2. Bölüm

11 3 21
                                    


Cesur, güzel isimdi.

Salona girdiğimde annemi Cesur'u süzerken buldum. Gözlerinde beğeni vardı. Bu ana sonra gülmeyi aklımın bi köşesine yazdım.

"Memnun oldum oğlum, ben de Selma." Dedi annem.

"Bende memnun oldum Selma teyze." Dedi Cesur.

Ardından Reyhan teyze konuştu,

"Selma, itiraz istemiyorum. Bugün akşam yemeği için bize gidiyoruz."

Düşünceli davranışı yüzünden yüzüme ben farkında olmadan bir gülümseme yerleşti. Bizim henüz market alışverişine çıkmadığımızı tahmin etmiş olmalıydı.

"Gerçekten gerek yok Reyhan, rahatsızlık vermeyelim size de, internetten söyleriz yemeği." Dedi annem.

"Selma saçmalama da kalk hadi gidelim." Dedi Reyhan teyze.

"İyi, peki." Dedi annem.

Ben hazırlanmak ve ablama haber vermek için yukarı fırladım.

Ablama haber veridikten sonra odama girdim ve kıyafet dolabımı açtım. İçinden mavi bir baggy jeans, üzerime de ip askılı beyaz bir bluz alıp hızla üzerime geçirdim. Saçımı da açtıktan sonra aşağı koştum.

Evden çıkmış yan eve yürüyorduk. Annem ve Reyhan teyze sohbet ediyordu, ablam sosyal medyasında geziniyordu, ben ise üzerimde Cesur'un bakışlarının ağırlığını hissederek düşmeden yürümeye çalışıyordum.

Aniden kafama esen fikirle yüzümü Cesur' a -yani tam soluma- çevirdim ve "Ne bakıyon?" Temalı bir bakış atmıştım.

Bana güldü, ardından omuz silkti. Gülerken gözleri kısılmıştı ve yüzü hafif kırışmıştı. Güzel gülüyordu.

Gülüşünü izlerken bende istemsizce güldüm. Bakışları gülüşümü bulduğunda gözleri ışıldadı.

Ve kafasını bir ağaca çarptı.

Bana bakarken önünde ki ağacı görmemişti, bende görmemiştim.

Annemler onun yanına koşarken ben ortaya koca bir kahkaha saldım.

Annem hemen ters bakışlar atsa da umursamadan gülmeye devam ettim.

Birşey olmamıştı zaten, hafif alnı kızarmıştı. Boş yere dram yapıp olayı büyütmesine gerek yoktu.

Bana bu sefer sinirle bakan maviyle karışmış bir çift yeşil göz ile beraber Reyhan teyzelerin evine girdik.

Yemekler zaten hazırdı ve hızlıca masayı kurup yemeğimizi yedik. Reyhan teyzeye eşinin nerede olduğunu sorduğumda 10 sene önce tek çocuk olan Cesur'u ve Reyhan teyzeyi terk ettiğini öğrendim.

Yemekten sonra annem biraz daha oturmak istediğini söyleyince ablam ve ben eve geçmeye karar verdik. Fakat tam kalkarken Reyhan teyzenin "Cesur da sizinle gelsin konuşup kaynaşırsınız." Deyişi ve Cesur'un da dünden razı gibi hemen kabul etmesi ile beraber Cesur'da bizimle gelmişti.

Ablam hemen odasına çekildi ve kapısını kilitledi. Cesur ile ben de bir süre koridorda boş boş birbirimize baktık.

"Mutfağa gel de sana inanılmaz harika güzel bir kahve yapayım." Dedim gülerek.

"Yap bakalım inanılmaz harika güzel bir kahve." Dedi.

Mutfağa geçtiğimiz de direkt kahveleri yapmaya başladım, bu sırada tezgaha yaslanmıştı ve dikkatle beni izliyordu. Bu bi tık elimin ayağıma dolanmasına neden olsa da çaktırmamaya çalışıyordum.

"Nereden geldiniz İzmir'e?" Diye sordu bir anda.

"İstanbul."

"Kaç yaşındasın?"

İKİ KELİMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin