Yemeğimizi yedikten sonra, herkes çok yorgun olduğu için odalarına çekildi. Ferdi isterse bi yerlere gidebileceğimizi söylediği halde yorgun olduğunu bildiğim için onu odasına gönderdim. Sonuç olarak bir süre buradaydık, vakit geçireceğimiz uzun bir zaman olacaktı. Kenan benimle odama kadar sohbet etmişti, onunla konuşmak zevkliydi.
"Biliyorsun seni içeri davet etmek isterim, fakat çok yanlış anlaşılır."
Güldü.
"Kesinlikle öyle, seninle biraz daha zaman geçirmek isterdim ama.."
Gülümsedim.
"Merak etme bi süre buradayız, önemli olan sizin dinlenmeniz ve ülkemiz için en iyisini yapmanız. Hadi bakalım Yıldız odana dinlenmeye!!"
Dediğim şeyle kıkırdadı ve iyi geceler dileyip odasına ilerledi.
Farketmemiştim ama çok yorgundum bir an önce uyumak istiyordum. Kapıyı açıp içeri girmemle Barışı karşımda görmem bir olmuştu. O anki şaşkınla çığlık atacakken, eliyle ağzımı kapatıp beni kapıya yasladı. Sakinleştiğimi anlayınca elini ağzımdan çekti. Fakat pozisyonumuz değişmemişti, bana çok yakındı. Onu incelemeyi bırakıp. Onu ittirdim.
"Sen napıyosun burda?"
Beni baştan aşağı süzdükten sonra, konuşmaya başladı.
"Hiç odam yan tarafta, bende yanımda kimin kaldığını merak ettim."
Sinirli bir şekilde yüzüne bakmaya başladım.
"Hah, böyle bi hakkın mı var zannediyorsun. Hem nasıl girebildin?"
"Orasını bana bırak güzelim."
Deyip göz kırptı. Gözlerimi devirip konuşmaya devam ettim.
"Her neyse odamdan çık, birisi görse çok yanlış anlar."
"Niye Kenan'ı odaya davet ederken birinin yanlış anlayacağını düşünmüyor muydun?"
Konuşmalarımızı dinlemişti.
"Sen bizim konuşmalarımızı mı dinledin? Hem seni ne alakadar eder ne yaptığım, istersem odama çağırırım istersem odasına giderim.."
Çenesi kasılmıştı. Biraz abarttığımın farkındaydım, ama bu anlamsız tavırlarının sebebini merak ediyordum. Gözlerini gözlerime dikip konuşmaya başladı.
"Bak Saye, kimin odasına girip çıktığın yada kimle ne yaptığın umrumda değil. Ama takım arkadaşlarımdan uzak dur. Bu maçlar bizim için önemli performanslarının etkilenmesini istemezsin değil mi?"
Dedikleri beni çok kırmıştı, açık açık bana orospu îmâsı yapmıştı. Gözlerim hafif dolmuş şekilde ona döndüm.
"Sen ne dediğinin farkındasındır umarım. Hiç kimseyle düşündüğün gibi bir şey aramda olamaz. Eğer performansını bu kadar düşünüyorsan, sende şu anda dinlenmek yerine kimin kaldığını bilmediğin odaya gizlice girmemelisin. Sonra haberler falan çıkar, mazallah."
Dediğim şeyler onu sinirlendirmiş olmalı ki, yüzüme son kez bakıp odadan çekip gitti.
Bense ne yapmaya çalıştığını düşünmekten bu gece uyuyamayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
let me • barış alper yılmaz
FanfictionBarış, Saye'nin onun içindeki buzları eriteceğini düşünmüyordu.