[18, tanıdık bir yabancı]

94 19 81
                                    

[vpn ile girenlere hoş geldinşz diyorum ve insta hesabı açma planlarımı sizinle paylaşıyorum, diğer bölümde de hatırlatırım, iyi okumalarrrr (oyu unutmayin kuserim)] 😽

bölüm şarkımız:
lil happy lil sad - let me die 🫶🏻


“Bir tek bana vaktin yoktu, herkese ömrünü harcadın.”

🍷

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🍷

"Ne demek annem?"

Chan'ın şaşkın bakışları Seungmin'in üzerindeyken Changbin durumu kavramış ve sessiz bir küfür mırıldanmıştı.

"Baya işte, o benim öz annem. Şimdiki aileme evkatlık verilmişim bebekliğimde. Bir süre sonraysa araştırıp bulmuş beni. Çocukluğum dahil her geldiğinde korkuturdu, küçükken kaçırmaya kalkmışlığı bile vardır. O yüzden sanırım hâlâ panik olurum gördükçe. "

Seungmin'in sözlerinden sonra Changbin ses etmeden odadan çıkmıştı. İkiliyi yalnız bırakmanın daha doğru olduğu kanaatindeydi. Mutfağa ilerlerken cebinden çıkardığı telefonla da Seungmin'in ailesine haber vermişti.

"Seni üzüyor mu yoksa korkutuyor mu?"

"Sadece rahatsız ediyor. Üzülmüyorum çünkü sonradan terk edilmedim. O beni bırakıp gittiğinde onu zaten tanımıyordum. Sonradan çıkıp gelip ben senin annenim demesi hayatımda pek bir şey değiştirmedi. Çocukken korkuturdu ama reşit olduktan sonra sadece rahatsız edici bir hale dönüştü. "

Chan'ın Seungmin'e sarılmış olan kolları sıkılaşırken ne diyeceğini bilememişti genç adam. Teselli mi vermeli destek mi olmalıydı ? Ya da belki sadece sevgilisiyle gurur duyduğunu göstermesi gerekiyordu.

"Üzülecek bir şey yok hayatım. Aşmam gereken bir şey değil bu benim için."

Çift birbirine gülümseyip uzun bir öpücük bahşettiklerinde çalan kapının sesi onları huzurlu ortamlarından sıyırmıştı. Artık odadan çıkmaya karar verdiklerinde salonda Seungmin'in ailesini görmeyi beklemiyorlardı. Tabi merdivende beklemekte olduğu için onlarla içeri giren öz annesi de cabasıydı.

Üvey de olsa asıl annesinin dolan gözlerini görünce yüzü düştü Seungmin'in. Eskiden beridir öz annesinin her gelişinde kendi annesi günlerce üzülürdü. Seungmin'in onu bırakıp gitmesinden rüyalarında bile korkardı.

"Ağlama annem, bir yere gittiğim yok benim."

Annesine sarılırken karşısındaki diğer kadının gözleri dolmuş ama ilgilenmemişti. Onlarca sefer onu seviyormuş gibi davranıp yüz üstü bırakmıştı ancak artık Seungmin ona kanmıyordu. Büyümüştü.

"Seungmin, seni ben doğurdum oğlum. Benim kollarıma verdiler seni ilk. Güzel yüzüne, ağlamana, gülmene, gözlerini ilk açtığın ana bile ben şahit oldum. Nolur, nolur bu sefer gel benimle. Yirmi iki senedir o kadar özledim ki seni."

agoraphobia | chanmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin