Müdür bizi çağırdığında Deniz'le bir bakıştık.Ne diyeceğini az çok tahmin ediyorduk.Müdür hemen söze girdi.
"Çocuklar öncelikle bunun hiç yaşanmamasını ve bunu konuşmamayı isterdim ama maalesef konuşmak zorundayız.Kumsal senin için çok üzgünüm o itlere haddini bildireceğimden şüphen olmasın evladım. " Dedi.
"Biliyorum Müdürüm şüphe duymuyorum. Onları okuldan atıcaksınız değil mi? " Dedim.
"Evet tabii ki böyle bir davayla daha uğraşamam hem de öğrencilerim benim için kıymetlidir. " Dedi.
Sonra lafına devam edip"Deniz yavrum sen iyi misin ? Bu itler sana 5 kişi saldırmış."Dedi.
Deniz Müdüre dönüp"İyiyim Müdürüm.Kumsal, öğretmenler odasından izin alıp pansuman malzemelerini alıp bana pansuman yaptı sağlığımla ilgili şüpheniz olmasın."Dedi.
Buna karşılık Müdür "İyi yapmış Kumsal evladım ama sen yine de bir doktara git Deniz. "Dedi.
Deniz de uzatmamak için" Giderim tabii ki. "Dedi.
Sonra müdürün odasından çıktık.Bu mesele yüzünden çoğu ders bitmişti zaten 3 dersimiz kalmıştı. O derslere de girdim.Sonra eşyalarımı toplayıp merdivenlerden inmeye koyuldum. Önümde birden yüz belirdi.
" Lan korktum öyle birden gelinir mi?"Dedim.
"Korkutmak gibi bir niyetim yoktu özür dilerim."Dedi Deniz.
"Sorun değil,sıkıntı yok." Dedim.
Sonra gülümseyerek bana soru sordu.
"Bugün işin var mı acaba? "
Dedi."Kütüphaneye gidicem çalışmaya malum sınav yaklaşıyor."Dedim.
"Ben de aslında bir anlamadığım konu var anlatır mısın diyecektim."Dedi.
"Ee o zaman beraber gidelim kütüphaneye olur mu?"Dedim.
Deniz çocuk gibi sevinerek"Olur tabii çok güzel olurr."Dedi.
Birlikte okulun kütüphanesine çıktık.Okul gece saat 10 kapanıyordu.Saat 5 ti daha çok vardı kapanmasına.
"Ee senin anlamadığın konu ne söyle bakalım."Dedim.
Deniz oflayarak"Trigonometri yi yapamıyorum aynı zamanda da nefret ediyorum."Dedi.
"Tamamdır Hocan şimdi sana öğreticek canını sıkma. "Dedim göz kırparak.
"Evet sizi dinliyorum Kumsal Hocam"Dedi gülerek.
Ben ona bilmediklerini anlattım o bana bilmediklerimi anlattı.Telefonumdan saate bakıcaktım ama şarjı konu anlatımı dinlerken bitmişti. Deniz'e sordum.
"Saat kaç telefonundan bakar mısın? Benimkinin şarjı bitmişte."Dedim.
"Bakarım tabii.Saat 8 daha çok var çalışalım bence. "Dedi.
Onu kırmadım ve"Olur."Dedim.
Tam konu anlatımı dinlerken bir anda ışıklar kesildi.
Deniz"Allah Allah ne oldu şimdi. "Dedi.
" Elektrikler gitti sanırım."Dedim.
"Ee biz de gidelim elektrik gitti çalışılmaz daha."Dedi.
Onu başımla onayladım. Deniz'in telefonundan el fenerini açıp merdivenlerden indik.Kapıyı açıp çıkacaktık ama bir sorun vardı.
"Niye kapı açılmıyor ya?"Dedim.
Deniz şaşırarak."Yoksa saat 10 u geçti mi?"diyip telefonuna baktı.
"Kahretsin saat 10 u 20 geçiyor."Dedi.
"Kapıyı üstümüze mi kitlemişler yani? "Dedim.
Deniz canı sıkkın bir şekilde" Maalesef evet."Dedi.
Telefonlan hiç kimseyi arayamıyorduk.Üstüne üstlük her yer karanlıktı ve ben karanlıktan çok korkuyordum.
"Anlaşılan sabaha kadar buradayız he? "Dedi Deniz.
" Evet."Dedim gözlerim yorgun bir şekilde.
Çok fazla ders çalışmıştık.Dinlenmeye ihtiyacımız vardı ama ben aynı zamanda da açtım.
"Deniz kantinden bir şey alsak ne olur? "Dedim.
"Sıkıntı olmaz heralde parasını bırakırız."Dedi.
Sonra kantinden bir kaç şey aldık parasını da koyduk.Bir sınıfa geçtik ve sıraları birleştirip yatmaya karar verdik.Yattık.Ben hemen yorgunluktan uyumuşum ama Deniz uyudu mu bilmem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorbalık
Teen FictionKumsal okulda çokça zorbalalan bir kızdır hayatına giren Deniz onun hayatını değiştirecektir.