sabitledim. En ufak harekette keskin nişancı tarafından öbür tarafa güle güle gideceklerdi.

" Beyler, şuan izleniyoruz. Sakın yanlış bir hareket yapmayın ve bu kulaklıkları takın, haberleşeceğiz" dedim sakin bir sesle." Şimdi İshak ve İlyas siz saat yönüne ters bir şekilde gidin, ben ve Göktuğ ise saat yönüne doğru ilerleyeceğiz çünkü tam karşımızdalar" dedim. İshal ve İlyas kafasını
sallayıp dediğimi yaptılar. İkisinin bir olmasını istememin sebebi yan yana gelince kıyamet alameti gibiydiler.


" Afşinim, sana güveniyorum yavrum" dedi Göktuğ silahına sarılarak." Sakin ol oğlum, hepsini tek başına öldürebilirsin" dedim. Köstebek başı kendi gibi korkak adamlar seçmişti." Göktuğ susturucu taktın mı silahına" deyince kafasını salladı." Şimdi sol tarafına dönmeden silahını ateşle" dedim. Göktuğ dediğimi yapıp bir adam halletmişti.
" Komutanım, keşke bunları tek bıraksaydınız çünkü ben silahsız hallederdim" dedi İshak. Adam haklıydı.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ECELİN KORKUSU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin