1.1

17 4 0
                                    

Neden geri geldin ki ben yokluğunda buldum seni ama varlığında kaybedebileceğimi nerden bilebilirdim ben...

Komutan şuan beni öpüyordu donup kalmıştım ne itebildim ne de karşılık verebildim öylece durdum ben durdukça o beni öpmeye devam ediyordu az önce ağlayan kız nerdeydi bilmiyorum ama yerini karnında kelebekler uçuşan kıza dönüşmüştü evet karnımdaki kelebekler uçuşmaya başlamıştı.

Sonra dudaklarını benim dudaklarımdan ayırdı bana baktı "Pranpriyam ben özür dilerim evet geçmişteki yaralarını geçiremem ama yerini mutluluk ile doldurabilirim hayatımda hiç bir kadını sevmedim senden başka belki senin için V ölmüş olabilir ama ben geldim Taehyung olarak yaralarını sarmaya geldim ben seni çok aradım ama hiç bulamadım biliyor musun her kahküllü kıza seni sordum Tayland'a bile gittim ama seni bulamadım daha sonra amcanın öldüğünü duydum evlerine gittim ama sen yoktun yengen adını Lalisa Manobal olarak değiştiğini söyledi o lafı duyunca belki beni unutmak istediğini düşündüm sonra yazdığın mektupları buldum ama seni bulamadım."

" Vazgeçmedim aradım ama babam bana seni 2 ay içerisinde bulamazsam başka biri ile evlenmek zorunda bırakacağını söyledi. Hiç durmadan, uyumadan , dinlenmeden seni aradım ben fakat bulamadım" dedi kırıldığımı hissettim benim olan V bir başkasının Taehyung'u mu olmuştu.

" Ama ben seni sevmeyi hiç bırakmadım Lalisa  olsan da benim küçük Pranpriyam olsan da sen benimdin hani benden vazgeçmezdin, sözünden mi vazgeçtin yoksa benden mi söyle güzelim " dedi gözyaşları içinde.

Bu sefer ben onun dudağına yapıştım boyum ondan kısa olduğu için beni kucağına aldı öpüşüyorduk hem de deli gibi nefessiz kalana kadar öpüştük ayrıldık nefes aldık bir daha öpüştük ben ona sarıldım o bana "Ben ne sözümden vazgeçtim ne de senden,  vazgemem mümkün mü ki sen söyle" dedim dudağıma minik bir öpücük bırakarak hayır dedi.

Sonra arabaya bindik ama çok mutlu bir şekilde bindim yanımdaki adamda öyleydi mutluyduk. Rosé'ye mesaj atacaktım ki defalarca kez beni aradığını gördüm kısa ve öz bir mesaj yazdım ve arabayı süren adama baktım o gerçekten de çok yakışıklıydı şaheser gibiydi adeta ama sadece bana özel yapılmıştı.

Yazarın anlatımıyla...
Genç kız o kadar aşıkdı ki ondan başka kimseyi sevmemişti ama bu aşk onu nerelere sürükleyecekti bilinmez çünkü kız o kadar aşık olmuştu ki sevdiği adamın seni 2 ay içerisinde bulamazsam başka biri ile evlenmek zorunda bırakacağını söyledi kelimesini bile anlamamıştı.

Daha sonra komutan onu oteline bıraktı ve akşam alacağını güzel bir yerde yemek yiyeceklerini söyledi kadın hemen onayladı tam arabadan inecekken komutan kadının dudağına yapıştı öptü sarıldı onun o güzel kokusunu hem kalbine hem de beynine kazıdı.

Taehyung'un anlatımı ile...

Bulmuştum yıllar önce kaybettiğim güzel kızımı bulmuştum onu kimseye vermezdim bana kızgın ve kırgındı biliyorum ama düzeltecektim akşam beraber yemeğe çıkıp gezip eğlenecektik bu yüzden eve doğru yola çıktım üstümü değiştirecektim zarif bir mekan vardı aklımda sadece o ve ben olacaktık arkadaşımın mekanıydı bu yüzden rahattım.

Hemen Jin'i arayıp söyledim o hemen kabul etti çünkü o da benim Pranpriyam'ı biliyordu ona olan aşkımı biliyordu. Tam eve gidecekken aklıma kadınıma zarif bir hediye almak geldi evimden çok da uzak olmayan bir kuyumcuda durup pırlanta bir kolye seti aldım.

Ve eve doğru gitmeye başladım cebimdeki anahtar ile kapıyı açıp içeri girdim ve beni Nişanlım Soyeon karşıladı evet nişanlanmıştık babamın zoruyla bu yüzden bu kadın beni hiç yanlız bırakmıyordu Pranpriyam'a bunu söylemeyecektim ve Soyeon ile ayrılacaktım ne olursa olsun ben Pranpriyam'ı istiyordum.

"Yine yüzüğünü takmamışsın Taehyung" " O yüzükden de senden de midem bulanıyor ve sende bunu biliyorsun soyeon zorlama" dedim istemediğimi açık bir şekilde dile getirdim normalde bu kadar nazik konuşmazdım ama bugün mutluydum bu yüzden bağırmadım.

" Akşam beraber bir şeyler mi yapsak hmm belki ben senin bana olan bu sinirini alırım seni rahatlatırım sana zevk alacağın bir şeyi tattırım ha ne dersin " dedi soyeon komutanın gömleğinin açıkta bıraktığı gömleğinden görünen vücudunu okşarken.

" Sana karşı yumuşak olmamam gerekiyormuş soyeon sen iyilikten anlamıyorsun" dedim ve sandalyeye oturdum  " Senden yumuşak olmanı istemiyorum ki sert ol canımı yak inlememi sağla o penisini bana ver sabah kadar seni zevkin doruklarına çıkarayım " dedi ve üstüme oturup sürtünmeye başladı sanırım eteğinin altına iç çamaşırı giymemişti bu yüzden kadınlığını hissediyordum.

Onu itmeye çalıştım ama o üzerime daha çok yapıştı ondan gram etkilenmiyordum sadece kendini zorluyordu. Sert bir şekilde onu ittiğimde üzerimden düştü.

Ve odama çıkıp duş almaya başladım belime bir havlu sarıp dolabımın önüne geldim siyah bir takım seçtim ve giydim saçımı kurutup şeklini verdim.

Aşağı indim " Nereye gidiyoruz birtanem" dedi soyeon bu kadın gerçekten salaktı " Gidiyoruz değil soyeon gidiyorum ayrıca senin bu olmayan beynin ne zaman senin bana hesap soramayacağını anlayacak " dedim ve kapıya ilerlemeye başladım.

" Peki senin o beynin o aptal Pranpriya'yı bulamayacağını ne zaman anlayacak o kız gelsede seni çoktan unutmuştur veya başka biri ile birlikte olmuştur senden nefret etmiştir her zaman sırf sana inat olsun diye başka biri ile yatmış bile olabilir belki de sabah akşam beklediğin o gerizekalı kız bir orospu olmuştur ya da umarım ki ölmüştür" dedi.



Commander |• Taelice Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin