4.

217 30 19
                                    

Berkan

Afşa komutan, beni arayıp acil bir şekilde gelmemi söylediği zaman açıkcası panik yapmıştım ve azıcık da olsa tırsarak gitmiştim ama kafamda kurduğum gibi kötü olarak hiçbir şey yoktu hatta aksine daha çok sinir olacağım bir manzara ile karşı karşıya kalmıştım.

Doktor Civan beyefendi yaralanmıştı ve benden de onu geri götürmem isteniyordu olay  dışarıdan göründüğü gibi bu kadar basitti ama benim için pek aynısını söyleyemeyecektim.

Doktor Civan bozuntusundan hiç ama hiç haz etmiyordum ve adam bana karşı kötü olarak hiçbir şey yapmamıştı!

Ciddi anlamda ona hiç ısınamamıştım ve adamdan sebepsiz bir şekilde nefret ediyordum.

Sürekli time yakın olmaya başlamıştı ve İkra komutanı doğru düzgün tanımamasına rağmen saçma sapan üzülmüş numaraları yapması iğrenç bir şeydi.

Arya ve Deha bu konuda aşırı derecede abarttığımı söylese de olay hiç de öyle değildi, Seçkin ile konuşurken ona bahsettiğim zaman bana dediği şey 'İkra komutandan hoşlandığın için mi adamı kıskanıyorsun?' olmuştu ama ortada böyle bir şey hayatta olamazdı.

İkra Komutan hayatta bile yoktu ulan!

Yine aynı şeyleri aklıma getirip getirip üzülmek istemiyordum ve ben, İkra komutandan hoşlanmıyordum adam her ne kadar ortada olmasa bile.

Uçaktan iner inmez direkt olarak karargaha gelmiştim ama şu an buradan hiç ama hiç ayrılıp o meymenetsizin yanına gitmek istemiyordum ama buna mecburdum...

****

Ateş Civan

Polis memuru eşyalarımı getirip geri geleceğini söyleyerek yanımızdan ayrıldığı zaman İkra ile baş başa kalmıştık ve ben hâlâ garip bir biçimde onun varlığını sorguluyordum.

Beni hatırlamamasını ciddi anlamda anlardım çünkü kendisi ile fazla bir yakınlığımız ya da Konuşmuşluğumuz olmamıştı, ne zaman bir araya gelsek anında birbirimize giriyorduk ve ciddi anlamda saçmalamaya başlamıştım.

Ona ne demem ya da nasıl konuşma başlangıcı yapmam gerektiğini bilmiyordum ve böyle sessiz bir şekilde durmaya devam edersek ben ölüp gidecektim.

Ona karşı o kadar çok fazla sormam gereken şeyler vardı ama buna hakkım olduğunu pek sanmıyordum, elbetteki Tim ile aynı soruları soracağım için bu işi arkadaşlarına ah pardon kardeşlerine bıraksam iyi olacaktı.

Ağzından laf almaya kalkacağım sırada odanın kapısı tıklatılıp içeriye Berkan iti girdiği sırada onu görmem ile yüzümde memnuniyetsiz bir ifade yerleşmişti.

İkimizde birbirimizden nefret ediyorduk ve Berkan elinde olsa beni öldürebilirdi bile...

Aslında ben ondan nefret etmiyordum hatta kaç kere arkadaş olmayı bile denemiştim ama o bunu kesin bir dille belirtmişti.

Ben de bir süre sonra bana başlattığı saçma sapan kavgaya dahil olmuştum ve aramızda anlamadığım bir türden savaş başlamıştı.

Berkanında beni gördüğüne pek sevinmediği apaçık ortadaydı ve benim burada olduğumu nereden haber aldığını merak etmiştim çünkü daha time hiçbir şekilde ne kendim hakkımda ne de İkra hakkında bir bilgi vermemiştim ve Berkan iti daha İkrayı görmemişti.

İkra, Berkanı görür görmez oturduğu yerde biraz toparlanıp ayağa kalktığında Berkanın bakışları sonunda yanında hareket eden karartıya odaklanmıştı.

Berkan, bir bana bir İkra'ya bakıp durmaya başladığında onun bu haline gülesim gelmişti.

"Komutanım?!" Berkan, şaşırmış bir şekilde konuşup İkra'nın kollarının arasına bayıldığı zaman kafamı olumsuz anlamda sallamıştım.

Cidden salak çocuktu...

Tim /bxb (Bereli 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin