3.Bölüm

12 3 0
                                    

Eve geldikten sonra direk odama çıkmak istedim ama annem seslenmezse olmazdı annemin yanına mutfağa gittim annem yine klasik önlüğünü takmış bir şeylerle uğraşıyordu elindekini bırakıp bana döndü
"buket hanım öyle hemen odana kaçmak yok gel anlat bakalım ilk günün nasıl geçti arkadaş edindi mi sınıfını sevdin mi okulu beğendin mi"
"anne biraz sakin ol ve nefes al" babam salondan mutfağa geldi
"sıkma bu kadar kızı zaten anlatır gününün nasıl geçtiği"
annem babama öyle bir baktı ki babam elini kaldırıp ben bir şey demedim dedi ve tekrar salona gitti
"evet anlat seni dinliyorum"
"İlk günün güzel geçti evet arkadaş edindim sen sormadan söylüyüm adı sevilay sınıftakileri pek sevmediğim söylenmez çok boş yapıyorlar okul güzel beğendim"
"bu kadar mı"
"evet bu kadar daha ne anlatabilirim ki şimdi izninle odama gidebilir miyim"
"iyi git"
Annem ve klasik soru yağmuru işte
Odama çıktım kapıyı kapatıp çantamı yerine bırakıp direk banyoya gittim elimi yıkayıp saçımı sıkı bir at kuyruğu yapıp çıktım giyinme odamdan rahat bir şeyler alıp giydim dünya varmış resmen keşke okula da böyle gidebilsem pantolon giymekten daha iyidir neyse kulaklığımı alıp şarkı dinlemek için spotify'ye girdim yeni bir şarkı açtım yüksek sadakat'dan belki üstümüzden bir kuş geçer şarkıyısıydı bu da çok güzel bir şarkıydı bundan önce en son pera her şeyim şarkısını dinlemiştim aklıma okulda ki çocuk geldi çok güzel söylüyordu neyse biraz müzik dinlendikten sonra kitaplığımın yanına geldim biraz kitap okusam iyi olurdu şarkıyı kitap okurken kapatırdım dikkatimin dağılmasını istemiyordum kitaplarıma göz attım acaba ne okusam diye düşünürken en son aklıma gurur ve önyargı kitabını okuduğum geldi kitabı alıp çalışma masamın yanına gidip oturdum kaldığım sayfayı açtım 180'inci sayfa da kalmışım.
Tam 1 saat boyunca kitabı okudum 250'inci sayfaya gelmiştim kitap 408 sayfaydı 158 sayfa kalmış bitirmeme ama bu kadar yeterdi kalan sayfaları da sonra okurdum kitabı alıp yerine koydum ve çalışma masama geri oturdum telefonu aldım saate baktım saat 15:25 biraz telefonda vakit geçirdim saat 16:30 olmuştu off çok sıkıldım telefonu masanın üstüne bırakıp yatağıma geçip oturdum şimdide ne yapsam diye düşünüyordum en iyisi film izlemekti hemen kalkıp bilgisayarıma aldım ve yatağıma geri oturdum sandalyede biraz belim ağrımıştı hemen izleyeceğim filmi seçtim film 4 nisan da çıkmış neyse ki çok uzun süre geçmemiş filmin adı Fabbricante Di Lacrime yani gözyaşı ustasıymış ilginç bir adı vardı süresi 1 saat 45 dakikaymış çok da değilmiş en azından.
vay canına film gerçekten çok güzeldi ama sonu niye öyle oldu ki bir anda zaman atlaması yaptı en son hastanedeydi ana karakterler bir anda baktım çocukları olmuş sorgulamıyıcam zaman atlaması yapmasına rağmen güzel filmdi bir ara tekrar izlerdim. bu arada ana erkek karakter rigel'i çok sevdim fena düştüm yani çocuk piano bile çalıyordu nasıl düşmüyüm ki.....
kapım açılıp annem içeri girdi
"kızım hadi gel akşam yemeği hazır"
"geliyorum"
Annem odadan çıkıp aşağı indi bende odamdaki banyoya girip ellerimi yıkadım kurulayıp aşağı indim babam çoktan oturmuştu bende yanına oturdum annem de geldi ve yerine yani karşıma oturdu
"afiyet olsun" dedi babam
babam başlıyınca bizde başlamıştık annem bugün patatesli bazlama yapmıştı çok severdim patatesli çoğu şeyi de çok severdim
"annecim ellerine sağlık çok güzel olmuş her şey"
"afiyet olsun güzelim"
Yemeği yedikten sonra anneme yardım ettim masayı toplaması için sonra da kendime buzlu bir soğuk kahve yaptım yanına da iki dilim çilekli rulo pasta aldım annem ve babama da götürdüm televizyon da müge anlı izliyordular ikisi de çok seviyordu ama en çok annem severdi
"kesin o kadın bir şey saklıyor"
"adamda bence bir şey saklıyor"
bende hemen teorimi söyledim
"bence ikisi de bir şey saklıyor ama kadının kardeşi de bir şey saklıyor gibi arama yaptılar ya çok şüpheliydi o kadın da"
"haklısın kızım olabilir"
Saat 23:00'e kadar müge anlı izliyip kendi teorilerimizi söyledik ben soğuk kahvemi ve pastalarımı bitirdikten sonra çekirdek getirmiştim çekirdek çıtlamak ve müge anlı izlemek gibi daha iyi bir ikili yoktur üçümüzde yine haklı çıkmıştık söylediğimiz üç kişinin de suçu vardı
"iyi geceler benim uykum geldi"
"iyi geceler annecim"
"iyi geceler kızım"
arkamı dönüp merdivenleri çıkıp odama girdim kapımı kapatıp banyoma gittim işlerimi halledip giyinme odama gittim rahat bir pijama takımı giyip çıktım
ışığımı kapatıp yatağıma uzandım gözlerimi kapatıp kendimi uykunun kollarına bıraktım
bakalım yarın beni neler bekliyordu.....
bir anda gözüme ışık vurması ile kalktım
"anne ne yapıyorsun ya"
"kalk hadi uykucu okula geç kalmak istemezsin"
"off anne daha alarm bile çalmadı ama"
"olsun kızım alarmın çalmadan uyandıysan ayrıca anneye oflanmaz hadi kalk yüzünü yıka üstünü giy çantanı hazırla aşağı gel kahvaltını et sonra da okula git"
"anne bir nefes al"
"tamam hadi kalk herşeyi ben mi söylüyücem koca kız oldun artık"
"tamam anne kalkıyorum"
zaten gece hiç uyuyamamıştım birde erken kalkmak zorundaydım anlaşılan tekrar uykusuzluk sorunları yaşamaya başlıyıcaktım ve olmazsa olmazım uyuyamamda ki en büyük sebebim kabuslarımı da tekrar gorücektim of ya!
acaba yine uyku ilacı kullanmaya mı başlasam neyse bunu sonra düşünücem.
kalkıp yüzümü yıkayıp kuruladım havluyu yerine koyup giyinme odama geçtim acaba bugün ne giysem sade ve bu sıcak havada bunalmayacım birşey olmalıydı kısa bir süre göz gezdirdikten sonra ne giyeceğimi bulmuştum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 30 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Fedakarlık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin