Sıla'dan..
"A-ama nasıl?..."
Ağzımdan sadece bunlar çıktı.. O kız bu kızdı... Nasıl olabilirdi ki? O kız ölmüştü hatta mezarına gitmiştik abimle. Abim o kıza çok aşıktı.. Çok aramıştı o kızı çok ağlamıştı arkasından. İçmişti hep.. Şimdi ise karşımda o kız vardı. Bu nasıl oluyordu?! O mezar kime aitti? Abim Feride'yi görmüşmüydü? Peki ya babası! Umarım ölmüştür.
Hayır! Feride'nin haberi olmaması lazım. Benim Ahmet'in kardeşi olduğumu bilmemesi lazım yoksa asla benimle gelmez.
"Sıla, Sıla? ,Sıla?" Düşüncelerimden ayrılıp Feride'ye döndüm. Onun olmasından emin olmam lazımdı. "Ş-şey senin soy adın n-neydi?"dedim. Çok korkuyordum başka biri olmasından. Ama hikaye aynı hikayeydi. "Özdinç. Sen iyimsin? Yüzün bembeyaz oldu."
Oydu..
"İ-iyiyim, sorun y-yok"dedim burukça gülümseyerek. Yıllar sonra Feride namıdiğer laviniayı tekrar görmek..Ama o beni hatırlamıyordu. Haklıda zaten hepimiz çok değiştik, büyüdük..
15 yaşımdaydım onunla tanıştığımda.
Yetimhanede..3 yıl önce..
Sıla'dan
Yatağımda uzanmış demirlikle örtünmüş pencereden güneşi izliyordum. Ne kadar soğuk, paslı demirle örtünse de görünüyordu.
Yine düşüncelerimin beni hapsetmesine izin veriyordum. Annem geliyordu aklıma, sonra babamın ölü cesedi.. 14 yaşımdayken babamı bir kalp krizi sonucu toprağa vermiştik. Annem ise babam öldükten 2 ay sonra bizi terk edip gitmişti.. Zaten bu ana kadar abimden başka kimsenin beni gerçekten sevdiğini hiçbir zaman düşünmedim. Ama abim.. Onu çok seviyordum ama maalesef ki 1 aydır ortalıkta yoktu. Yetimhaneden kaçmıştı. Ama umarım geri dönerdi.
Birden yetimhane odasında ki kapının hızla açıldığını duydum.Arkamı dönmeden bekledim.
"Sıla, abin geldi koş!" diyen soluklu sesle hızla arkamı döndüm. Gelmişmiydi?
"Ne?! Emin misin Asel?" dedim. Eğer o değilse boşuna sevinmek istemiyordum.
"Valla o kızım, bak yemin ederim geldi. Gel bak" diye kapıyı işeret etti.Hemen ayağa kalktım ve koridorun sonundaki kapının pervazına yaslanmış abimi gördüm.
Yorgun bir şekilde gülümsüyordu. Önce baştan aşağıya inceledim iyi olup olmadığından emin olmak için. Şükürler olsun iyiydi. Sonra o yorgun ama bir o kadar içten gülen yüzüne baktım. Ben bu çocuğu cidden özlemiştim. Koşarak boynuna atladım.
"Ah kızım yavaş" dedi canı yanarmışçasına. Daha da sıkı sarıldım ona oda aynı şekilde sarılıyordu bana. Sonra birden ayrıldım ve bağırmaya başladım. "Nerdesin abi sen?! Ben ne kadar merak ettim seni biliyormusun?! Gerizekalı!"diye göğsüne vurdum. Evet endişelenmiştim ama bir o kadar da kızgındım ona. "N'oluyo abi hemen anlatıyorsun bana!" dedim sabırsız bir sesle. O ise normalde yapmadığı birşey yaparak bakışlarını kaçırdı benden."Abi?"dedim yalnızca. O ise derin bir nefes çekerek konuştu.
"Bir kız var Sıla.."demişti.Ve kolumdan tutup beni arka bahçeye çekti. Etrafını kontrol ettikten sonra kaldırıma oturdu bende ardından yanına. "Ne kızı abi düzgün anlat şunu ne oluyor?". Tekrardan derin bir nefes çekti ve "Bir kız var Sıla. Küçük bir kız çocuğu gibi savunmasız ve saf. Hassas ve bir o kadar da naif. Onu korumam lazım."dedi. Kimdi o kız? Sevgilisi olsa böyle bahsetmezdi.
Biri bana ne olduğunu açıklayabilir mi?
"Abi, düzgün anlat şunu ne kızı ne koruması?"
"Bak Sıla hani bahsetmiştim ya bir ara babamın gençlik yıllarında bir kadına aşık olduğunu ama başka bir kadınla yani annemizle zorla evlendiğini. İşte babamın aşık olduğu kadında zorla başka bir adamla evlenmiş. Ve iki kızı birde bir oğlu olmuş. Sonra bu kadının kocası sürekli şiddet uyguluyormuş karısına ve ve çocuklarına.
Sonra bu kadının büyük kızı ve oğlu bilinmeyen bir nedenden dolayı kaybolmuş. Geri kalan kızı ise defalarca babası yüzünden ölümden dönmüş bir kız çocuğu. Henüz 15 yaşında. Sonra kızın annesi ölmüş.
Ama ölmeden önce aşık olduğu adamın yanına yani babamızın yanına gelmiş. Ben ölürsem kızım sana emanet diye. İşte babam da ölmeden önce bana o kızın benim emanetim olduğunu söyledi. Ve ben onu korumalıydım Sıla. Feride..Henüz 15 yaşında savunmasız bir kız çocuğu.. Bende dayanamadım kaçırdım kızı. Götürdüm bir dağ evine. Ona yardım ettim yaralarını temizledim yedirdim içirdim. Herşeyimizi paylaştık birbirimizle. Ne kadar naif bir kız bir görsen. Cenetten düşmüş bir melek gibi.. Bir o kadar güzel ve saf. Ve çok güçlü. Benden bile güçlü. O kadar işkenceye karşı hayatta kalmış. Ve şuan ona bakmak benim görevim. Bu yüzden buraya getireceğim..
Selammm💓💓
Belki okunur belki olunmaz bilmiyorum ama yazmak bana iyi geliyor. Malum Wattpad kapandı ve yazarlarımızın çoğu içindeki o hayalperest ruhu kısıtlamak zorunda kaldılar. Ve bende ilk kapandığı zamanlar içindeki bütün heves yok oldu ama tekrardan döndüm dolaştım bana iyi gelen yere geldim.Bölümler düzenli olmasada gelecek merak etmeyinn😻
Yeniden sizlerleyimmm🔥🔥
Ay bi heyecanlandımmm🔥🫀
Bayy👋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Kadın
RomanceA:Babanın sevmediği her saç telini öperim, kadın! F: Babam batsın lan! Sen sevmedin beni..