Kafam çok karışıktı. Dünkü gördüğüm şeyin gerçek olduğuna inanmıyordum. Gözlerimle görmüş olsam bile. Bunu kimseye anlatmayacaktım. Dün Bay David'in söyledikleri zaten kafamı epey karıştırmıştı. Bir an bu gördüğüm şeyle bir ilgisi olduğunu düşünmüştüm ama bana polis olduğunu söyleyince olayı karıştırmak istemedim. Bir adam tarafından kaçık olarak düşünülmek istemiyordum. Bay David'e biraz daha açık olmasını söylediğimde birkaç saniye bana bakıp tek kelime etmeden çıkıp gitmişti. Ondan sonrası klasik şeylerdi. Şimdi ise evimde oturup olayları düşünüyordum.
Koltuktan doğrulup kafamı avcumun içine alıp saçlarımı düzelterek kafamı arkaya attım. Mutfağa gidip bir hap almıştım. Kafam çatlıyordu. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkamaya karar verdim. Koridorda yürüyorken birden dengemi kaybedip üstünde vazo bulunan sehpaya çarptım.
Lori daha gelmemişti. Gece hayatına çok düşkün bir arkadaşımdı ve eve ne zaman geldiği hakkında en ufak bir fikrim yoktu.
Vazonun sallanıp yere düşünesiyle havaya zıpladım çok korkmuştum. Hızlıca nefes alıp verirken pencereden geçen bir karartı dikkatimi o yöne topladı. Korkum daha da artarken bugünün hiç iyi bir gün olmadığını düşünüyordum etrafıma göz gezdirirken yüzümü şaplatıp her şeyin bir bilinçaltı olduğunu kendime söyledim bugün ki olay yüzünden diyerek kendimi banyoya attım.
Lavabonun önüne geçip musluğun sapını elimle kavrayıp döndürdüm. Hızlıca akan suyu bir müddet izledikten sonra ellerimi soğuk suyun içine daldırdım. Soğuk suyu avcuma doldurup yüzüme çarptım. Bir kaç kere daha aynı şeyi yaptıktan sonra doğrulup lavabonun kenarlarından tuttum. Aynada ki yansımama bakıyordum. Göz altlarım mosmordu ve suratım bembeyazdı. Uzaktan bakan bir insan bile bu halimden korkabilirdi. Gözlerimi sıkıca kapatıp tekrar açtığımda bir çat sesi duydum gözlerimi açtığımda aynanın çatladığını gördüm titremeye başlamıştım. Olduğum yerde kalakalmıştım. Aşağıdan gelen kırılma sesleri korkumu daha da arttırmaktan başka bir şey yapmıyordu. Gözlerim bir o yana bir bu yana bakarken etrafın birden kapkaranlık olması ağzımdan kaçan çığlığa engel olamamıştı. Vücut ısım gittikçe düşerken dizlerim kendi bağımsılığını ilan ediyordu.
Telefonumu yanıma almamıştım. Daha doğrusu telefonumun nerde olduğunu bile bilmiyordum. Mutfağa inmem ve mumlara ulaşmam gerekliydi ama bu durumdayken bu iş o kadar da kolay değildi. Daha düne kadar bu olay yaşansaydı ışık umrumda olmazdı hatta ışıkların gitmesine mutlu olup kendimi uykunun kollarına atardım. Daha fazla burda durmanın bir anlamı olmadığını düşünerek aşağı indim mumlar dolabın en üstündeydi bir dahaki sefere mumları daha aşağı koymayı aklıma not ettim. Tabi bir daha ki sefere olursa. Sonunda muma uzandığımda arkamdan bir soğukluk gelince içime bir titreme girdi. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Lanet olsun ben daha 19 yaşındaydım. Mumu hemen titreyen elime alıp yakmaya çalıştım. Sonunda bunu başardığımda terden başıma yapışan saçları kulağımın arkasına ittirdim.
Evin ortasına ne zaman geçtiğimi ve ne zamandır orda olduğumu bilmiyordum. Kapı sesi gelince kafamı hızla o yöne döndüm.
"Sarahh evde misin? Neden her yer karanlık ?"
Gelen kişinin Lori olduğunu anlayınca hemen yanına koştum ve Lori'ye sarıldım.
"Ah beni çok mu özledin tatlım."
Lori hem gülerek bana laf
yetiştiriyor hem de ışık düğmesine basıp ışıkları yakıyordu.Bir dakika!
Elektrikler gitmişti. Koşarak yukarı çıktım çarpıp kırdığım vazo yerinde duruyordu. Bu sefer banyoya doğru yöneldim. Lori ise arkamdan geliyor ve nolduğunu sorup duruyordu. banyonun kapısı korkakça açtığımda vücudum kaskatı kesilmişti. Duyduğum son şey ise Lori'nin
"Sen iyi misin Sarah ? "demesiydi.
Evet evet bölüm yine kısa farkındayım ama anca bu kadar bunu yazabildiğime bile şükretmeliyim. 1. Bölüm dedim zaten bölümler kısa olacak diye. Affedin beni. Sizce nasıldı bölüm ? Diğer bölümde biraz okunduktan sonra gelecek. 3. bölüm de görüşmek üzere byü. ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'Deserted Town'
Mystery / Thriller"Burası da neresi böyle ?" Her yer karanlıktı. Hiçbir şey seçemiyordum. Bir adım atsam sonsuz çukuru boylayacakmış gibi hissediyordum. Boka batmıştım. Ne yapacaktım şimdi ? Etrafta ufak bir ışık bile yoktu. Esen rüzgar içimi ürpertiyordu. Gelen kork...