"felix, felix!"
çığlıklar arasında duyduğu ismi ve vücuduna sarılan kollar bile kendine gelmesine yetmemişti, ancak bir süre sonra fark etti çığlıkların aslında kendisine ait olduğunu.
kocaman açıldı gözleri, sık ve yüzeysel nefesleriyle birlikte kulağının dibinde ismini bağıran, ancak sesi çok uzaktan geliyormuş gibi hissettiren oppasına baktı. oppası endişeyle terden yüzüne yapışmış saçlarını çekiyordu, baş parmaklarıyla yanaklarından süzülen göz yaşlarını siliyordu, farkında bile değildi o göz yaşlarının.
birkaç dakika bilincinin yerine gelmesi için uğraşırken aklında sadece tek bir kişi vardı, ismini çığırması çok da uzun sürmemişti.
"HYUNJIN!"
***
gecenin bir yarısı çalan telefonu ile güzelinin yanına ayağındaki terliklerle birlikte koşmak çok da uzun sürmemişti. tae felix'in çığlıklarla uyandığı kabusundan sonra hızla aramıştı onu, acil gelmesi gerektiğini söylediğinde de hyunjin içinden tanrıya sadece onun iyi olması için dua ediyordu.
çok da uzakta olmayan motelden bir anda koşarak ayrılmış ve taehyung'un evine ulaşabilmişti. nefes nefese girdiği odada hala ağlayan sevgilisini görmesiyle hızla yanına oturup sarıldı ona.
felix sonunda hyunjin' görünce yüzünü avuçları arasına alıp yanaklarını okşadı, tae de onları yalnız bırakmak için kapıyı kapatmadan çıktı dışarıya.
"iyisin, ohh tanrım iyisin. iyisin"
gözlerinden hızla süzülen yaşlarla nefesleri arasında hyunjin'in yüzünü, saçlarını okşuyordu. hyunjin ise hala ne olduğunu anlayamamış şekilde yanaklarındaki elleri tutuyordu.
"iyiyim bir tanem iyiyim. buradayım, yanındayım"
"ohh hyunjin, offf tanrım offff, hufff"
derin derin nefes almaya çalışıyordu hala, kabusunun etkisinden çıkamamıştı. hyunjin usulca kucağına çekti onu belinden sıkıca tutarak.
"geçti canım, geçti güzelim"
bir eli sıkıca belini tutarken diğer eli de saçlarını okşuyordu usul usul. felix iyice onun göğsüne kafasını yaslamış şekilde sayıklayarak ağlamasına devam ediyordu.
"ö-öldün sandım"
"iyiyim sevgilim, sadece kabustu geçti, buradayım"
"çok korkunçtu hyunnie, çok-çok korkunç"
hyunjin'in duyduğu takma isim sonunda içini azıcık yumuşatmıştı bir hafta sonrası, iki eliyle sevgilisinin beline sıkıca sarılıp saçlarından öptü. felix de onun boynundaki kollarını sıkılaştırmıştı.
"şşşhhh, geçti bebeğim"
felix'in kabusunun etkisinden çıkması için saçlarını okşaya okşaya, koklaya koklaya uzun uzun sarıldı hyunjin ona. bir haftadır özleminden tutuştuğu kişiyi sıkı sıkı sarmaladı kucağında.
"hyunjin, huff- minho ve chan, o-onlar yapıyodu sana, çok korktum bi-bi an gerçek sandım"
"şhhh bebeğim, hepsi benim suçum, özür dilerim bebeğim. çok özür dilerim"
"hyunnie"
felix başını hyunjin'in göğsünden kaldırıp yüz yüze geldi onunla. omuzlarındaki ellerini yanaklarına getirip yanaklarını okşadı, ıslak kirpikleri altında sevgilisinin dolu dolu gözlerine baktı.
"benim suçum felix, ben- ne düşünüyordum bilmiyorum. sikeyim felix, aptalın tekiyim. ben, sana o kadar aşığım ki felix, o kadar kör kütüğüm ki sana, seni ne kadar kıskanıp saklamaya çalışsam bile eğer sen istiyorsan her şeye tamamım. ben senin için her şeyi yaparım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
like crazy
Fanfichyunjin'le ilişkisinin mükemmel gittiğini düşünen felix'in düşünceleri, hyunjin'in ev arkadaşları yüzünden altüst olur. | main hyunlix, side minchan, felix×hyunjin×minho×chan | [minific] girl!lix