5.

218 24 6
                                    

Arkadaşlar biraz kestireyim demişim yıkılmışım neden söylemiyorsunuz

****

Berkan

Karşımda canlı kanlı bir şekilde İkra Komutan, dururken başımı sağa sola çevirip kamera şakası olup olmadığını anlamak için etrafı tekrar boş gözlerle incelemiştim.

Bildiğiniz şu an burada dönen olay şaka değildi ve ben geldiğim zaman her zamanki rezilliğimi yapıp adamın kollarına bayılmıştım ulan.

"Beyefendi, iyisiniz değil mi? Son kez soruyorum" İkra komutan, bana boş gözlerle bakarken ağlamam geliyordu... Ağlayacak olsam bile odada bulunan ucube doktor Ateş'in karşısında asla ağlamazdım.

Askeriyeye dönünce içim dışıma çıkana kadar ağlayabilirdim ama şu an kendime hakim olmam lazımdı.

"Komutanım..." Kelime dudaklarımın arasından fısıltı olacak bir  şeklinde döküldüğü zaman İkra Komutan, sabır dilercesine saçlarını kısa bir yolma seansından sonra küfür ederek ayağa kalkmıştı.

Adamın küfür etmesini bile özlemiştim...

Sabahtan bu yana beni hatırlamadığını söyleyerek ikna etmeye çalışıyordu ve ben adama inatla yüzsüz sülük gibi adama, kendimi hatırlatmaya çalışıyordum.

Yatakta yatan doktor umrumda bile değildi ve hasta adamı anında bir güzel satmıştım.

"Bakın beyefendi..." İkra komutan, elini gözümün önünde sallayarak konuşma başlangıcı yaptığı zaman onu baştan aşağı bir güzel  süzüp arkama yaslanmıştım.

O kadar zayıf görünüyordu ki...

Diğer bir taraftan da adamı ayıldığımdan bu yana süzüyordum. Bildiğiniz adama  sapık gibi yapışmıştım.

İşin ciddiyetini hâlâ anlamamıştım ve canlı kanlı bir şekilde karşımda durduğuna inanasım gelmiyordu çünkü koskoca onsuz 5 yıl geçmişti.

"Dediğiniz kişi ben değilim ve ben sizi tanımıyorum bile!.." Sesi oldukça sinirli çıktığı zaman yüzüne bakıp miyavlayasım gelmişti.

Evet evet Kürşat'ın izinden gidiyordum ve ona kendimi ya seve seve ya da sike sike hatırlayacaktım.

"Tamam" O kadar sakinlik ile söylemiştim ki Civan ile İkra inanmamış gibi bana bakmaya başlamıştı.
İşin garip yanı Civan, İkra hakkında hiçbir şey söylemiyordu ve geldiğimden bu yana da susuyordu...

Acaba İkra Komutanı çok fazla özlemiştim de hayal mi görüyordum?..

*****

Kürşat  

Seçkin, erleri koştururken arkasından  çanağına karşı bakıp iç çekmiştim, kocam olabilirdi ama onu görür görmez de her zaman dikeliyordum.

Nöbetini vermesine biraz zama vardı ve ben her yaptığım gibi biraz erken gelip kocamın verdiği eğitimleri izliyordum, bu olay aşırı derecede hoşuma gidiyordu.

Ben, bu aralar işten erken çıkıyordum ve askeriyeye gelip kocamı alıp millete göz dağı verdikten sonra Seçkin ile beraber kızımızı okula almaya gidiyorduk.

Burada, Seçkin'e yavşayan çok fazla bit vardı ve ben her Allahın günü yastık ısırmaktan yorulmuştum.

Seçkin'in, bana ihanet etmeyeceğini iyi biliyordum ve benden başkasına bakmadığına emindim ama yine de kıskanç olmak benim elimde olan bir şey değildi, Seçkin asker üniforması ile milletin çok güzel nefesini kesiyordu.

Hele ki o biçimli kesilmiş asker tıraşı saçları ve boğazından aşağıya doğru sarkan kendi ile benim olan asker künyesi onu daha bir çekici kılıyordu.

Onun gibi benim de boynumda ikimizin künyesi vardı ve onda daha çok çekici kılıyordu.

Seçkin, ayağa kalkıp bahçeyi gözleri ile taradığı zaman gözleri benim üzerimde durmuştu ve görür görmez de anında gülümsemesi kalbimi eritmişti.

Gülüşü bile kalbimin ritmini bozarken onun bana ait olduğunu bilmek daha güzel bir histi ve onu kaybetmemek için her şeyi göze alırdım.

Eğitimi bitirip yanıma doğru ilerlemeye başladığı sırada gülümseyip oturduğum banktan kalkmıştım, buradakiler bana alışkın olduğu için kendi bölgem gibi girip çıkıyordum.

"Hoş geldin bebeğim." Seçkin, beni belimden tutup kendisine yaslayıp saçlarımı öptüğü zaman kollarımı beline sarıp boynunu öpmüştüm.

"Sen göğsümde yatarken fotonu çekip evde kedi beslemek çok zor yazacağım." Seçkin, saçlarımı öperek konuştuğu zaman duyduğum şeyle sırıtmıştım.

Bu olaya asla hayır demezdim.

"Yapmazsan şerefsizsin Seçkin." Onu kendimden uzaklaştırıp etrafa baktığım zaman bakışlarımı yüzüne odaklamıştım.

En azından millet uzak dururdu kocamdan.

"Kıskanç." Seçkin, kahkaha atıp yanağımdan makas alıp odasına doğru ilerlemeye başladığı zaman peşine takılmıştım.

Keyfime ayrı sana ayrı düşkünüm be adam...

****








Tim /bxb (Bereli 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin