0.8

28 6 0
                                    

Hayat bazen beklemediğiniz şeyler yaşatır...

Nasıl olmuştu bilmiyorum ama şuan ikimizde komutanın arabasındaydık. Geldi ikimizinde kolundan tuttu poşetlerimizi aldı ve bizi arabaya bindirdi ikimizinde gıkı çıkmadı.

" E güzelce dinlendiniz mi yorgundunuz sen esnemekten bir hal olmustun Lalisa" dedi. " Ya ben anlamadım bize karışma hakkını kim size veriyor tamam yardım istediniz yardım ettik ama yeter biz çocuk değiliz!" Dedim. Bana döndü " Ben askeri alanımda içkici barlardan çıkmayan ve erkek yalakası bir sürtük istemiyorum anladınız mı?" Dedi.

Dediği çok kırıcıydı sözde bana abilik taslıyordu şimdi ise sürtük muammelesi yapıyordu sinirlendim yanımdaki Rosé'ye bakınca daha da sinirlendim çünkü benim kız kardeşimi ağlatmıştı.

" Bana bak madem istemiyorsun yetkili makama ilet bende meraklı değilim senin gibi bir piç kurusu ile aynı ortamda durmaya ne oldu abilik taslıyordun sen hayatım boyunca göreceğim en adi pezevenksin ayrıca Rosé'den  de özür dileyeceksin sabahtandır sana saygıda kusur etmemiş bir kız ayrıca bana sürtük diyip bağırıp çağıracağına sen önce ailene ses çıkar anladın mı?" Dedim.

Evet ben bunu komutana söylemiştim biraz fazla gaza geldim ama Rosé'yi öyle görmek canımı sıkıyor "Arabadan in! " dedi " Arabayı durdur ki ineyim! " Dedim.

Daha sonra arabayı sağa çekti ve durdu bende eşyalarımı ve Rosé'yi alıp aşağı indim ve bir taksi geldi ona binip otelimize doğru gittik gidene kadar Rosé'yi sakinleştirmeye çalıştım çünkü çok ağlıyordu taksici abi çok nazikti peçete ve iki tane soğuk su vermişti Rosé biraz da olsa sakinleşmişti daha sonra ödemeyi yapıp arbadan indik.

Eve geldim ilk işim Rosé'yi duşa sokmadı çünkü o çak hassastır uzun süre ağlayınca ateşi çıkar ve hasta olur Rosé duşunu alıp çıktıktan sonra elimdeki kurutma makinesi ile saçlarını özenle tarıyarak kuruttum.

Laptopdan onun sevdiği bir film açıp onun en sevdiği abur cuburları getirdim onun yanına gittim ve bende pijamalarımı aldım Rosé banyodayken ben zaten elimi yüzümü yıkamıştım daha sonra Rosé'nin yanına uzandım ve abur cuburları yemeğe başladık dışarda yemek yemiştik bu yüzden abur cubur bize yeterdi.

Yorganı kaldırıp Rosé'yi içine uzandırdım hava sıcaktı ama hasta olmaması gerekiyordu daha sonra bende uzandım birbirimize sarılarak uyuduk. Sabah ilk ben uyandım Rosé'yi rahatsız etmeden yerimden kalktım bugün işe gitmeyecektik neden bilmiyorum ama umurunda da değildi.

Dün akşam geldi aklıma acaba komutana fazla mı sert konuşmuştum ama onunda söyledikleri doğru değildi bana böyle bir ithamda bulunamazdı hele Rosé'ye asla.

Neyse düşüncelerimden kurtulup elimi yüzümü yıkadım üstümü giydim saçımı yaptım ve kahvaltı yapmak için uygun mekanlar bakmaya başladım. Uygun bir mekan bulup rezervasyon yaptırmadan sonra Rosé'nin de uyandığını gördüm hemen yanına gittim ve uzunca bir süre sarıldım ve öptüm " Günaydın güzeller güzeli" dedim.

O da aynı şekilde bana sarıldı " Sanada günaydın birtanem" dedi. "Hadi üstünü giy kahvaltı için başka bir yere gideceğiz oteldeki kahvaltılar hiç güzel değil" dedim. Mekan olarakta Rose'nin seveceği bir yer seçtim gayet hoş ve soft bir mekandı.

Rosé hazırlandıktan sonra çıktık bugün bende beyaz giymiştim Rosé'ye ayak uydurmak için mekâna geldim ve gördüğüm kişi ile duraksadım ama Rosé'ye belli etmedim biz kendi masamıza geçtik siparişlerimizi verdik ve beklemeye başladık.

Şuan komutan ve ben birbirimizi net bir şekilde görebiliyorduk ama ben bakmamaya çalıştım çünkü dün çok sinir bozucu biri olduğunu fark ettim yanıda adının soyeon olduğunu öğrendiğim kadın ile oturuyordu.

Kahvaltımızı yaptık hesabı ödedim ne zaman bir hesap ödenme konusu açılsa Rosé utanır ve kızarırdı onu çok kez karşıma alıp konuşmuştum benim param gibi bir şey olmadığını ikimizinde parası olduğunu söyledim ona da bir kart çıkarttım içine para koydum cüzdanına nakit koydum ama o hâlâ o kartı kullanırken utanırdı.

Biz kalkarken komutanın da kalktığını fark ettim yanımıza doğru geliyordu açıkçası ilk başta umursamadım sonra Rosé'ye döndüm o da komutanı fark etmişti rahatsız olduğu belliydi ama yapacak bir şey yoktu.

" Günaydın Rosé dün senin için söylediğim şeyler için üzgünüm" dedi benden özür dileme gereksinimi bile duymadı bende onun suratına bakmıyordum.

" Kusura bakmayın dün size karşı saygıda kusur etmemiş biri olarak söylüyorum ki etseydim bile beni daha tanımadan karakterim hakkında böyle konuşamazdınız bir kadının namusuna laf edemezsiniz ki yaptığınız şey gerçekten kırıcıydı bence birbirimiz ile işimiz dışında görüşmelerimiz saçma oluyor bu yüzden işimiz dışında konuşmayalım hiçbirimiz ha özür dilemeniz bile benim için iyi bir şey ama siz dün o lafı sadece bana değil benim ailem olan kadına da söylediniz " dedi.

Açıkçası ondan böyle bir çıkış beklemiyordum daha sonra Rosé elimden tutup çıkışa doğru ilerlemeye
başladık ama belimde bir anda hissettiğim eller duraksamama neden oldu.

702 kelime yazmışım vay be sizce Lisa' ya sarılan komutan mı yoksa başka biri mi? Umarım beğenmişsinizdir hatam varsa affedin 💋

Commander |• Taelice Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin